lucky strike
algoritma neye göre belirleniyor bilen var mı? 5 aydır kullanıyorum çözemedim. bir de her pazartesi sabah 8.30 gibi kontrol ettiğimde yenilenmemiş oluyor? tam ne zaman yükleniyor bu
algoritma neye göre belirleniyor bilen var mı? 5 aydır kullanıyorum çözemedim.
bir de her pazartesi sabah 8.30 gibi kontrol ettiğimde yenilenmemiş oluyor? tam ne zaman yükleniyor bu
bir de her pazartesi sabah 8.30 gibi kontrol ettiğimde yenilenmemiş oluyor? tam ne zaman yükleniyor bu
0
son zamanlarda dinlediğin müziğe göre belirleniyormuş, sanırım burada birisi bi link paylaşmıştı bi spotify yöneticisiyle yapılan röportajı, oradan hatırladığım kadarıyla böyleydi ama adam da direkt açık etmedi formülü.
0
@baba jo
3 hafta önce erkan oğur falan dinlemiştim biraz haftalık keşif 3 haftadır leş solcu cafe barlarında çalan türkülerden geçilmiyor. ki erkan oğur dinlediğimden geçen bu zamana sadece bir playlist dinledim hepsi yabancı rock parçalarından oluşan. o zaman neden böyle
3 hafta önce erkan oğur falan dinlemiştim biraz haftalık keşif 3 haftadır leş solcu cafe barlarında çalan türkülerden geçilmiyor. ki erkan oğur dinlediğimden geçen bu zamana sadece bir playlist dinledim hepsi yabancı rock parçalarından oluşan. o zaman neden böyle
0
lucky strike
ismi gelmiyor aklıma. ya ilk sezonu bitti ya bitecek durumdaydı en son. sözlükte başlığı vardı. türü falan da gelmiyor aklıma. aklınıza gelenleri söyler misiniz bu durumda olanlardan? drama olabilir politik drama olabilir, tarihi drama olabilir. allah ne verdiyse
ismi gelmiyor aklıma. ya ilk sezonu bitti ya bitecek durumdaydı en son. sözlükte başlığı vardı. türü falan da gelmiyor aklıma.
aklınıza gelenleri söyler misiniz bu durumda olanlardan? drama olabilir politik drama olabilir, tarihi drama olabilir. allah ne verdiyse
aklınıza gelenleri söyler misiniz bu durumda olanlardan? drama olabilir politik drama olabilir, tarihi drama olabilir. allah ne verdiyse
0
lucky strike
selam, sabah sınava girdiğim okulun tuvaletinde çivinin uç kısmı nasıl olduysa parmağımın ucuna battı. çok girmedi ama kanattı. aşı yaptıramam, gerçekten vaktim yok. tetanoz vs olursam belirtileri nelerdir? kaç güne olurum olacaksam?
selam, sabah sınava girdiğim okulun tuvaletinde çivinin uç kısmı nasıl olduysa parmağımın ucuna battı. çok girmedi ama kanattı. aşı yaptıramam, gerçekten vaktim yok. tetanoz vs olursam belirtileri nelerdir? kaç güne olurum olacaksam?
0
sağlık söz konusu olunca, gerçekten vaktim yok gibi cümleler anlamını yitiriyor. neyle ilgileniyorsan bırakıp, hastaneye gideceksin. şakası yok.
0
Vaktim yok ne demek,bi gün geç git sağlık ocağından ücretsiz aşını ol kardeşim
0
atom mu parçalıyosun? ne demek yarım saat vaktim yok?
git aşı ol. her acilde yaparlar. bedava.
git aşı ol. her acilde yaparlar. bedava.
0
Sen oglende burdaydin,hala burdasin ve vaktim yok diyorsun,bos beles islerle ugrasip vaktim yok diyorsun,musalla tasindan yazarsin buraya.
0
aşı, iğne ile ilgili problemlerin yoksa git yaptır.
uzman değilim ama o çivinin riskli olduğunu da sanmıyorum.
yanlışsam düzeltsin arkadaşlar, paslı çivi değil, toprak bulaşı olan çivi tehlikeli çünkü bu bakteri toprakta yaşıyor.
ölüm riski de yüzde 40 tı sanırım hastalıkta.
uzman değilim ama o çivinin riskli olduğunu da sanmıyorum.
yanlışsam düzeltsin arkadaşlar, paslı çivi değil, toprak bulaşı olan çivi tehlikeli çünkü bu bakteri toprakta yaşıyor.
ölüm riski de yüzde 40 tı sanırım hastalıkta.
0
sözlüğü okudum çok acıtıyormuş diyorlar. kol falan felçmiş 3 gün. abartıyor olabilirler mi?
bana şans dileyin. gidiyorum acile.
bana şans dileyin. gidiyorum acile.
0
abartıyorlar. geçen sene oldum, acısına dair hiçbir şey hatırlamıyorum ki acı eşiğim düşüktür.
0
Kreuzberg
Öncelikle hayirli forumlar :)Yüksek lisans tezim icin gelecege yönelik analiz yapmam isteniyor. Örnekle daha iyi anlayacaginizi varsayarak direk örnege geciyorum. Kredi müsterilerinin yas, cinsiyet, meslek grubu, medeni durumu, cekmis oldugu kredi tutari, eger gecikmesi varsa gecikme sayisi gibi bir
Öncelikle hayirli forumlar :)
Yüksek lisans tezim icin gelecege yönelik analiz yapmam isteniyor. Örnekle daha iyi anlayacaginizi varsayarak direk örnege geciyorum.
Kredi müsterilerinin yas, cinsiyet, meslek grubu, medeni durumu, cekmis oldugu kredi tutari, eger gecikmesi varsa gecikme sayisi gibi bir cok parametresi oldugunu varsayalim. Amacim sorunlu müsterileri yani yaasal takibi baslamis olan müsterileri inceleyip ileriye yöenlik tahmnin modeli gelistirmek. Mesela Eger müsteri bosanmis ve turizm sektöründe calisiyorsa bu müsterinin krediyi geri ödememe ihtimali %60 gibi. bu sekilde bir denklemi/algoritmayi nasil kurabilirim, ya da hangi istatistik programini kullanabilirim? daha önce hic istatistik programi kullanmadim.
Yardimlariniz icin simdiden tesekkür ederim.
Yüksek lisans tezim icin gelecege yönelik analiz yapmam isteniyor. Örnekle daha iyi anlayacaginizi varsayarak direk örnege geciyorum.
Kredi müsterilerinin yas, cinsiyet, meslek grubu, medeni durumu, cekmis oldugu kredi tutari, eger gecikmesi varsa gecikme sayisi gibi bir cok parametresi oldugunu varsayalim. Amacim sorunlu müsterileri yani yaasal takibi baslamis olan müsterileri inceleyip ileriye yöenlik tahmnin modeli gelistirmek. Mesela Eger müsteri bosanmis ve turizm sektöründe calisiyorsa bu müsterinin krediyi geri ödememe ihtimali %60 gibi. bu sekilde bir denklemi/algoritmayi nasil kurabilirim, ya da hangi istatistik programini kullanabilirim? daha önce hic istatistik programi kullanmadim.
Yardimlariniz icin simdiden tesekkür ederim.
0
öncelike parametre sayını mümkün olan en düşük sayıda tut. ne kadar az parametre o kadar kolay iş.
eğer tek değişkenin varsa box jenkins metodolojisi, iki değişkenin olursa bunların nedenselliklerine bakıp eş bütünleşme analizi, 2 ve daha fazlası için ise johansen eşbütünleşme analizi yapman gerekecek.
stata, eviews veya spss gibi paket programlar işini görür.
eğer tek değişkenin varsa box jenkins metodolojisi, iki değişkenin olursa bunların nedenselliklerine bakıp eş bütünleşme analizi, 2 ve daha fazlası için ise johansen eşbütünleşme analizi yapman gerekecek.
stata, eviews veya spss gibi paket programlar işini görür.
0
Oyyy, bunda çok güzel Yapay Sinir Ağları kullanılır ve bununan model regresyon modelleri ile karşılaştırılır. Özellikle dinamik veya 'recurrent' neural network mis gibi sonuç verir. En rahat Matlab veya R'da kodlanır.
Ek: Tabii ki mis gibi sonuç vereceği garanti edilemez ama tipik bir örnek.
Ek olarak daha da kompleks algoritmalar ve daha iyi sonuçlar için Markovian Neural Network daha çok işe yarar. (Geçmiş-gelecek ilişkisi ve zaman beklemeleri (lag'ler) olduğunda)
Ek: Tabii ki mis gibi sonuç vereceği garanti edilemez ama tipik bir örnek.
Ek olarak daha da kompleks algoritmalar ve daha iyi sonuçlar için Markovian Neural Network daha çok işe yarar. (Geçmiş-gelecek ilişkisi ve zaman beklemeleri (lag'ler) olduğunda)
0
su su algoritmalar iyidir denilemez, bence bir cogu denenip cross validate ile karsilastirilmalidir. bu soyledigim, unsupervised learning i de kapsar. hadi neural network ile yaptin diyelim, denemeden, random forrest in daha iyi bir performans gostermeyecegini soyleyebilir misin?
0
Tabii ki söyleyemem, veri çok lineer de çıkabilir. Boşu boşuna NN de kurmuş olabilirim. Sadece çok tipik bir örnek olduğunu söylüyorum ve regresyon tipi modellerle karşılaştırılabilir diyorum.. O yüzden 'garanti edilemez' dedim. Cross validation'sız olur mu hiç?
Daha üç hafta önce benzer bir tahmin modeli kurdum ve random forest Neural Network'ten daha iyi çıktı ama geçmiş-gelecek ilişkisi hakkında bahis açılırsa Markovian veya Recurrent NN için belirli bir miktara kadar bahse girerim.
Edit: good clean fun haklı. Yeterince veri olacağını varsaydım doğrudan.
Daha üç hafta önce benzer bir tahmin modeli kurdum ve random forest Neural Network'ten daha iyi çıktı ama geçmiş-gelecek ilişkisi hakkında bahis açılırsa Markovian veya Recurrent NN için belirli bir miktara kadar bahse girerim.
Edit: good clean fun haklı. Yeterince veri olacağını varsaydım doğrudan.
0
Amac onemli. Amac tahmin etmek ise parametlerleri dusuk sayida degil, aksine mumkun olan en yuksek sayida tutmaniz lazim. Amac teori olusturmak ise o zaman parametleri dusuk sayida tutmalisiniz.
Oncelikle ne denklem ne algoritma ne programla baslayacaksiniz. Sorunuzdan belli ki ilk yapacaginiz adim kaynak edinmek. Hocaniza sorun bu analizlerin nasil yapildigina dair size bir kaynak onersin. Kolay gelsin.
Oncelikle ne denklem ne algoritma ne programla baslayacaksiniz. Sorunuzdan belli ki ilk yapacaginiz adim kaynak edinmek. Hocaniza sorun bu analizlerin nasil yapildigina dair size bir kaynak onersin. Kolay gelsin.
0
Veri miktarin birkac binden az ise yapay sinir agi kullanmani önermem (overfitting muhtemel). Kullanicam diyorsan regularizasyon sart. Logistic regression cak gec bana kalirsa. Python scikit-learn paketi ile 5 satirda halledebilirsin.
Kategorik degiskenlerini (cinsiyet, medeni durum, meslek vb.) one-hot vektör (toplam kategori sayisi - 1 tane 0, bir tane 1) olarak tanimlaman lazim. (R kullanicak isen factor otomatik halleder)
Verini training ve test olmak uzere parcalara ayirman sart. Hatta cross-validation'i arastir ve 10-fold CV uygula. Diger turlu sonucunun ne bilimsel ne de uygulama olarak hicbir gecerliligi olmaz.
Kategorik degiskenlerini (cinsiyet, medeni durum, meslek vb.) one-hot vektör (toplam kategori sayisi - 1 tane 0, bir tane 1) olarak tanimlaman lazim. (R kullanicak isen factor otomatik halleder)
Verini training ve test olmak uzere parcalara ayirman sart. Hatta cross-validation'i arastir ve 10-fold CV uygula. Diger turlu sonucunun ne bilimsel ne de uygulama olarak hicbir gecerliligi olmaz.
0
Recurrent neural network kullanmalik bir durum yok. Sequence learning falan yok bu problemde. RNN falan kullanmaya kalkmayin.
0
@good clean fun
yillara gore kredi durumu, sequence learning kullanmak icin yeterli gerekce olamaz mi?
yillara gore kredi durumu, sequence learning kullanmak icin yeterli gerekce olamaz mi?
0
@scars dont fade
Olamaz.
Teori: Bir insanin kredi notu zaten yazarin bahsettigi degiskenler ile hesaplanan/ögrenilen bir skor. Zaten ögrenilmis bir feature'dan tekrar bir sey ögrenmeye calismak hemen hemen her zaman bilgi kaybina neden oluyor (Geoffrey Hinton, 2006 makalesi - deep learning'in mantigi tamamen buna dayali).
Pratik: Bir insanin en fazla 50-60 gözlemlik (yillik) kredi notu bilgisi olabilir. Bu kadar kisa seriler icin RNN kullanmanin hicbir mantigi yok.
Olamaz.
Teori: Bir insanin kredi notu zaten yazarin bahsettigi degiskenler ile hesaplanan/ögrenilen bir skor. Zaten ögrenilmis bir feature'dan tekrar bir sey ögrenmeye calismak hemen hemen her zaman bilgi kaybina neden oluyor (Geoffrey Hinton, 2006 makalesi - deep learning'in mantigi tamamen buna dayali).
Pratik: Bir insanin en fazla 50-60 gözlemlik (yillik) kredi notu bilgisi olabilir. Bu kadar kisa seriler icin RNN kullanmanin hicbir mantigi yok.
0
arkburak
Artık ekşiyi bir şeyler hakkında bilgilenmek fikir edinmek için kullanamıyorum, her şey mi gömülür arkadaş, neden kimse hiçbir şeyi beğenmiyor?sanki herkes günlük biriktirdiği öfkesini ekşiden saydırarak gideriyormuş gibi geliyor artık. bir şeyler olsa da gömsek, biri çıksa onu da gömsek. ne düşünüy
Artık ekşiyi bir şeyler hakkında bilgilenmek fikir edinmek için kullanamıyorum, her şey mi gömülür arkadaş, neden kimse hiçbir şeyi beğenmiyor?sanki herkes günlük biriktirdiği öfkesini ekşiden saydırarak gideriyormuş gibi geliyor artık. bir şeyler olsa da gömsek, biri çıksa onu da gömsek. ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında, ben mi abartıyorum?
0
Ofkeyi kusmak icin uygun bir platform cunku. Kimse o an karsinda degil, kimseyle yuzyuze degilsin, hem istedigini soyluyorsun kimseyleyle karsilasmadan hem de binlerece kisiye ulastiriyorsun.
0
takdir ederken cömert değiliz, nefretimizi gösterirken oldukça cömertiz. malesef sorun halk tabanında. ekşiye özgü bir şey değil.
0
Ofkeyi kusmak icin uygun bir platform olmasından ziyade son yıllarda "bir şeylerden memnun olmamak" moda. ve baya salgın şeklinde iflah olmaz bir biçimde moda. ben son 1 sene falan sadece badilerim neler yazmış diye giriyordum, artık ona bile bakmıyorum çünkü ortama adapte sağlayıp onlara benziyorlar ufak ufak.
0
Bu konuyla ilgili bir komplo teorim var, kaynağımın üstünde oturuyorum ama çok da mantıksız gelmiyor sanki. Bakalım, size nasıl gelecek.
Ekşi Sözlük bol kalabalık bir platform. Bir şeyden %1'i nefret etse ve yazsa ortalık nefretle dolar. Belki de bu nefrete boğucuların çoğu sadece nefret ettikleri bir şeye yazıyorlar. Ondan sonra da kendi sevdikleri bir şeyin altında nefret dolu yazıları görünce 'Herkes de nefret etmiş bundan' diye düşünülebilir. Aynı trafiğe çıkınca 'Bunca insan neden çıkmış' demek gibi bir şey bence. Bunları kesinlikle sana söylemiyorum, ne entry'ni gördüm, ne bir şey. Suç atma falan değil. Sadece hesaplayan kişi olarak 'Herkes nefret ettiği bir veya iki şeye döşese, ortalık nefret dolar ve biz ortalıkta nefreti görürüz' diye bir teorim var.
Ekşi Sözlük bol kalabalık bir platform. Bir şeyden %1'i nefret etse ve yazsa ortalık nefretle dolar. Belki de bu nefrete boğucuların çoğu sadece nefret ettikleri bir şeye yazıyorlar. Ondan sonra da kendi sevdikleri bir şeyin altında nefret dolu yazıları görünce 'Herkes de nefret etmiş bundan' diye düşünülebilir. Aynı trafiğe çıkınca 'Bunca insan neden çıkmış' demek gibi bir şey bence. Bunları kesinlikle sana söylemiyorum, ne entry'ni gördüm, ne bir şey. Suç atma falan değil. Sadece hesaplayan kişi olarak 'Herkes nefret ettiği bir veya iki şeye döşese, ortalık nefret dolar ve biz ortalıkta nefreti görürüz' diye bir teorim var.
0
@aychosky yorumun mantıklı, belki de sadece nefret ettiklerine yazıyorlardır; ama girdiğim çoğu başlıkta nefret söylemleri hat safhada. ki eğer insanlar sadece nefret ettiği şeyler hakkında yorum yapıyorlarsa bu da bir sorun bence, eski entrylere bakıyorum insanlar daha ılımlı daha makara. ama şimdi direkt giydirmece.
0
ya mesela nedir gömülmüş dediğin şey. popüler bir şeydir muhakkak. sinemada oynayan, reklamı yoğun yapılan filmlerin başlıklarına gir herkes giydiriyor. daha bağımsız, izleyeni az filmlerin başlıklarına gir daha klas yorumlar var. yani bi konu ne kadar güncelse, o kadar saçma insanı çekiyor.
0
Erensq06
Sa arkadaşlar ,Hepimizin bildiği hikayeye göre Allah ile Şeytan arasında tartışma yaşandı ve şeytan ben insanları kıyamete kadar yoldan çıkarırım dedi, Allah çıkaramazsın dedi. Şu andaki durum açık dünyada gerçek müslüman sayısı az ve daha da azalıyor, İslami kurallara göre yaşam çok az.Yani şeytan
Sa arkadaşlar ,
Hepimizin bildiği hikayeye göre Allah ile Şeytan arasında tartışma yaşandı ve şeytan ben insanları kıyamete kadar yoldan çıkarırım dedi, Allah çıkaramazsın dedi.
Şu andaki durum açık dünyada gerçek müslüman sayısı az ve daha da azalıyor, İslami kurallara göre yaşam çok az.Yani şeytan gitgide kazanacak gibi.
Soru: Hikayeye göre şeytan kazanırsa ne olacak?
Hepimizin bildiği hikayeye göre Allah ile Şeytan arasında tartışma yaşandı ve şeytan ben insanları kıyamete kadar yoldan çıkarırım dedi, Allah çıkaramazsın dedi.
Şu andaki durum açık dünyada gerçek müslüman sayısı az ve daha da azalıyor, İslami kurallara göre yaşam çok az.Yani şeytan gitgide kazanacak gibi.
Soru: Hikayeye göre şeytan kazanırsa ne olacak?
0
Allahla şeytan arasında böyle bir iddaa gibi durum yok ki. Herkes yoldan çıkarsa herkes cehenneme gider, cennet boş kalır.
Not: Cehenneme odun olarak kontenjandayım.
Not: Cehenneme odun olarak kontenjandayım.
0
bi tek müslümanlar mı kurtaracak yani dünyayı soruya bak :) müslümanların 2 katı hristiyan var sen korkma sevgili kardeşim.
cevap: şeytan bu dünyanın egemenidir, onun kazanması gayet doğal.
cevap: şeytan bu dünyanın egemenidir, onun kazanması gayet doğal.
0
soru yanlış. galiba tam anlatamadın. Allah ın yarattiğı, Allah a karşı hiç şeyi kazanamaz. Kıyamete kadar mühlet verildi şeytana. Allah celle celaluhu zaten gelecekte olacaklar dahil her şeyi biliyor.
0
Ay herseyi biliyor diyip sual edince bu bir imtihan dayanin demiyorlar mi bitiyorum. Olm boyle manyakca seylere mi inaniyonuz hakkaten. Gunah sevap yok, iyi kotu var. Bi anlayin gozunuzu seveyim. Ha seytan varsa da coktan kazandi zaten. Bi etrafina bak istersen.
0
sana çok iyi haberim var, supernatural'ın son bölümünü izle bütün cevaplar orada:
-------------------spoylırın allahı----------------------------
tanrı ile şeytan barışıyorlar, tanrı özür diliyor sonra sarılıp ağlıyorlar. dostluk kazanıyor yani, yaşasın fair play!
-------------------spoylırın allahı----------------------------
tanrı ile şeytan barışıyorlar, tanrı özür diliyor sonra sarılıp ağlıyorlar. dostluk kazanıyor yani, yaşasın fair play!
0
Once meleklerin secde mevzusuna dair aciklama ;
MELEKLER ADEM'E SECDE ETTİ....
SECDE;Boyun eğmek,isteyerek kabullenmektir.
MELEKE;Herhangi bir amaca ulaşmada, Allah'ın ve diğer canlıların kullandıkları her türlü araca (ilim,kol,el,resul,kitap,güç,araba,para vs vs..) Meleke,Melek denilir..
Bir insanın kendine ihtiyaç ihdas etmesi , onun ADEM olma vasfı ile olur...
Adem=ihtiyaçlı olmak demektir.
Yani susamak,acıkmak,üşümek,bir konuma gelmeyi istemek,barınmak istemek, ADEM konumunda olman demektir.. Bir ihtiyacını karşılamak için duyu organlarını kullanarak plan program yapman , strateji belirlemen senin "İNSAN" olma vasfınla olur..Bu konuyu , eğer hayatının ilk sırasına yerleştirir ve her şeyde,her fırsatta ÖN PLANA çıkarırsan , bu da “BEŞER” vasfınla olur.. İşte ; bir insanın kendisi için ihdas ettiği , bu ihtiyacının karşılanması esnasında ya da sürecinde , kendisine gerekli olan tüm materyaller yani MELEKELER , bu kişiye "SECDE" ettirilir (18/50 , 7/11 , 38/73 ve 15/30da)..Meleklerin Adem'e Secde Ettirilmesi bu anlamdadır ve hayatımızın her alanında günceldir..!
MİSAL verelim ; doktor olmak istiyorsun , çalış ol , bu hedefin için gerekli olan tüm melekeler sana SECDE ettirilir..Tuvalete gideceksin , buyur git , tuvalet senin için MELEKEdir , sana bu ihtiyacını karşılama noktasında secde eder , karşı çıkmaz..
Elini gözüne sokacaksın , yemek yiyeceksin, araba kullanacaksın, vs vs vs..
Bunları ve daha sayamadıklarımızın kişi tarafından yapılması esnasında bu iş için gerekli olan materyaller asla insana karşı çıkmaz , çünkü insanın ADEM olma vasfı gereği ona SECDE ettirilir..
Melekelerin secde ettiği Adem hep iyi şeyler mi yapar?. Tabii ki hayır. Bıçakla ekmek de kesilir, maalesef insan da öldürülür. Ancak melekelerin itiraz hakkı yoktur..
Seytan ( iblis ) mevzusuna dair;
İBLİYSte bir MELEKEdir ve dediğimiz gibi , bir kişi bir şey için kendine ihtiyaç ihdas ettiğinde yani ADEMleştiğinde devreye girmeye çalışır..Amaç , bu ademi oluşturan bu kişiye ihtiyacını giderirken , ona bunu NEHY işleterek yaptırtmaktır.
Eğer yaptırabilirse buna "İBLİYSin CİNNlenmesi" denilir ve bu durum 18/50de İbliys için kullanılan ''KANE MİNELCİNNİ'' deyimiyle yer bulur.
Maalesef bu deyimi çoğu ulema ''O CİNNlerdendi'' şeklinde çevirmişlerdir.Oysa bilinen manada CİNNler alemi diye bir alem yoktur.Burada İbliys için kullanılan ''o cinlerdendi'' deyimi YANLIŞTIR.
Doğru mana ; ''o cinlenir yani HAREKETLENİR yani AKTİF HALE GELİR'' şeklindedir ve 18/50`de ibliys bu şekliyle rabbin emrinden dışarı çıkar.Böyle oluncada ADEMleşmiş insana Allahın haramını yaptırır.
Halil ibrahim ÜLGÜ
MELEKLER ADEM'E SECDE ETTİ....
SECDE;Boyun eğmek,isteyerek kabullenmektir.
MELEKE;Herhangi bir amaca ulaşmada, Allah'ın ve diğer canlıların kullandıkları her türlü araca (ilim,kol,el,resul,kitap,güç,araba,para vs vs..) Meleke,Melek denilir..
Bir insanın kendine ihtiyaç ihdas etmesi , onun ADEM olma vasfı ile olur...
Adem=ihtiyaçlı olmak demektir.
Yani susamak,acıkmak,üşümek,bir konuma gelmeyi istemek,barınmak istemek, ADEM konumunda olman demektir.. Bir ihtiyacını karşılamak için duyu organlarını kullanarak plan program yapman , strateji belirlemen senin "İNSAN" olma vasfınla olur..Bu konuyu , eğer hayatının ilk sırasına yerleştirir ve her şeyde,her fırsatta ÖN PLANA çıkarırsan , bu da “BEŞER” vasfınla olur.. İşte ; bir insanın kendisi için ihdas ettiği , bu ihtiyacının karşılanması esnasında ya da sürecinde , kendisine gerekli olan tüm materyaller yani MELEKELER , bu kişiye "SECDE" ettirilir (18/50 , 7/11 , 38/73 ve 15/30da)..Meleklerin Adem'e Secde Ettirilmesi bu anlamdadır ve hayatımızın her alanında günceldir..!
MİSAL verelim ; doktor olmak istiyorsun , çalış ol , bu hedefin için gerekli olan tüm melekeler sana SECDE ettirilir..Tuvalete gideceksin , buyur git , tuvalet senin için MELEKEdir , sana bu ihtiyacını karşılama noktasında secde eder , karşı çıkmaz..
Elini gözüne sokacaksın , yemek yiyeceksin, araba kullanacaksın, vs vs vs..
Bunları ve daha sayamadıklarımızın kişi tarafından yapılması esnasında bu iş için gerekli olan materyaller asla insana karşı çıkmaz , çünkü insanın ADEM olma vasfı gereği ona SECDE ettirilir..
Melekelerin secde ettiği Adem hep iyi şeyler mi yapar?. Tabii ki hayır. Bıçakla ekmek de kesilir, maalesef insan da öldürülür. Ancak melekelerin itiraz hakkı yoktur..
Seytan ( iblis ) mevzusuna dair;
İBLİYSte bir MELEKEdir ve dediğimiz gibi , bir kişi bir şey için kendine ihtiyaç ihdas ettiğinde yani ADEMleştiğinde devreye girmeye çalışır..Amaç , bu ademi oluşturan bu kişiye ihtiyacını giderirken , ona bunu NEHY işleterek yaptırtmaktır.
Eğer yaptırabilirse buna "İBLİYSin CİNNlenmesi" denilir ve bu durum 18/50de İbliys için kullanılan ''KANE MİNELCİNNİ'' deyimiyle yer bulur.
Maalesef bu deyimi çoğu ulema ''O CİNNlerdendi'' şeklinde çevirmişlerdir.Oysa bilinen manada CİNNler alemi diye bir alem yoktur.Burada İbliys için kullanılan ''o cinlerdendi'' deyimi YANLIŞTIR.
Doğru mana ; ''o cinlenir yani HAREKETLENİR yani AKTİF HALE GELİR'' şeklindedir ve 18/50`de ibliys bu şekliyle rabbin emrinden dışarı çıkar.Böyle oluncada ADEMleşmiş insana Allahın haramını yaptırır.
Halil ibrahim ÜLGÜ
0
tanrı; ''ben zaten biliyordum zaaa xD'' diyecek.
hani tün anlatılanlardan sonra en mantıklı senaryo bu :D
hani tün anlatılanlardan sonra en mantıklı senaryo bu :D
0
as mümin yahut mümin olmaya çalışan kardeşim.
öncelikle elini görüyor ve rest çekiyorum(şaka şaka poker falan anlamam hiç). yukarda giydirmişler baya da sormak istediğin anlaşılıyor bi şekil.
şeytan ortaya bi fikir atmış, Allah da ona müsade vermiş. şeytan Allah'a karşı bişey kazanmayacak ama bişeyler ispat edecek muhtemelen. benim itikadım şu yönde, bize verilen irade - insanoglunun tüm mücadelesinda olduğu gibi iyi ile kötünün savaşı. her türlü refah içinde de, savaş ortamında da, rahatta ya da rahatsız olsak da çıkan çatışmalar bize verilen iradeyle hangi seçimleri yaptığımıza bağlı. sorunun kümülatif cevabından çok sen/ben hepimiz kendi şeytanımızın (ahahah böyle diyince abilere bağladım) neleri ispat edebileceğine kafa yorarsak daha temiz olur.
öncelikle elini görüyor ve rest çekiyorum(şaka şaka poker falan anlamam hiç). yukarda giydirmişler baya da sormak istediğin anlaşılıyor bi şekil.
şeytan ortaya bi fikir atmış, Allah da ona müsade vermiş. şeytan Allah'a karşı bişey kazanmayacak ama bişeyler ispat edecek muhtemelen. benim itikadım şu yönde, bize verilen irade - insanoglunun tüm mücadelesinda olduğu gibi iyi ile kötünün savaşı. her türlü refah içinde de, savaş ortamında da, rahatta ya da rahatsız olsak da çıkan çatışmalar bize verilen iradeyle hangi seçimleri yaptığımıza bağlı. sorunun kümülatif cevabından çok sen/ben hepimiz kendi şeytanımızın (ahahah böyle diyince abilere bağladım) neleri ispat edebileceğine kafa yorarsak daha temiz olur.
0
zibidigonzalez16
2008 sonu 2gb bı macbookum var 3-4 senedır kullanıyorum ılk baslarda çıt çıkmazdı ama şu son ıkı haftadır fan açmadan yasayamıyor sürekli ama sürekli yaptıgım seyde eksıyı okurken yan sekmede youtube dan sarkı dınlemek yatakta uzanırken hava alsın dıye altına kıtap da koyuyorum oyle alıyorum kucagım
2008 sonu 2gb bı macbookum var 3-4 senedır kullanıyorum ılk baslarda çıt çıkmazdı ama şu son ıkı haftadır fan açmadan yasayamıyor sürekli ama sürekli yaptıgım seyde eksıyı okurken yan sekmede youtube dan sarkı dınlemek yatakta uzanırken hava alsın dıye altına kıtap da koyuyorum oyle alıyorum kucagıma ama acıyor yınede napmak lazım buna. ozellıkle sol alt kısmı fecı ısınıyor vırus falan kapmıssa alakası olabılır mı fanla
0
kanka ben acar temızlerım nedır kı 2008 model zaten garantı derdı yok ben artık bılgısayarın vadesi dolmustur dıye dusunuyodum
0
format biraz iyi gelebilir. ama fanı dolmuştur onun. mutlaka temizle veya temizlettir
0
Gözlemim Macbooklar genel olarak internet üzerinden video izlerken ısınıyor. Flash playerla izlenen videolar yerine html5 tercih ederseniz bir miktar düşebilir. Ama chrome, firefox değil de safari ile video izlerken fan sesi genelde duyulmuyor, daha az yoruyor muhtemelen. Bunu bir deneyin bence.
0
nice tnetennba
bir kitap önerisi içerikli duyuru da benden geliyor. en sevdiğim kitapları yazayım:-savaş ve barış/tolstoy-ivan ilyiç'in ölümü/tolstoy-itiraflarım/tolstoy-öteki/dostoyevski-zorba/nikos kazancakis-yabancı/albert camus-düşüş/albert camus-sefiller/victor hugo-körlük/jose saramago-alemdağ'da var bir yıl
bir kitap önerisi içerikli duyuru da benden geliyor. en sevdiğim kitapları yazayım:
-savaş ve barış/tolstoy
-ivan ilyiç'in ölümü/tolstoy
-itiraflarım/tolstoy
-öteki/dostoyevski
-zorba/nikos kazancakis
-yabancı/albert camus
-düşüş/albert camus
-sefiller/victor hugo
-körlük/jose saramago
-alemdağ'da var bir yılan/sait faik
-açlık/knut hamsun
-otomatik portakal/anthony burgess
-yeraltından notlar/dostoyevski
-göğü delen adam
en son koleksiyoncu ve bir elin sesi var'ı bitirdim. ne sevebilirim? tıkandım.
-savaş ve barış/tolstoy
-ivan ilyiç'in ölümü/tolstoy
-itiraflarım/tolstoy
-öteki/dostoyevski
-zorba/nikos kazancakis
-yabancı/albert camus
-düşüş/albert camus
-sefiller/victor hugo
-körlük/jose saramago
-alemdağ'da var bir yılan/sait faik
-açlık/knut hamsun
-otomatik portakal/anthony burgess
-yeraltından notlar/dostoyevski
-göğü delen adam
en son koleksiyoncu ve bir elin sesi var'ı bitirdim. ne sevebilirim? tıkandım.
0
dar kapi - andre gide
faust - goethe
klimenjeronun daglari - ernest hemingway
surgunler - james joyce
martin eden - jack london
kucuk seylerin tanrisi - arundhati roy
ve de
yalan - tahsin yucel
faust - goethe
klimenjeronun daglari - ernest hemingway
surgunler - james joyce
martin eden - jack london
kucuk seylerin tanrisi - arundhati roy
ve de
yalan - tahsin yucel
0
Goriot Baba/Balzac
Öfke/Philip Roth
Üç Beş Kişi/Adalet Ağaoğlu
Aldanan Kadın/Thomas Mann
İsa Bu Köye Uğramadı/Carlo Levi
Denizi Yitiren Denizci/Yukio Mishima
Genç Bir Doktorun Anıları/Mihail Bulgakov
Sineklerin Tanrısı/William Golding
Kreçetovka İstasyonu'nda Bir Olay/Aleksandr Soljenitsin
Hiroşima Sevgilim/Marguerite Duras
Öfke/Philip Roth
Üç Beş Kişi/Adalet Ağaoğlu
Aldanan Kadın/Thomas Mann
İsa Bu Köye Uğramadı/Carlo Levi
Denizi Yitiren Denizci/Yukio Mishima
Genç Bir Doktorun Anıları/Mihail Bulgakov
Sineklerin Tanrısı/William Golding
Kreçetovka İstasyonu'nda Bir Olay/Aleksandr Soljenitsin
Hiroşima Sevgilim/Marguerite Duras
0
mr.goodcat
gerçekten marketten para verip de aldığınız ve tadından memnun kaldığınız normal siyah çay hangisi? lipton, doğadan, doğuş, bim berk :) vs. vs.
gerçekten marketten para verip de aldığınız ve tadından memnun kaldığınız normal siyah çay hangisi? lipton, doğadan, doğuş, bim berk :) vs. vs.
0
Lipton ve doğuşun bergamotluları fena değil.
Bir de berki çaydan saymayın ya çamaşır suyu gibi bir şey.
Bir de berki çaydan saymayın ya çamaşır suyu gibi bir şey.
0
doğadan ın çayları iyi. lipton bergamot ve doğu karadeniz'i de seviyorum ben.
bu arada doğuş kadar rezil bir çay yok. aman diyeyim.
bu arada doğuş kadar rezil bir çay yok. aman diyeyim.
0
doğadan ve lipton boyadan ibaret. çaycı bi müşterim reyondaki Çaykur'un suzme poşetlerini toplarken "en iyisi bu, demini biraz gec veriyo ama boya değil dem veriyo" dediydi. sallama çay içmiyorum ancak Çaykur'un süzen poşetini reyona koyduğum gibi talan ediyolarsa vardir bi bildikleri.
0
zimbirik
Var mi orda olan. Deniz suyu nasil? Denize girerken usuyormu insan? Aksamlari cok serin oluyor mu ?Direk deniz suyu sicakligina bakmiyorum cunku denize girerken usumek sadece deniz suyuna bagli olmuyor.
Var mi orda olan. Deniz suyu nasil? Denize girerken usuyormu insan? Aksamlari cok serin oluyor mu ?
Direk deniz suyu sicakligina bakmiyorum cunku denize girerken usumek sadece deniz suyuna bagli olmuyor.
Direk deniz suyu sicakligina bakmiyorum cunku denize girerken usumek sadece deniz suyuna bagli olmuyor.
0
ben geçen sene tam bu vakitler ordaydım. (bu vakitler veya 1 mayıs civarı da olabilir) tam olarak göt dondurucu bir soğukluk vardı su da. 5 dakika kaldım ve uzun süre ısınamadım
0
antalyadayım. deniz daha girilebilecek kadar ısınmadı. giren tek tük yabancı var sadece. gece soğuk olur.
0
lucky strike
breaking bad izlememiş (2 sezon anca dayandım) biri olarak aradaki bağlantıyı anlamadım.breaking badciler yorumlara falan "ohh miss, yarasın, ilaç gibi geldi ilaçç, biraz da şurama" falan yazmış.
breaking bad izlememiş (2 sezon anca dayandım) biri olarak aradaki bağlantıyı anlamadım.
breaking badciler yorumlara falan "ohh miss, yarasın, ilaç gibi geldi ilaçç, biraz da şurama" falan yazmış.
breaking badciler yorumlara falan "ohh miss, yarasın, ilaç gibi geldi ilaçç, biraz da şurama" falan yazmış.
0
Saul isimli avukat Breaking Bad'de bir karakter.
Karakter o kadar cok sevildi ki ona ozel ayri bir dizi yapildi. Ayrica Mike da 2 dizide birden yer alan karakterlerden birisi.
Karakter o kadar cok sevildi ki ona ozel ayri bir dizi yapildi. Ayrica Mike da 2 dizide birden yer alan karakterlerden birisi.
0
mike eski polis, çetenin lojistik ve operasyon lideri.
saul ise kibrit kutusundan tutalım da takvime kadar kendi sloganıyla eşantiyon yaptıran bir avukat.
çok tatlı dizi.
saul ise kibrit kutusundan tutalım da takvime kadar kendi sloganıyla eşantiyon yaptıran bir avukat.
çok tatlı dizi.
0
güvenlikçi sadaskljdfaslkdf
sekurity mike
saul goodman çok efso karakter, dayanamadılar dizi öncesai gelişen olayları anlatıyorlar avukatr hakkında. renk olsun diye de mike ı koymuşlar datlı olmuş. yağ gibi akıyor dizi.
sekurity mike
saul goodman çok efso karakter, dayanamadılar dizi öncesai gelişen olayları anlatıyorlar avukatr hakkında. renk olsun diye de mike ı koymuşlar datlı olmuş. yağ gibi akıyor dizi.
0
Entourage'ı izlediysen şöyle diyeyim, Saul goodman Ari Gold'un yandan yemişi.
0
saul'un çok sevilmesinden ziyade, walter ile benzer olarak 'iyi-kötü' arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran bir karakter olduğu için onun üzerinden gidildi diye biliyorum ben. jesse de çok sevildi, ama öncesinde çevresi kötü olan bir çocuk. saul ise bb esnasında zaten kötüye ulaşmıştı, o noktaya iyi bir insanken nasıl geldiğini işliyorlar. tema aynı diyebiliriz bb ile. kimya öğretmeninden uyuşturucu baronuna, kamu avukatlığı yapan ve yaşlıların dosyalarına bakan kişiden kara para aklayan kanunsuz birine nasıl dönüşüleceğini işliyorlar. bunu yaparken de bizim 'kötü'yü desteklememizi sağlıyorlar. bb'de onlarca kişinin ölümünden sorumlu bir katili destekledik. şimdi saul neler yapacak, beraber göreceğiz.
0
marjinal kereste
merhaba. yemeksepetinde verilen siparişlerde ödeme işlemini enpara kartıyla kapıda yapabiliyor muyuz?
merhaba. yemeksepetinde verilen siparişlerde ödeme işlemini enpara kartıyla kapıda yapabiliyor muyuz?
0
ödeme şekli olarak kredi kartını seçerseniz yapabilirsiniz tabii neden olmasın. kurye pos cihazı getirdiği sürece her türlü kredi kartı veya banka kartıyla işlem yapılır, problem olmaz. enpara kartıyla online ödeme de yapılabiliyor ayrıca.
0
Eeee peki yemeksepeti.com müşteri temsilcisi bana neden yapılmaz dedi?
0
o anlamamıştır hocam. yapılıyor. yarım saat önce yaptım. der meister ın dediği gibi her türlü alışverişte kullanabilirsin o kartı. pos cihazı yeterli. yemeksepetine özgü bir şey değil.
0
neden yapılmaz dediğini bilmiyorum ama ben hem online hem de pos cihazıyla ayrı ayrı en az 100 sipariş ödemişimdir, onu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
0
enpara müşteri hizmetlerini aradım. 2 defa sormama rağmen yapılamaz dedi. bende nasıl yapılamaz ya daha önce zaten enpara'nın yemeksepeti.com ile anlaşması vardı dememe rağmen yapılamaz dedi. yemeksepeti.com müşteri temsilcisi sanırım yanlış anladı beni. dediğiniz gibi yapılıyormuş ama bunu öğrenmem iyi oldu.
0
babilbaligi
arkada "Türkiye laiktir laik kalacak" diye tezahürat yapılınca a haber yayını kesiyor.kim laiklik ilkesinden neden rahatsız olur ve neden?laiklik sizce nererine batmış olabilir?
arkada "Türkiye laiktir laik kalacak" diye tezahürat yapılınca a haber yayını kesiyor.
kim laiklik ilkesinden neden rahatsız olur ve neden?
laiklik sizce nererine batmış olabilir?
kim laiklik ilkesinden neden rahatsız olur ve neden?
laiklik sizce nererine batmış olabilir?
0
Paranin geldigi delige batinca o delik yanlislikla kapanir para akisi kesilir.
0
Ben Türkiye laiktir laik kalacak sloganından nefret ediyorum , çok irrite edici
0
ben olsam ben de keserdim yayını. gayet anlaşılır bir sebep. olayların çığrından çıkıp çıkmayacağının garantisi yok.
sol görüşlü bir gazete muhabiri canlı yayın yaparken birilerinin allahuekber diye başlaması gibi bir şey. allahuekber ile kısıtlı kalabileceklerinin garantisini kim verebilir?
hangi yönetmen böyle bi riski göze alıp yayını kesmez ki?
cevap edit: mesele polis veya polise güvenmek değil. mesele başka slogan atabilme ihtimalleri. hatta polisin olaya dahil olup öküzce slogan atanları dağtması daha büyük rezalet olur. bu adamlar yandaşlar sonuçta.
sol görüşlü bir gazete muhabiri canlı yayın yaparken birilerinin allahuekber diye başlaması gibi bir şey. allahuekber ile kısıtlı kalabileceklerinin garantisini kim verebilir?
hangi yönetmen böyle bi riski göze alıp yayını kesmez ki?
cevap edit: mesele polis veya polise güvenmek değil. mesele başka slogan atabilme ihtimalleri. hatta polisin olaya dahil olup öküzce slogan atanları dağtması daha büyük rezalet olur. bu adamlar yandaşlar sonuçta.
0
@lucky: arkası polis dolu. A haber bile polise güvenmiyorsa biz kalkıp gidelim.
0
@aklimdakisorular: sen de yayını kes istersen :) neresi rahatsız ediyor sizi, onu soruyorum. Türkiye'nin laik olmasından mı rahatsızsınız?
0
utkumon
Merhabalar, bu sene YGS sınavında eşit ağırlıkçılar için iyi denilebilecek bir sıralama yaptım. LYS'ye güzel çalışılsa çok iyi yerlere çekilebilirdi. (100 bin- ygs5)Ama gel gör ki gram çalışmamıştım.Oldum olası çalışmayı sevmem, LYS'ye bir ay kaldı ve ben hala çalışmıyorum.Büyük ihtimalle Ege ünive
Merhabalar, bu sene YGS sınavında eşit ağırlıkçılar için iyi denilebilecek bir sıralama yaptım. LYS'ye güzel çalışılsa çok iyi yerlere çekilebilirdi. (100 bin- ygs5)
Ama gel gör ki gram çalışmamıştım.Oldum olası çalışmayı sevmem, LYS'ye bir ay kaldı ve ben hala çalışmıyorum.
Büyük ihtimalle Ege üniversitesi İİBF'ye gideceğim (Tercihlere başka il yazmayı düşünmüyorum).Üniversite için akademik olarak hiç motivasyonum yok. Beni üniversiteden ziyade üniversite okurken yapacağım sosyal etkinlikler( karı-kız veya ortamlara akma gibi şeyleri kastetmiyorum, spor veya kurs bazında kendimi geliştirebileceğim şeylerden bahsediyorum) heyecanlandırıyor. Bir de bulunduğum şehirle İzmir'i kıyaslarsak, birçok imkan daha fazla.
Şimdi diyeceksiniz ki üniversite diploması hayatını belirliyor, iyi bir iş sağlıyor vs vs iyi güzel ama ben 10 yıl sonra ortada bir ülke görmüyorum. Kalsa bile bu gidişle ben çoktan şişme botla ege denizine açılmış olacağım.
Yani demem o ki üniversitede ilgimi çeken bölümler var ama ''Aç kalırsın aç'' tepkisi aldığınız bölümler. Muhtemelen ege işletme yazıp okuyacağım ama dediğim gibi planladığım o aktiviteler olmasa üniversiteyi boşuna okuyacak gibi hissediyorum.
Motivasyonum sıfır, 10 sene sonra Suriye'ye dönüşeceğimizi düşünüyorum.Arkadaşlarımla bunu konuştuğum zaman ''götüne zor geliyor işte bırak bunları'' diyorlar. E ama çalıştığımız LYS konuları hiç ilgimi çeken şeyler değil ki.İnsanın istemediği şeyi yapmaması kadar doğal bir şey yok bence? Ayrıca bu motivasyon eksikliğinde ülkenin gidişatının çok büyük payı var.Gelecekten çok umutsuzum.
Bana ne tavsiye edersiniz? Ne yapayım ben? Sorun bende mi yoksa arkadaşlarım haklı mı? Üniversitenin 2. yılında falan Avrupa'da başka üniversitelere mi başvursam? Bu ülkeden gitmeyi kafaya koydum ama mesele nasıl gideceğim..
Ama gel gör ki gram çalışmamıştım.Oldum olası çalışmayı sevmem, LYS'ye bir ay kaldı ve ben hala çalışmıyorum.
Büyük ihtimalle Ege üniversitesi İİBF'ye gideceğim (Tercihlere başka il yazmayı düşünmüyorum).Üniversite için akademik olarak hiç motivasyonum yok. Beni üniversiteden ziyade üniversite okurken yapacağım sosyal etkinlikler( karı-kız veya ortamlara akma gibi şeyleri kastetmiyorum, spor veya kurs bazında kendimi geliştirebileceğim şeylerden bahsediyorum) heyecanlandırıyor. Bir de bulunduğum şehirle İzmir'i kıyaslarsak, birçok imkan daha fazla.
Şimdi diyeceksiniz ki üniversite diploması hayatını belirliyor, iyi bir iş sağlıyor vs vs iyi güzel ama ben 10 yıl sonra ortada bir ülke görmüyorum. Kalsa bile bu gidişle ben çoktan şişme botla ege denizine açılmış olacağım.
Yani demem o ki üniversitede ilgimi çeken bölümler var ama ''Aç kalırsın aç'' tepkisi aldığınız bölümler. Muhtemelen ege işletme yazıp okuyacağım ama dediğim gibi planladığım o aktiviteler olmasa üniversiteyi boşuna okuyacak gibi hissediyorum.
Motivasyonum sıfır, 10 sene sonra Suriye'ye dönüşeceğimizi düşünüyorum.Arkadaşlarımla bunu konuştuğum zaman ''götüne zor geliyor işte bırak bunları'' diyorlar. E ama çalıştığımız LYS konuları hiç ilgimi çeken şeyler değil ki.İnsanın istemediği şeyi yapmaması kadar doğal bir şey yok bence? Ayrıca bu motivasyon eksikliğinde ülkenin gidişatının çok büyük payı var.Gelecekten çok umutsuzum.
Bana ne tavsiye edersiniz? Ne yapayım ben? Sorun bende mi yoksa arkadaşlarım haklı mı? Üniversitenin 2. yılında falan Avrupa'da başka üniversitelere mi başvursam? Bu ülkeden gitmeyi kafaya koydum ama mesele nasıl gideceğim..
0
"götüne zor geliyor işte bırak bunları" diyen arkadaşların haklı.
10 sene sonra suriye'ye dönüşmek falan çok hayalperest şeyler ama,
dönüşsek bile avrupa'ya mülteci botuyla geçmek yerine normal uçakla gidebilecek durumda olmak istemez misin? yurt dışına gitmek istiyorsun bir şekilde. iyi eğitim almadan gidersen dönercilik dışında ne yaptıracaklar sana? (dönercilik iyi ihtimal)
çalışmadan bu kadar puan yaptıysan potansiyelin var demektir.
otur bir sene daha çalış. şimdiden başla hatta, siktir et lys yi falan.
10 sene sonra suriye'ye dönüşmek falan çok hayalperest şeyler ama,
dönüşsek bile avrupa'ya mülteci botuyla geçmek yerine normal uçakla gidebilecek durumda olmak istemez misin? yurt dışına gitmek istiyorsun bir şekilde. iyi eğitim almadan gidersen dönercilik dışında ne yaptıracaklar sana? (dönercilik iyi ihtimal)
çalışmadan bu kadar puan yaptıysan potansiyelin var demektir.
otur bir sene daha çalış. şimdiden başla hatta, siktir et lys yi falan.
0
Türkiye'nin Suriye'ye dönüşmesinin olasılığı yok. Türkiye gerek tarih olsun gerek bugünkü durum olsun Suriye ve birçok Ortadoğu ülkesinden katbekat ileride. Öncelikle sınava çalışırken bu tip konular aklına gelmemeli. Çünkü bu sadece karamsarlık başlığı altında incelenebilir ki bu her öğrencide olan bir durum. Senin hedefin istediğin mesleğe karar vermek ve onun için çalışmak. Bu meslek alan dışı da olabilir. Üniversiteyi sosyallik olarak görüyorsan İzmir'de bile büyük hayal kırıklığı yaşarsın. Düşüncelerine çeki düzen ver. Yoksa gelecekte işsizlikle boğuşursun. Paran yoksa kız da vermezler. Adam gibi de eğlenemezsin. Aklını başına al.
0
Anlamadım, savaş olucak suriyeye dönücez falan diye korkuyosan daha sıkı çalışman gerekmiyor mu? Ben senin kuruntularına sahip olsam eşşek gibi çalışırdım ki iyi bir üniversiteden iyi bir dereceyle mezun olup, sonra yurtdışında iş bulabileyim. Bence sen tembelliğine bahane arıyorsun. Kendine itiraf et, ülkenin geleceği hakkında obsesyon yapıp sınava çalışmamak açık açık "matematik yapamıyom ya :s" demekten daha havalı dimi? :)
0
İyi de ben ''ülke bu halde olmasa on numara çalışırım'' demiyorum ki? Ben ders çalışmayı zaten sevmiyorum.Oldum olası da sevmedim. Okulun bana kattığı bilgi ilgi alanlarımın çok dışında.
Ayrıca biz (98 jenerasyonu için konuşuyorum) ilkokuldan beri deneme sınavına giriyoruz. Hatırlıyorum ilkokul 4-5'te bile TUDEM'in deneme sınavlarına girerdik.
6-7-8. sınıf dersane ve SBS ile geçti. İyi bir lise kazanın tamamdır dediler.
Kazandık, üniversite kazanın tamamdır dediler.Nereye kadar? Bıktım artık. Kendime zaman ayırmak, ders çalışmak yerine kendi sevdiğim şeyleri yapmak istiyorum. Haftasonu edebiyat dönemi ezberlemek yerine kampa gitmek, ablamla sahilde oturmak istiyorum.
Ayrıca bu sene YGS sorularının sızdırılması, 10 soruyu geçik hatalı ama iptal edilmeyen sorular da cabası. Neyin çalışması neyin sınavındayız biz?
Suriye olmayız merak etme diyenlere de, ülkenin güneydoğusu zaten suriye oldu. Bazı illerin hava durumunda katyuşa roketleri var. Büyük şehirlerde de yer yer canlı bomba.
Ayrıca sevmediğim işler konusunda tembel olduğumu da kabul ediyorum.
Ayrıca biz (98 jenerasyonu için konuşuyorum) ilkokuldan beri deneme sınavına giriyoruz. Hatırlıyorum ilkokul 4-5'te bile TUDEM'in deneme sınavlarına girerdik.
6-7-8. sınıf dersane ve SBS ile geçti. İyi bir lise kazanın tamamdır dediler.
Kazandık, üniversite kazanın tamamdır dediler.Nereye kadar? Bıktım artık. Kendime zaman ayırmak, ders çalışmak yerine kendi sevdiğim şeyleri yapmak istiyorum. Haftasonu edebiyat dönemi ezberlemek yerine kampa gitmek, ablamla sahilde oturmak istiyorum.
Ayrıca bu sene YGS sorularının sızdırılması, 10 soruyu geçik hatalı ama iptal edilmeyen sorular da cabası. Neyin çalışması neyin sınavındayız biz?
Suriye olmayız merak etme diyenlere de, ülkenin güneydoğusu zaten suriye oldu. Bazı illerin hava durumunda katyuşa roketleri var. Büyük şehirlerde de yer yer canlı bomba.
Ayrıca sevmediğim işler konusunda tembel olduğumu da kabul ediyorum.
0
Kimse üniversite okumak zorunda değil. O konuda haklısın, kimse istemediği şeyi yapmak zorunda değil. Gelgelelim bana senin gerçekten bir ilgi alanın varmış gibi gelmedi. Hani kurs falan derken yuvarlak konuşuyorsun. Desen ki başlarım üniversiteye ben ressam olacağım tamam derim ama öyle bir şey de yok. Sakıncalı bir durum, ne istediğini bul. Para yoksa Avrupa'da düzgün bir okula gidemezsin zaten.
0
İstediğin şeyleri derslerinle birlikte yürütebilirsin. Hafta sonu sahile gitmek istiyorum diyorsun, tamam gittin sahile, en fazla kaç saat oturabilirsin sahilde? Ben söyleyeyim, en fazla 5 saat oturursun, sonra sıkılırsın. Sonra evine döner, ders çalışırsın. Kimse sana 10 saat ders çalış demiyor ki. İşleri dengede tutmayı öğrenmen lazım. Bence biraz tatil yap, ne istediğine karar ver ve önümüzdeki sene bir daha gir sınava.
0
Paranız varsa bence yaşantında bir sorun yok, akademik olarak doğru bir bölümde güzel dersler alarak güzel günler geçirebilirsin, belki bölüm dışında kendini geliştirmek çekici gelse de pek sevmediğin bölümle, dışardan kendini geliştirmek bir arada hiç kolay olmaz.
Bu sebeple bölümünü iyi seç, sevemeyeceğin bir bölüme kesinlikle gitme bence.
Çalışmayı hiç sevmesen de, lys'de temel konuları öğrenmelisin ve yapabilmelisin, ben de sevmiyordum, ygs'ye az biraz çalışmıştım fakat sınavda kısmen heyecan yapmam ve zamanı doğru kullanamamam sebebiyle istediğimden daha düşük bir sıralama elde edebilmiştim, istediğim bölüme istediğim üniversitelerden en düşüğünü tutturmak benim başarı kriterimdi, buna göre lys'ye hazırlandım diyebilirim, matematikte geometride, edebiyat ve coğrafyada yapmam gerekeni bulmaya çalıştım, olabildiğince az yanlışı hedefledim, deneme sınavlarını ona göre çözdüm, yani sınavlarda daha dikkatliydim ve doğru yapabileceğim konulara tekrar çalışıyordum, sonucunda evet gerçekten istediğim en düşük puanlı üniversiteye girecek sıralamayı elde ettim.
Ben böyle hazırlandım sana da tavsiyem bu.
Bu sebeple bölümünü iyi seç, sevemeyeceğin bir bölüme kesinlikle gitme bence.
Çalışmayı hiç sevmesen de, lys'de temel konuları öğrenmelisin ve yapabilmelisin, ben de sevmiyordum, ygs'ye az biraz çalışmıştım fakat sınavda kısmen heyecan yapmam ve zamanı doğru kullanamamam sebebiyle istediğimden daha düşük bir sıralama elde edebilmiştim, istediğim bölüme istediğim üniversitelerden en düşüğünü tutturmak benim başarı kriterimdi, buna göre lys'ye hazırlandım diyebilirim, matematikte geometride, edebiyat ve coğrafyada yapmam gerekeni bulmaya çalıştım, olabildiğince az yanlışı hedefledim, deneme sınavlarını ona göre çözdüm, yani sınavlarda daha dikkatliydim ve doğru yapabileceğim konulara tekrar çalışıyordum, sonucunda evet gerçekten istediğim en düşük puanlı üniversiteye girecek sıralamayı elde ettim.
Ben böyle hazırlandım sana da tavsiyem bu.
0
ailenin para durum nasil? ona gore burada durmam mecburi ya da hata olabilir.
ulkenin gelecegi konusunda ongorun yasina gore cok iyi, burasi dahil cogunlugun onu gormesi mumkun degil.
simdi yapamazsan bile vazgecme buradan cok daha iyi onlarca ulke var.
hicbiri seni oldurmeye de tesebbus etmez, unutma bunu.
ulkenin gelecegi konusunda ongorun yasina gore cok iyi, burasi dahil cogunlugun onu gormesi mumkun degil.
simdi yapamazsan bile vazgecme buradan cok daha iyi onlarca ulke var.
hicbiri seni oldurmeye de tesebbus etmez, unutma bunu.
0
buffy de vampir sayılır
27 tl baya pahalı geldi bana. Değiyor mı bu fiyata.?
27 tl baya pahalı geldi bana. Değiyor mı bu fiyata.?
0
27 aylık mı hocam? aylık ise çok ya. sesli kitap dinlenmiyorsa verilmez o para.
0
afedersin halime itiraz etsemde
Görev yöneticisinden baktığımda kullanılan cpu toplamı yüzde 40-50 civarlarında olması gerekirken cpu' nun %100 ünü kullanıyorum ve bilgisarım kasıyor. Bu her zaman olmuyor daha önce de 1-2 kere olmuştu nedeni ne olabilir. Eke screenshoot koyuyorum
Görev yöneticisinden baktığımda kullanılan cpu toplamı yüzde 40-50 civarlarında olması gerekirken cpu' nun %100 ünü kullanıyorum ve bilgisarım kasıyor. Bu her zaman olmuyor daha önce de 1-2 kere olmuştu nedeni ne olabilir. Eke screenshoot koyuyorum
0
çalışan uygulamaların ortalama cpu sekmesinin altında büyük boyutta bellek harcayanlara bak, büyük boyutta bellek harcayan ve tanımadığın uygulama var ise işlemi sonlandır.tabii bundan önce internette ara ismini, zararsız bir uygulamayı yanlışlıkla kapatmayasın.
0
Virüs olduğunu düşünmüyorum. @lucky strike senin dediğinin doğru olduğunu düşünüyorum. laptop 8 yaşında zaten daha önceden de oyun oynarken aşırı ısınmadan kapanıyor diye fanını temizletmiştim ama bence artık temizlense bile çok etkili olmuyor.
0
etna
üniversite mezunu olunmadığı halde cv'ye üniversite mezunu yazılsa ve de görüşmeler sonucunda o işe kabul olunsa neler olur? süreç nasıl işler?not: herhangi bir işe değil, her konuda yetkin olunan bir iş ve başarılı olma olasılığı yüzde 95'in üzerinde.not: etik ve ahlak olarak cevap vermeyin lütfen
üniversite mezunu olunmadığı halde cv'ye üniversite mezunu yazılsa ve de görüşmeler sonucunda o işe kabul olunsa neler olur? süreç nasıl işler?
not: herhangi bir işe değil, her konuda yetkin olunan bir iş ve başarılı olma olasılığı yüzde 95'in üzerinde.
not: etik ve ahlak olarak cevap vermeyin lütfen.
not: herhangi bir işe değil, her konuda yetkin olunan bir iş ve başarılı olma olasılığı yüzde 95'in üzerinde.
not: etik ve ahlak olarak cevap vermeyin lütfen.
0
basvuruda ya da kisisel bilgilerinde hata varsa, cogu sözlesmede isten cikarilma hakki veriliyor isverene. ek olarak belgede sahtecilik, yasal konulari aldigindan basina baska sorunlar da acilabilir.
pratikte ne mi olur? muhtemelen hicbirsey.
pratikte ne mi olur? muhtemelen hicbirsey.
0
süreç işlemez. işe girerken evrak isterler sizden, adli sicil kaydı, askerlik durum belgesi vb gibi. bunların içinde tabi ki üni diploması da olur. onu veremeyeceğin için girişin yapılamaz. bedava çalışırım 1 hafta dersen o olabilir bak.
0
liriamer+1
Evde kaybolmus yaa desen de edevletten mezuniyet belgesi isterler
Evde kaybolmus yaa desen de edevletten mezuniyet belgesi isterler
0
Süreçte olası bir anlaşılma durumu için, evrakta sahtecilik suçunu araştır, sonuçlarını göze alabiiyor musun düşün derim.
0
Valla çok çok yakın bir tanıdığım (bilişim sektöründe) ilkokul mezunu; ukrayna'da bitirdim üniversiteyi deyip sahte bir de diploma yapmış. Senelerdir bir sürü büyük firmada çalıştı, çalışıyor. Çok da iyi paralar alıyor. Sadece birinde sorun çıkar gibi oldu, anında başka yerden is bulup çıktı. Milyonda bir ihtimal ama olabiliyor böyle şeyler, turkiye'deki insan kaynakları çalışanları o kadar da zeki değil zira.
0
ya, ciddi ciddi mantikli konusuyoruz da, böyle olaylar da oluyor bir yandan:
www.japonca.com.tr
eksisozluk.com
www.milliyet.com.tr
simdi sürec islemez falan demeyelim, neler neler mümkün ... seyettigimin ülkesinde.
www.japonca.com.tr
eksisozluk.com
www.milliyet.com.tr
simdi sürec islemez falan demeyelim, neler neler mümkün ... seyettigimin ülkesinde.
0
Ha yakalanirsaniz evrakta sahtecilik vs derken başınıza ne işler geleceginizi tahmin edersiniz zaten.
0
İşe girerken Universite diplomasını istiyor adam akıllı firmalar. Zaten almazlar.
Sahte diploma vs konularını bilmiyorum farkedip farketmeyeceklerini.
Sahte diploma vs konularını bilmiyorum farkedip farketmeyeceklerini.
0
Sahte diploma yapip vermezsen sadece form veya cv'ye yazdigin uni mezunu ibaresiyle evrakta sahtecilik olmaz. Ama firma yalan beyandan dolayi sizi isten cikarir.
Zaten soylendigi gibi cogu firma ise giriste diploma ister.
Zaten soylendigi gibi cogu firma ise giriste diploma ister.
0
Ben bunu yapmıştım. İşe kabul aldıktan sonra söyledim. Bir dersim var onu da uzaktan halledebilirim derse gitmeme bile gerek yok dedim. Kabul ettiler.
0
diploma fotokopisi istemişlerdi bende. işe başladıktan 1 hafta sonra göndermiştim tüm belgeleri. bu süreçte sgk girişim de yapılmıştı. zannımca tamamen prosedür amaçlı isteniyor. herhangi bir kontrol mekanizmaları olduğunu düşünmüyorum. fotokopi sonuçta sahte hazırlamaya bariz bir şekilde de açık.
0
eskiden yapan çoktu da artık denetimler sıklaştı hem özelde, hem devlette. devlette bile 20 yıllık öğretmeni atmışlardı sahte diplomasından dolayı. yakalanmazsan bi şekilde gidersin ama bi e devlet kaydına bakarlarsa, işin üstüne giderlerse evrakta sahtecilikten hapis bile yatabilirsin.
0
iş kanunu md.25
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde
bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler
söyleyerek işçinin işvereni yanıltması
artık e-devlette diploma sorgulama diye bir sekme var sanırım.k..na tenekeyi bağlarlar.
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde
bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler
söyleyerek işçinin işvereni yanıltması
artık e-devlette diploma sorgulama diye bir sekme var sanırım.k..na tenekeyi bağlarlar.
0
pinkpeony
çok alçakça ve adi bir biçimde değil mi? neresinde onur var?
çok alçakça ve adi bir biçimde değil mi? neresinde onur var?
0
ben öldürülüş şekline değil sebebine bakarım. bırakın bu romantik tavırları, sırtından vurduları.
0
roma senatosu çok kutsaldı. o senatoya silah sokmak yasak olduğu halde kamaları togalarının altlarına saklayıp senatoya sezar'ı çağırdılar.
üstelik 4 sene önceki iç savaş da sezar'a isyan eden sezar'a karşı savaşmış brutus ve cato'yu affeden sezar'dı. ilk değilse bile son darbeyi vurdular. ve 1 kişiye karşı 15 kişi bunu yaptılar.
kim demiş sezar'ın öldürülmesinde onur olduğunu? adiliktir bu.
üstelik 4 sene önceki iç savaş da sezar'a isyan eden sezar'a karşı savaşmış brutus ve cato'yu affeden sezar'dı. ilk değilse bile son darbeyi vurdular. ve 1 kişiye karşı 15 kişi bunu yaptılar.
kim demiş sezar'ın öldürülmesinde onur olduğunu? adiliktir bu.
0
lucky strike
ekranına falanedit: arkadaşlar alttakinin kapağı kapalı heralde ya ne biçim sorular soruyorsunuz özelden. amaç: olağan masa düzenini bozmadan şirket bilgisayarından işimi halletmek.
ekranına falan
edit: arkadaşlar alttakinin kapağı kapalı heralde ya ne biçim sorular soruyorsunuz özelden. amaç: olağan masa düzenini bozmadan şirket bilgisayarından işimi halletmek.
edit: arkadaşlar alttakinin kapağı kapalı heralde ya ne biçim sorular soruyorsunuz özelden. amaç: olağan masa düzenini bozmadan şirket bilgisayarından işimi halletmek.
0
ikisininde kaliteli olması lazım. alttakinin ekranı cortlamasın diye üsttekininde fazla ısınmasın diye.
0
üstteki şirket bilgisayarı. canavar gibi. ısınma sorunu yok. saatlerce açık kaldı mesela, kapatıp kaldırdığımda şahsi bilgisayarımın kapağı azcık ısınmıştı.
düzeni çok bozmamak için bu şekilde çalışıyorum ama şahsi bilgisayarıma zarar gelsin istemem
düzeni çok bozmamak için bu şekilde çalışıyorum ama şahsi bilgisayarıma zarar gelsin istemem
0
ısı bişi yapmaz ama laptopun ağırlığının alttakinin ekran ömrüne ne katıp ne götüreceğini bilemeyiz. bence sürekli böyle kullanma.
0
uzun vadede olabilir diyorum ben.
macbooklari ikincil ekranlar ile kullanirken; macbookun ekrani direk kapatip harici ekrani kullaninca uzun vadede macbook un ekraninda sararmalar mi ne goruyorlardi. macbookun fan cikislarinin ekran paneli ile arasinda olmasinin etkisi olabiliyordu.
sizin durumda da, ustteki laptopun fan cikislari alttakinin ekraninin cortlamasina yol acabilir.
macbooklari ikincil ekranlar ile kullanirken; macbookun ekrani direk kapatip harici ekrani kullaninca uzun vadede macbook un ekraninda sararmalar mi ne goruyorlardi. macbookun fan cikislarinin ekran paneli ile arasinda olmasinin etkisi olabiliyordu.
sizin durumda da, ustteki laptopun fan cikislari alttakinin ekraninin cortlamasina yol acabilir.
0
devilred
neden ders çalışacak, ödev/iş yapacak kafe arayıp duruyorsunuz? söz konusu çalışmaksa evinizde, yurdunuzda, sessiz sakin bir yerde çalışmak çok daha mantıklı değil mi? mesele kahveyse yaparsınız onu da mis gibi, alırsınız yanınıza. vallahi meraktan ölüyorum bu tür soruları gördükçe. insan neden kafe
neden ders çalışacak, ödev/iş yapacak kafe arayıp duruyorsunuz? söz konusu çalışmaksa evinizde, yurdunuzda, sessiz sakin bir yerde çalışmak çok daha mantıklı değil mi? mesele kahveyse yaparsınız onu da mis gibi, alırsınız yanınıza. vallahi meraktan ölüyorum bu tür soruları gördükçe. insan neden kafede ders çalışmak ister ki? amaca hiç uygun değil?
0
+1'imle ve terliklerimle geliyorum sana.
Evde çalışamayacağım zamanlarda hep kütüphane tercih ettim. Amaç sessiz sakin odaklanabileceğim bir yer. Hep de Atatürk kütüphanesini seçtim çünkü 7/24 açık, kışın sıcak yazın serin oh mis :) Kafe vs ortamlarda dikkat dağıtacak onlarca unsur sayabilirim.
Evde çalışamayacağım zamanlarda hep kütüphane tercih ettim. Amaç sessiz sakin odaklanabileceğim bir yer. Hep de Atatürk kütüphanesini seçtim çünkü 7/24 açık, kışın sıcak yazın serin oh mis :) Kafe vs ortamlarda dikkat dağıtacak onlarca unsur sayabilirim.
0
Evde dikkatini ceken cok erken olabilir. Porno, uyku, televizyon, buzdolabi... kafeye tek basina gidersen yapabilecegin tek sey ders calismak olacak.
0
bazı insanlar kafedeki yüksek yoğunluklu olmayan gürültüden rahatsız olmuyor çünkü (starbucks gibi yerler çok gürültülü mesela, orada çalışmayı ben de anlamıyorum). çıt çıkmayan yerde kafası daha çok dağılan bir arkadaşım vardı mesela, kütüphaneye gelmezdi ders çalışmaya.
bir amaç için, yani ders çalışmak için evden bir yere gittiğinizde kendinizi daha çok motive ediyorsunuz. yani "evden çıkıp buraya geldim çalışmaya, o yüzden çalışmalıyım" fikri. bu da etkili olabilir.
bir amaç için, yani ders çalışmak için evden bir yere gittiğinizde kendinizi daha çok motive ediyorsunuz. yani "evden çıkıp buraya geldim çalışmaya, o yüzden çalışmalıyım" fikri. bu da etkili olabilir.
0
ben de aynı şeyi merak ediyorum ama shirtstorm'la uğraşamayacağım için duyuru açmaya cesaret edemedim hiç. bunların "sessiz, kitap okunabilecek kafe" arayanları var bi de. konsept olsa bile bir kafe ne kadar sessiz olabilir yani hiç anlamıyorum.
0
traveller +1
evde procrastination'ın dibine vurabiliyorum (şimdi olduğu gibi), kalkıp kafeye gidince iyi çalışıyorum.
evde procrastination'ın dibine vurabiliyorum (şimdi olduğu gibi), kalkıp kafeye gidince iyi çalışıyorum.
0
en son benim duyurumu görünce sorma isteği duydun sanırım.
öyle olmasa bile kendi adıma açıklayayım,
iş yerinde kalıp çalışmamanın birinci alternatifi ev. ancak çok yoğun tempoda çalışıyorum 3 haftadır ve ya eve saat 12 de gelip direk uyuyup sabah işe gidiyorum ya da eve normal saatte gelip evden çalışıyorum. bu bir süre sonra bunaltıcı olmaya başlıyor. yani evimde de kahvemi çayımı biramı vs içebiliyorum ancak az da olsa dış dünyaya temas etmek için varsa eğer dışarda çalışmak için sordum (soruyu yanlış sormasam belki bir cafe pub bulup gidip orda çalışacaktım mesela, olmadı. burda biraz goygoy yapıp evimden çalışacağım.)
öyle olmasa bile kendi adıma açıklayayım,
iş yerinde kalıp çalışmamanın birinci alternatifi ev. ancak çok yoğun tempoda çalışıyorum 3 haftadır ve ya eve saat 12 de gelip direk uyuyup sabah işe gidiyorum ya da eve normal saatte gelip evden çalışıyorum. bu bir süre sonra bunaltıcı olmaya başlıyor. yani evimde de kahvemi çayımı biramı vs içebiliyorum ancak az da olsa dış dünyaya temas etmek için varsa eğer dışarda çalışmak için sordum (soruyu yanlış sormasam belki bir cafe pub bulup gidip orda çalışacaktım mesela, olmadı. burda biraz goygoy yapıp evimden çalışacağım.)
0
Sana nee:/// ya tamam pis cevap bir yana Ses varken daha rahat odaklandigim dersler oluyor. Koltuklari genelde kutuphaneden daha rahat. Kutuphaneye gelen tipleri sevmiyorum. Evimde kahve makinasi yok, istedigim gibi kahve yapamiyorum. (Nescafeye kahve demiyoruz bu arada:/) Kutuphanede sessizlikte uykum geliyor. Kutuphane dekorasyonu icimi daraltiyor. Kutuphanede cok fazla insan var. Evimde ders calismak yerine temizlige ya da yemek yapmaya girisebiliyorum. Kafede sabahtan aksama oturup para harcayacagim 1-2 kahveye, verdigim para bosuna gitmesin, o kadar geldim bir ise yarasin diye daha verimli calisacagim. Kafenin bir kapanis saati oldugu icin kutuphane ya da evde calismaktan daha siki calisacagim, yapacaklarimi kapanisa kadar bitirmem lazim ama evde olursam ohoo sabaha kadar oyalan. Evde ev arkadaslarim rahatsiz edecek, yemek yiyelim mi vb.
Daha sebep sayiyim mi?
Daha sebep sayiyim mi?
0
Cunku evde istedigin gibi yataga vs yayilabilirsin. Dikkat dagitabilecek cok sey var.
Bir de mesela benim evde calismak icin uygun ortamim olamiyor bir turlu. Masa ve sandalyem de cok rahatsiz. Bir de disarida ya da kutuphanede vs calisan diger insanlari gorunce motive oluyorum sanirim.
Herhangi bir cafe yerine Starbucks'in tercih edilme sebebi de (ornegin benim sebebim) bir kahve bir tatli ile saatlerce oturabilmek. Seni rahatsiz eden birinin olmamasi.
He bir de ek olarak, calistigim yerin dekorasyonu, isigi vs bunlar da beni motive eden seyler. Kutuphanelerin beyaz isigindan nefret ediyorum mesela. Daha los, sari isikli yerlerde calismayi seviyorum. Bu da onemli benim icin.
Bir de mesela benim evde calismak icin uygun ortamim olamiyor bir turlu. Masa ve sandalyem de cok rahatsiz. Bir de disarida ya da kutuphanede vs calisan diger insanlari gorunce motive oluyorum sanirim.
Herhangi bir cafe yerine Starbucks'in tercih edilme sebebi de (ornegin benim sebebim) bir kahve bir tatli ile saatlerce oturabilmek. Seni rahatsiz eden birinin olmamasi.
He bir de ek olarak, calistigim yerin dekorasyonu, isigi vs bunlar da beni motive eden seyler. Kutuphanelerin beyaz isigindan nefret ediyorum mesela. Daha los, sari isikli yerlerde calismayi seviyorum. Bu da onemli benim icin.
0
evde dikkat dağıtan çok şey var +1
kafedeki sesmiş bilmemneymiş hiç umrumda değil, ben çok daha iyi odaklanabiliyorum. O yüzden işlerimi evden çıkıp dışarıda daha iyi odaklanarak konsantre bir şekilde halledip dönüyorum. Bence tam olarak amaca uygun.
kafedeki sesmiş bilmemneymiş hiç umrumda değil, ben çok daha iyi odaklanabiliyorum. O yüzden işlerimi evden çıkıp dışarıda daha iyi odaklanarak konsantre bir şekilde halledip dönüyorum. Bence tam olarak amaca uygun.
0
Ben her kafede rahat çalışamasam da sevdiğim belirli bir starbucks ve nero var. Dışarıda çalışırken hem dışarı çıkmış hem de dersimi, işimi gücümü halletmiş oluyorum. Sıkıldıkça etrafımı izliyorum. Daha verimli geçiyor zaman. Tam olarak sosyalleşmek sayılmasa da iyi hissettiriyor dışarıda olmak. Daha ciddi ve konsantre olmam gereken bir şeyler çalışacak ya da yazacaksam da kütüphanede çalışıyorum ama asla evde bir şey yapamıyorum.
0
ders çalışıyorum ama inek değilim sosyalim ben mesajı vermek istiyor olabilirler, bilemedim.
kimisi gürültü ister kimisi istemez onu anlarım da göt kadar masada nasıl rahat olup da ders çalışılır onu pek anlamıyorum. ben bi çalışmaya kalksam notlar, defter, kitap, bilgisayar, kahve, su, çikolata falan derken 1x1,5 metrekarelik masa dar geliyor.
kimisi gürültü ister kimisi istemez onu anlarım da göt kadar masada nasıl rahat olup da ders çalışılır onu pek anlamıyorum. ben bi çalışmaya kalksam notlar, defter, kitap, bilgisayar, kahve, su, çikolata falan derken 1x1,5 metrekarelik masa dar geliyor.
0
ben evde daha rahat çalışıyordum hiç cafe de çalışmadım,
Ama şu sıralar ortalama bir starbaks da elmalı gençlerin oturup çalıştığını görüyorum bence 1. olay popilarite 2. olay oradaki kalabalık çalışan kesimin motive etmesi.
Ama şu sıralar ortalama bir starbaks da elmalı gençlerin oturup çalıştığını görüyorum bence 1. olay popilarite 2. olay oradaki kalabalık çalışan kesimin motive etmesi.
0
evde 15 dakika içinde dersi bırakıyorum canım sıkılıyor. kafede 15 dakika içinde yine canım sıkılıyor ama "yeni oturdum şimdi sağdan soldan birisi görse hemen dersi bıraktı artizlik yapmağa gelmiş kafede ders mi yapılır derse" diye düşünüp derse devam edebiliyorum biraz daha.
0
Buna ben de çok şaşırıyorum. Birkaç ay evvel kadıköy rihtimdaki Starbucks'ta arkadaşımı bekleyecektim; üst kata bir çıktım en azından 20 öğrenci. Laptoplar, kitaplar, kahveler ders çalışıyorlar. Buraya kadar iyi hoş ama ortamda öyle bir gürültü vardı ki (kendi cikarttiklari sesler bunlar) hiçbir şey yapmadığım halde 10 dakika zor oturabildim. Kalkıp başka yere geçtim. Sesten dikkati dağılmayan bir insan bile rahatsız olurdu bence.
Benim icin ders çalışma ortamı demek sessizlik demek. Dediğin gibi yapıyorum evde kahvemi, alıyorum atistirmaliklarimi mis gibi çalışıyorum. Bunalınca salona geçip müzik dinliyorum.
İş yetiştirmek için cafeleri tercih etmelerini yadirgamiyorum ama. Onun için ekstra sessiz bir ortama lüzum yok sanki.
Benim icin ders çalışma ortamı demek sessizlik demek. Dediğin gibi yapıyorum evde kahvemi, alıyorum atistirmaliklarimi mis gibi çalışıyorum. Bunalınca salona geçip müzik dinliyorum.
İş yetiştirmek için cafeleri tercih etmelerini yadirgamiyorum ama. Onun için ekstra sessiz bir ortama lüzum yok sanki.
0
Amacı neymiş ki kafenin uygun olmasın?
Devlet yurdunda kaldığım dönem tuscuların parsellediği masalar yüzünden hep çay bahçesi ve kafelerde çalıştım. Zamanla arkadaş çevresi edinince zihnim kaymaya başladı. O yüzden samimi olmadan değiştirmek en iyisi.
Ayrıca İstanbul gibi yerde belli olmuyor ne zaman nerde olacağın. Trafiğe kalmamak için geç çıkarsın ya da işin vardır erken gelirsin. O arayı da değerlendirmek istersin.
Bazı dersler için ders çalışmakla kitap okumak aynı dikkati ister. O zaman metroda-kafede kitap okuyan insanlar da uygunsuz hareket ediyor demek?
Devlet yurdunda kaldığım dönem tuscuların parsellediği masalar yüzünden hep çay bahçesi ve kafelerde çalıştım. Zamanla arkadaş çevresi edinince zihnim kaymaya başladı. O yüzden samimi olmadan değiştirmek en iyisi.
Ayrıca İstanbul gibi yerde belli olmuyor ne zaman nerde olacağın. Trafiğe kalmamak için geç çıkarsın ya da işin vardır erken gelirsin. O arayı da değerlendirmek istersin.
Bazı dersler için ders çalışmakla kitap okumak aynı dikkati ister. O zaman metroda-kafede kitap okuyan insanlar da uygunsuz hareket ediyor demek?
0
Ek olarak ders çalışıyorum diye üst katını ayıran çay kahve ikram eden kafe sahipleri ve garsonlarının üzerimdeki emeğini unutmam. Benim de bir kafem olsaydı öğrencilerin rahat rahat ders çalışabileceği bölüm açardım.
0
kendi adıma, özellikle sayısal ders çalışacaksam ya da bilgisayardan işte, arka fonda insan gürültüsünün olması hoşuma gidiyor. ev çok sessiz, okul kütüphanesinde de poponu konduracak yer bulamıyorsun. sıkıldığında şöyle bi kafayı kaldırıp insanları izlemek de dinlendirici etki yaratıyor bence.
0
evde sessizken dikkat daha rahat dağılıyor, kedi medi bir sürü dikkat dağıtıcı unsur var. Etrafta insanlar varken, yaşam sürerken beyaz gürültü gibi oluyor, odaklanabiliyor insan.
0
odamda durdugum zaman max 10 dk odaklanabiliyorum. mutfaga gidiyorum, bi temizlik yapma gudusu geliyor. kutuphaneye gidiyorum, kafayi vurup uyuyorum. bir cafede oturmak her ne kadar ses vs olsa da bazen daha cok motivasyon veriyor. gecen yil kaldigim istatistik sinavindan bu sene bir barda calisarak gectim. baya bangir bangir muzik falan.
ankarada okurken de ilk 1-2 sene selanik 2'deki nedjima'ya giderdimher aksam ders calismaya. o zamanlar yasim kucuk, calisanlar benim o motivasyonumu gordukce bedavadan besliyorlardi beni patates ve sosisle. alkolu bana yasaklamislardi mesela bazi gunler.
ankarada okurken de ilk 1-2 sene selanik 2'deki nedjima'ya giderdimher aksam ders calismaya. o zamanlar yasim kucuk, calisanlar benim o motivasyonumu gordukce bedavadan besliyorlardi beni patates ve sosisle. alkolu bana yasaklamislardi mesela bazi gunler.
0
Yettim.
Odanızda durup www.youtube.com
dinleyerek de odaklanabileceksiniz artık.
Dışarıda çalışmak isteyenler o karar sesteki uğultuda kendilerini kapatabiliyorlar bu yüzden tercih ediyorlar.
Evde ya da dışarıda, çalışana saygım var.
Odanızda durup www.youtube.com
dinleyerek de odaklanabileceksiniz artık. Dışarıda çalışmak isteyenler o karar sesteki uğultuda kendilerini kapatabiliyorlar bu yüzden tercih ediyorlar.
Evde ya da dışarıda, çalışana saygım var.
0
ben sessiz mekanlarda çok konsantre olamıyorum. belki öyle bir etkisi vardır. ses yoksa kendim konuşurum boşluğu doldurmak için.
bu nedenle kütüphaneler bana göre değil. kafeler ise hem kafa dağıtmak, hem ders çalışmak isteğine aynı anda cevap verebiliyor. ha çok fazla kafede çalıştım mı hayır.
not: mühendislik.
bu nedenle kütüphaneler bana göre değil. kafeler ise hem kafa dağıtmak, hem ders çalışmak isteğine aynı anda cevap verebiliyor. ha çok fazla kafede çalıştım mı hayır.
not: mühendislik.
0
mesgul ve huzursuz
3 gündür lens kullanıyorum. 1.75 miyopum, lenslerim 1.5 derece. Daha önce uzun süreli hiç lens veya gözlük kullanmadım (kör gezdim evet). Sorum şu ki: Lensleri takınca uzak konusunda hiç sorunum yok AMA yakını bulanık görüyorum. Neden? Lensler çıkınca düzeliyor yakını gayet minnoş görüyorum.Bu zaman
3 gündür lens kullanıyorum. 1.75 miyopum, lenslerim 1.5 derece. Daha önce uzun süreli hiç lens veya gözlük kullanmadım (kör gezdim evet). Sorum şu ki: Lensleri takınca uzak konusunda hiç sorunum yok AMA yakını bulanık görüyorum. Neden? Lensler çıkınca düzeliyor yakını gayet minnoş görüyorum.Bu zamanla düzelecek mi yoksa işin içinde başka iş mi var? Ayrıca bugün lensin biri dörde katlanıp göz kapağımın altlarına kaçtı, zor çıkardılar. Niye olmuş olabilir ki? Göz kuruluğundandır dediler damla aldım ama kafama göre de kullanmak istemiyorum :/ Doktora git demeyin 5 dk bile dinlemiyor adamlar. Zaten uzun süre gidebilecek vaktim de yok. Ancak 1 ay sonra falan gidebilirim. Yorumlarınızı bekliyorum.
0
8 yıllık lens kullanıcısıyım.
yakını bulanık görüyorsanız iki ihtimal var, ya lenslerin bc değeri gözünüze uygun değildir ya da (çok üzgünüm) tek sorun miyop değil, astigmatsınız.
lens arada bir göz kapağının arkasına kaçmak gibi salaklıklar yapar. artık gözünüzü hiç ovuşturmamalısınız ve bir kaç ay lens ile uyumamaya çalışın. meselenin göz kuruluğuyla ilgili bağlantısını çözemedim ama evet o damlalara kendinizi alıştırmayın. günde 4-5 kez gözde lens varken damlatabilirsiniz ama aşırı kuruluk sorunu yoksa tavsiye etmem. günde bir sabah yeterli.
yakını bulanık görüyorsanız iki ihtimal var, ya lenslerin bc değeri gözünüze uygun değildir ya da (çok üzgünüm) tek sorun miyop değil, astigmatsınız.
lens arada bir göz kapağının arkasına kaçmak gibi salaklıklar yapar. artık gözünüzü hiç ovuşturmamalısınız ve bir kaç ay lens ile uyumamaya çalışın. meselenin göz kuruluğuyla ilgili bağlantısını çözemedim ama evet o damlalara kendinizi alıştırmayın. günde 4-5 kez gözde lens varken damlatabilirsiniz ama aşırı kuruluk sorunu yoksa tavsiye etmem. günde bir sabah yeterli.
0
@lucky strike, astigmat olsam lens gözümde değilken de yakını bulanık görmem gerekmez miydi? bc değeri nedir? bana uygun lensi nereden bulabilirim, nasıl anlayabilirim?
0
söylediğine göre gözünün değeriyle lens değeri farklı. senin -1.75 lens takman lazım. kafana göre mi taktın lensi? en son ne zaman gözle ilgili bir ölçüm yaptırdın? bu arada göz kuruluğuyla bir ilgisi yok saçmalamış kim dediyse, lens kullanan herkesin başına gelen bir şey gözde lensin kayması durumu. en kısa zamanda iyi bir göz doktoruna git muayene ol.
0
@mesgul ve huzursuz, aslında astigmat mevzusunun göz ölçümünde ortaya çıkması gerekirdi. bu astigmat mevzusunda yanılıyor olabilirim ama astigmatta yanılıyorsam bc değeri konusunda haklıyım demektir. bc değerinin ne olduğunun tanımını yapabilemem ama bana hangi markanın hangi çeşit lensini kullandığını yollarsan bir akıl yürütme yapabilirim. sana en uygun lensi hiçbir yerden bulamazsın. çeşit çeşit markaları deneyip gözünü en rahat ettireni kendin bulman gerekiyor.
bc değeri mevzusunu 6-7 ay önce öğrendim zaten.
www.lensmarket.com bu markayı çok uzun süre kullandım. bc değeri 8.6 imiş.
sonra www.lensmarket.com bunu aldım ve gözümü inanılmaz rahatsız etti. sonra göz doktoruna gittiğimde, ya bunların bc değeri nedir dedim, sen 8.4 almışsın bunun 8.4 ve 8.8 değer dışında alternatifi yok, 8.6 lık olanlardan şunu al dedi www.lensmarket.com
son linktekini 6 aydır kullanıyorum. epey memnunum.
bc değeri mevzusunu 6-7 ay önce öğrendim zaten.
www.lensmarket.com bu markayı çok uzun süre kullandım. bc değeri 8.6 imiş.
sonra www.lensmarket.com bunu aldım ve gözümü inanılmaz rahatsız etti. sonra göz doktoruna gittiğimde, ya bunların bc değeri nedir dedim, sen 8.4 almışsın bunun 8.4 ve 8.8 değer dışında alternatifi yok, 8.6 lık olanlardan şunu al dedi www.lensmarket.com
son linktekini 6 aydır kullanıyorum. epey memnunum.
0
@japan, doktor kendisi yazdı 1.5'u ben kafama göre almadım. bir gözüm 1.75 bir gözüm 1.5'tu karışmasın diye 1.5 vermişti her ikisini de. ama bu olayın üzerinden 1.5 yıla yakın zaman geçti, ben daha yeni kullanmaya başladım.
@lucky, ACUVUE OASYS with hydraclear plus. bc'ye ilişkin bir şey yazmıyor üstünde her yanına baktım.
@lucky, ACUVUE OASYS with hydraclear plus. bc'ye ilişkin bir şey yazmıyor üstünde her yanına baktım.
0
justinho26
diyelim ki yürek yediniz, piyasada iş yok güç yok, ancak dayanacak gücüm de kalmadı. bir senedir sabah 8 gece 1 2 çalışıyoruz. 1 senede 14 kilo aldım. uyanık olduğumuz her an şirketteyiz.iş bulmadan s.kerler diyip çıkayım mı?
diyelim ki yürek yediniz, piyasada iş yok güç yok, ancak dayanacak gücüm de kalmadı. bir senedir sabah 8 gece 1 2 çalışıyoruz. 1 senede 14 kilo aldım. uyanık olduğumuz her an şirketteyiz.
iş bulmadan s.kerler diyip çıkayım mı?
iş bulmadan s.kerler diyip çıkayım mı?
0
o kadar çalıştığını kanıtlayabiliyorsan bence, tazminatını al çık, sonra dava aç, fazla mesai paranı da iste.
0
günde 18 saat bir gün bile çalışmazdım. bi kere geldik dünyaya, homeless olurum daha iyi amk.
0
Evde oturup su ve ekmekle yaşa daha iyi. O ne ya. En nefret ettiğim şeylerden biri fazla mesaidir. Kölelik. Bas istifayı, fakir ama özgür bir birey ol.
Tabii istifadan önce biraz para biriktir yine de:p
Tabii istifadan önce biraz para biriktir yine de:p
0
işe giriş-çıkış saatlerini belgeleyip dava falan açabilirsin aslında. tazminat da alırsın hem, hatta kıdemini de alırsın bence üstüne çıkarken.
0
yol sorunu nedeniyle önceki işimden istifa ettim. 2,5 ay işsiz kaldım. borçlar, stres, tembellik aldı başını gitti.. şansıma kötünün iyisi bir yer buldum.
aman dikkat et. çıkmadan başvurularını yap bi geri dönüşlere bak bakalım nasıl. ona göre kararını ver. tuzun kuru değilse ve iş bulamazsan psikolojini kötü etkileyebilir.
aman dikkat et. çıkmadan başvurularını yap bi geri dönüşlere bak bakalım nasıl. ona göre kararını ver. tuzun kuru değilse ve iş bulamazsan psikolojini kötü etkileyebilir.
0
"iş işteyken bulunur".
iş bulana kadar sabret, en kötü 8-6 mesaini yap gittiği yere kadar, bırak onlar seni kovsun tazminatını al ama sakın sen istifa etme.
iş bulana kadar sabret, en kötü 8-6 mesaini yap gittiği yere kadar, bırak onlar seni kovsun tazminatını al ama sakın sen istifa etme.
0
yaklaşik 6 ay önce bahsettiğiniz gibi bir temponun neticesinde severler deyip ayriliyorum bile demeden çekip gittim. Sürünüyorum. İyi ki yapmişim. Bekar ve ailemin yaninda olduğumu belirteyim. Aylik 500-600 lira arasi freelance kazanabiliyorum.
0
is bulmadan cikmayin. ben yeni buldum burasi da cok boktan surekli cebimden harciyorum ama cikmayi da yemiyo bi tarafim. cok korkuyorum evde oturmaktan :(
0
ben verdim istifami ayni durumda sikerler diyerek. is de bulmadim. su an ihbar suresindeyim. bitince de likya yolu'nu yuruyecegim. halen pisman degilim.
0
exlibris
kiymetli astronomlar,simdi ic gezegenler diye tabir ettigimiz gezegenlerin kendi etrafinda donme sureleri dis gezegenlere gore daha fazla,ornegin g*tu b*klu venus kendi etrafinda 240 gunde donerken, jupiter denen dev 9 saatte turluyor?gunesten uzaklastikca kendi etrafinda daha mi hizli donuyor bunla
kiymetli astronomlar,
simdi ic gezegenler diye tabir ettigimiz gezegenlerin kendi etrafinda donme sureleri dis gezegenlere gore daha fazla,
ornegin g*tu b*klu venus kendi etrafinda 240 gunde donerken, jupiter denen dev 9 saatte turluyor?
gunesten uzaklastikca kendi etrafinda daha mi hizli donuyor bunlar? sebebi neydi ki?
simdi ic gezegenler diye tabir ettigimiz gezegenlerin kendi etrafinda donme sureleri dis gezegenlere gore daha fazla,
ornegin g*tu b*klu venus kendi etrafinda 240 gunde donerken, jupiter denen dev 9 saatte turluyor?
gunesten uzaklastikca kendi etrafinda daha mi hizli donuyor bunlar? sebebi neydi ki?
0
www.physlink.com
linke göre alakası yok. tamamen tesadüfi. hatta mars 1.03 günde kendi etrafında dönerken, plüto 6.39 günde dönüyor.
linke göre alakası yok. tamamen tesadüfi. hatta mars 1.03 günde kendi etrafında dönerken, plüto 6.39 günde dönüyor.
0
Haddim olmayan bir konu ama bu konunun uzakliga bagli oldugunu sanmiyorum. Jupiter gazdan olusan bi gezegen. Onun etkisi olmasin?
0
Evet, muhtemelen gazdan oluşmaları ile ilgili. Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün hepsi gaz devleri ve yerbenzeri gezegenlerden daha hızlı dönüyorlar.
0
gezegenleri döndüren şey kütle çekimi. galaksideki en büyük kütle güneş olduğu için güneşten uzaklaştıkça dönüş hızı yavaşlıyor. jüpiter'in gazdan oluşmasıyla falan alakası yok. güneşe yaklaştıkça hızlı dönüyorsun. bu kadar basit.
0
@lucky strike
güneş etrafındaki dönüş hızından bahsediyorsan evet, kepler kanununa göre hızlı dönüyorsun. ama gezegenin kendi etrafındaki dönüşü ile güneşe yakınlığın ilgisi yok.
güneş etrafındaki dönüş hızından bahsediyorsan evet, kepler kanununa göre hızlı dönüyorsun. ama gezegenin kendi etrafındaki dönüşü ile güneşe yakınlığın ilgisi yok.
0
@lesmiserables
yav gezegeni kendi etrafında döndüren şey güneşten bağımsız değil ki? gezegenlerin oluşumuna gidiyor mesele. big bang. o zamandan bu yana dönüyorlar. sebebi de güneşin çekim kuvveti.
yav gezegeni kendi etrafında döndüren şey güneşten bağımsız değil ki? gezegenlerin oluşumuna gidiyor mesele. big bang. o zamandan bu yana dönüyorlar. sebebi de güneşin çekim kuvveti.
0
guzel bir soru;
gezegenlerin kendi etrafinda donus hizlari bir kac faktore baglidir bunlar kabaca;
1. atmosferiyle kurdugu yercekimsel kuvvete, venus ve onun kalin atmosferi ornegin
2. gunese olan uzakligina /tidal locking - yercekimsel kilitlenmeye merkur ornegin
3. gezegenin buyuklugune
gezegenlerin kendi etrafinda donus hizlari bir kac faktore baglidir bunlar kabaca;
1. atmosferiyle kurdugu yercekimsel kuvvete, venus ve onun kalin atmosferi ornegin
2. gunese olan uzakligina /tidal locking - yercekimsel kilitlenmeye merkur ornegin
3. gezegenin buyuklugune
0
Galaksideki en buyuk kutle gunes degil. Gunes sistemindeki en buyuk kutle gunes.
0
bunun cevabını big bang'i anlatan herhangi bir belgeselde bulabilirsiniz.
taaaaaa uzun uzun yıllar önce her şey bir toz kümesiyken, patlama oluyor ve bu patlama sonucunda bildiğiniz gibi sevgili duyurucular; gezegenlerimiz oluşuyor.
her bir gezegen patlamanın etkisiyle savurulurken aynı zamanda dönmeye başlıyorlar. tüm gezegenler her geçen gün yavaşlamaktadır, şu anda dönmelerinin sebebi hala bu patlamanın etkisinin devam etmesidir.
örneğin binlerce yıl önce dünyanın şimdikinden çok daha hızlı döndüğü biliniyor...
bunlar hep patlama ve momentum etkisi.
taaaaaa uzun uzun yıllar önce her şey bir toz kümesiyken, patlama oluyor ve bu patlama sonucunda bildiğiniz gibi sevgili duyurucular; gezegenlerimiz oluşuyor.
her bir gezegen patlamanın etkisiyle savurulurken aynı zamanda dönmeye başlıyorlar. tüm gezegenler her geçen gün yavaşlamaktadır, şu anda dönmelerinin sebebi hala bu patlamanın etkisinin devam etmesidir.
örneğin binlerce yıl önce dünyanın şimdikinden çok daha hızlı döndüğü biliniyor...
bunlar hep patlama ve momentum etkisi.
0
@stavro
galaksimizde bulunan demek istemiştim. dediğin doğru. samanyolu galaksisindeki en büyük kütle güneş.
edit: yüzüme vurmak yerine kibarca uyaran stavro ya teşekkürler. samanyolu değil güneş sistemi olacak doğrusu.
edit2: vurmayın öldüm...
galaksimizde bulunan demek istemiştim. dediğin doğru. samanyolu galaksisindeki en büyük kütle güneş.
edit: yüzüme vurmak yerine kibarca uyaran stavro ya teşekkürler. samanyolu değil güneş sistemi olacak doğrusu.
edit2: vurmayın öldüm...
0
Samanyolundaki en büyük kütle de güneş değil. Yüz milyar yıldızdan birisi sadece. Sen bilgi kaynaklarını bi kontrol et.
0
@lucky, galaksimizde milyarlarca yıldız var. güneş bir toz tanesi kadar kalır yanlarında.
sorunun cevabını ben de merak ettim. bence güneşe yakınlık ile bir ilgisi yok ama araştırmak lazım, takipteyim.
sorunun cevabını ben de merak ettim. bence güneşe yakınlık ile bir ilgisi yok ama araştırmak lazım, takipteyim.
0
@lucky samanyolundaki degil, gunes sistemindeki en buyuk kutle gunes. samanyolunda bir cok daha buyuk yildiz/gunes var.
0
sanırım birkaç değişken buna etki ediyor. zira sırayla bakalım dönüş hızlarına:
merkür-58 gün
venüs-243 gün
dünya-24 saat
mars-24,5 saat
jupiter-9 saat
uranus-10 saat
neptun-19 saat
pluto-6 gün
olay kütle desek venüs işi bozuyor. gaz devi veya karasal gezegen ayırdı saçma olur kütlesi daha önemli çünkü yine. güneşe yakınlık-uzaklık desek orada da olmuyor. güzel soruymuş bunu araştıracam.
merkür-58 gün
venüs-243 gün
dünya-24 saat
mars-24,5 saat
jupiter-9 saat
uranus-10 saat
neptun-19 saat
pluto-6 gün
olay kütle desek venüs işi bozuyor. gaz devi veya karasal gezegen ayırdı saçma olur kütlesi daha önemli çünkü yine. güneşe yakınlık-uzaklık desek orada da olmuyor. güzel soruymuş bunu araştıracam.
0
fraise
Bugün arkadaşlarımla konuşuyorduk, tatil planları Vs anlatılırken bir arkadaşım yurtiçinde bir yere gitmek istediklerini, neresi olduğuna karar vermediklerini söyledi. Ben de oludeniz'e gidin dedim. 'Orası olmaz eski erkek arkadaşımla gitmiştik' dedi, o zaman bozcaada dedim, oraya da sevgilisi eski
Bugün arkadaşlarımla konuşuyorduk, tatil planları Vs anlatılırken bir arkadaşım yurtiçinde bir yere gitmek istediklerini, neresi olduğuna karar vermediklerini söyledi. Ben de oludeniz'e gidin dedim. 'Orası olmaz eski erkek arkadaşımla gitmiştik' dedi, o zaman bozcaada dedim, oraya da sevgilisi eski kız arkadaşıyla gitmiş. Dayanamayıp 'o mantıkla istanbul'da da yaşamayin o zaman sonuçta ikinizin de eski sevgilisi burda' gibisinden bir şey dedim. Aaa olur mu, aynı şey değil diye 1 saat anlattı. Diğer arkadaşım da onu destekledi.
Bana biraz saçma geldi, merak ettim size sorayım dedim. Siz gider misiniz? Gitmem derseniz sebebini açıklar mısınız? Onlara göre çoğu kişi gitmezmis de.
Not: gönul işinden ziyade anket sorusu gibi geldi bana ama moderatörler gönül işi sorusu bu derlerse duzeltebilirler pek tabii :)
Bana biraz saçma geldi, merak ettim size sorayım dedim. Siz gider misiniz? Gitmem derseniz sebebini açıklar mısınız? Onlara göre çoğu kişi gitmezmis de.
Not: gönul işinden ziyade anket sorusu gibi geldi bana ama moderatörler gönül işi sorusu bu derlerse duzeltebilirler pek tabii :)
0
çok özel bi yer değilse giderdim. sonuçta ölüdeniz, bozcaada falan gayet normal öneriler. ama geceden nemrut'a çıkıp güneşin doğuşunu şarapla kutlamışımdır falan, evet o zaman istemezdim
0
bence de saçma. dediğin gibi o mantıkla birinden ayrılınca hayatını komple değiştirmen filan lazım niye sadece tatille kısıtlı kalınsın ki o mantıkla? eski sevgilimle de su içerdik, yenisiyle su içemem??!! saçma yani :)
0
Giderim. Yeni sevgilim varsa eskinin bi onemi kalmamistir. Bunun icin kendimi kısıtlamam.
0
aynı dünyayı terk ettim ben şu an marsta yaşıyorum. :)
ciddili cevap: giderim tabii niye gitmeyeyim
ciddili cevap: giderim tabii niye gitmeyeyim
0
daha önce sevgiliyle tatile gitmedim. ama gitseydim de umurumda olmazdı, tekrar giderdim.
0
şu anki sevgilim sorun etmez ise giderim problem değil. tam tersi durumda bana söylese böyle böyle ex ile gitmiştik sorun olur mu diye yine sorun etmem.
0
Giderim, hiç de umrumda olmaz. Maksat gezmek olsun kafamız dağılsın. Bazı şeylere fazla anlam yüklememeli insan, şu kısacık hayatta anın tadını çıkarmaya bakmalı.
0
Elbette giderdim. Arkadaslarinin mantiginda dusunursen hicbir sey yapmaman lazim. Adi ustunde " eski " sevgili. Bitti gitti artik. Bazi yerlere sirf onunla daha onceden gittigin icin yeniden gitmek istemiyorsan demek ki hersey tam olarak bitmemis. Ozetle sacma yani. Zerre umrumda olmazdi.
0
o yerde yaşananlara göre değişir tabi. ama ben gitmem mesela olimpos'a. sırf yeni sevgilimle değil normal arkadaşlarla da gitmem.
orada güzel zamanlar geçirdik, öyle kalsın isterim.
ama mesela o gitse bana çok saçma gelmez. hatta üzülmem bile.
orada güzel zamanlar geçirdik, öyle kalsın isterim.
ama mesela o gitse bana çok saçma gelmez. hatta üzülmem bile.
0
Mrve, her ne kadar bu konuda aynı fikirde olmasak da arkadaşlarımın gerizekalı olduklarını düşünmüyorum. Ayrıca tanımadığım insanları basit bir konudaki tek düşünceleri yüzünden salak, gerizekalı gibi sözcüklerle yaftalamadim hiçbir zaman, size de tavsiye ederim zira tanıyinca söylediklerinizden pişman olabilirsiniz.
0
gunes123
Ekonometri ile ilgili sorum var: Makale yayinlanacak, en son asamada ama kucuk sayisal sorunlari cikti, birisi farkli bir gozle elden gecirsin kafamdaki sorulara yanit bulsun. makale bir daha bana geri donmesin istiyorum ( bu sans yok zaten).Stata kodu ve dataseti her sey hazir. Mesela bor sorun: tr
Ekonometri ile ilgili sorum var: Makale yayinlanacak, en son asamada ama kucuk sayisal sorunlari cikti, birisi farkli bir gozle elden gecirsin kafamdaki sorulara yanit bulsun. makale bir daha bana geri donmesin istiyorum ( bu sans yok zaten).
Stata kodu ve dataseti her sey hazir. Mesela bor sorun: trend ve time dummy birlikte kullandigimda da time dummy i yalniz kullandigimda da sonuclar degismiyor, bunu surekli elestiriyorlar, ben nedenini aciklayamiyorum, buna benzer yapisal bir iki soru.
Daha onceki duyurularda bu isleri profesyonel para ile yapan sirket/kisilerden bahsedilmis ama tabii isim verilmemis.
Ne olur suna bir el atalim, sevaba gececek.
Simdiden yonlendirmeleriniz icin cok tesekkurler
Stata kodu ve dataseti her sey hazir. Mesela bor sorun: trend ve time dummy birlikte kullandigimda da time dummy i yalniz kullandigimda da sonuclar degismiyor, bunu surekli elestiriyorlar, ben nedenini aciklayamiyorum, buna benzer yapisal bir iki soru.
Daha onceki duyurularda bu isleri profesyonel para ile yapan sirket/kisilerden bahsedilmis ama tabii isim verilmemis.
Ne olur suna bir el atalim, sevaba gececek.
Simdiden yonlendirmeleriniz icin cok tesekkurler
0
devilred
gülmeyin ama iki birada sarhoş oluyorum. eskiden deli gibi içebilirdim, gayet de ayık kalırdım ama son bir senedir ikinci birada sarhoşum. sarhoşluk da öyle yavaş gelen cinsten değil, aniden bastırıyor. neden olur ki böyle? yaşla ilintili değil mi bu? hadi direncin düşmesi neyse de aniden sarhoş olm
gülmeyin ama iki birada sarhoş oluyorum. eskiden deli gibi içebilirdim, gayet de ayık kalırdım ama son bir senedir ikinci birada sarhoşum. sarhoşluk da öyle yavaş gelen cinsten değil, aniden bastırıyor. neden olur ki böyle? yaşla ilintili değil mi bu? hadi direncin düşmesi neyse de aniden sarhoş olma işi ne?
ha bi de bu konuda yalnız olmadığımı söylerseniz sevinirim :(
ha bi de bu konuda yalnız olmadığımı söylerseniz sevinirim :(
0
eskiye oranla çok nadir içiyorsan o yüzden olabilir.
eski kız arkadaşım ikinci 30luğun yarısında sarhoş oluyordu. Olur öyle, yalnız değilsin.
eski kız arkadaşım ikinci 30luğun yarısında sarhoş oluyordu. Olur öyle, yalnız değilsin.
0
psikoloji de çok etkili bu arada. ortam falan. hatta hava sıcaklığı bile etkili.
misal ben şu an bir şişe şarabımın son bardağındayım. hiç bir beklentiye girmeden içtiğim için hiç bi bok olmadı. ancak geçen hafta bugün stresliydim, 2 birada sarhoş oldum.
misal ben şu an bir şişe şarabımın son bardağındayım. hiç bir beklentiye girmeden içtiğim için hiç bi bok olmadı. ancak geçen hafta bugün stresliydim, 2 birada sarhoş oldum.
0
Yalniz degilsin. Gencligimde sunger gibiydim, hicbir sey olmazdi shdjd
Ama bence sevin, ne guzel ucuza sarhos oluyorsun iste :D
Ama bence sevin, ne guzel ucuza sarhos oluyorsun iste :D
0
yahu en guzel sey bu degil mi? millet o kafaya ulasmak icin bes bira icerken sen iki tane iciyorsun.
mesela ben icki icerken amacim hep sarhos olmak oluyor. onun disindakileri gereksiz ve israf olarak goruyorum. unlu bir dusunur "icki icmek bir ise yaramaz, onemli olan sarhos olmaktir" der. diyor ve noktaliyorum.
mesela ben icki icerken amacim hep sarhos olmak oluyor. onun disindakileri gereksiz ve israf olarak goruyorum. unlu bir dusunur "icki icmek bir ise yaramaz, onemli olan sarhos olmaktir" der. diyor ve noktaliyorum.
0
tüketme sıklığına göre gerçekten değişiyo. bi ara ben de hemen hiç içmiyodum, o dönem iki bira benim de midemi bulandırıyodu. başka bi ara da yüksek alkollü biraları düzenli olarak tüketiyodum, ondan beri 5-6 birayı buluyorum ki normalde alkolden değilse de şişlikten durmam normaliydi. yaşla ilintili olduğunu sanmıyorum, benim direncim birkaç sene önce düşmüştü, şimdi daha yaşlıyım. aniden sarhoş olmayı bilemedim, belki sen iyice kafası gelene kadar fark etmiyosundur alsfkj. içerken bi şeyler ye, içmeden önce de yağlı bi şeyler ye. yeterince tok değilken içmek sarhoş olma ihtimalini ikiye üçe falan katlıyo sanki. psikoloji, ortam vs. etkili dedikleri gibi. senin en kolay oynayabileceğin değişken yiyecek. atıştırmalık bi şeyler kafanı açıcaktır.
0
Şekerli bir bira iciyorsaniz bi kan sekerinize baktirin. Babam kasa kasa icerdi bir sey olmazdi bir gun 2. Birayi bitiremeden kamyon carpmisa döndü zil zurna. bir kac gun sonra da diabet oldugu ortaya çıktı
0
kimse dememiş ama eskiden deli gibi içiyo idiyseniz karaciğerler iflas etmiş ve bu yüzden vücut böyle bi tepkime gösteriyo olmasın?
cümle biraz bozuk oldu sanki ama hiç uyumadım da, kafa pelte...
cümle biraz bozuk oldu sanki ama hiç uyumadım da, kafa pelte...
0
ben de böyleyim.
daha da kötüsü, eskiden ertesi gün sağlam kalkarken artık 3 bira içsem ertesi gün akşamdan kalmayım.
daha da kötüsü, eskiden ertesi gün sağlam kalkarken artık 3 bira içsem ertesi gün akşamdan kalmayım.
0
Yaştan... Artık 2. Birayı isterken korkar oldum... mümkün 1 bira içip kalkıyorum :/
0
lucky strike
ufacık da olsa spoiler yememek için kitap alırken asla hakkındaki yazılanları, kitabın önsözünü veya kapak arkasını okumam (genelde klasik kitapları okuduğum için tabi ve bildiğim yayınevlerinden/çevirmenden alıyorsam) ama demin can sıkıcı bir şey yaşadım.kitapyurduna döşeğimde ölürken'i sepete ekle
ufacık da olsa spoiler yememek için kitap alırken asla hakkındaki yazılanları, kitabın önsözünü veya kapak arkasını okumam (genelde klasik kitapları okuduğum için tabi ve bildiğim yayınevlerinden/çevirmenden alıyorsam) ama demin can sıkıcı bir şey yaşadım.
kitapyurduna döşeğimde ölürken'i sepete eklemek için girdim ve en üstteki yorumlardan biri şeydi "ses ve öfkenin yanına bile yaklaşamayacak bir kitap". şerefsiz adam 1 puan vermişti 5 üzerinden bir de.
hemen siteyi falan kapattım, sinirim bozuldu. ister istemez etkilendim bu yorumdan. faulkner yabancısıyım, bilinç akışı sebebiyle james joyce ile birlikte okumaktan uzak durduğum adamdır aslında ama murat belge'nin çevirisi epey sağlam bir iş olmuş diye duydum.
siz ne diyorsunuz bu konuda? o şerefsiz yorumcuya güvenip ses ve öfke'den mi başlayayım?
sevgiler
kitapyurduna döşeğimde ölürken'i sepete eklemek için girdim ve en üstteki yorumlardan biri şeydi "ses ve öfkenin yanına bile yaklaşamayacak bir kitap". şerefsiz adam 1 puan vermişti 5 üzerinden bir de.
hemen siteyi falan kapattım, sinirim bozuldu. ister istemez etkilendim bu yorumdan. faulkner yabancısıyım, bilinç akışı sebebiyle james joyce ile birlikte okumaktan uzak durduğum adamdır aslında ama murat belge'nin çevirisi epey sağlam bir iş olmuş diye duydum.
siz ne diyorsunuz bu konuda? o şerefsiz yorumcuya güvenip ses ve öfke'den mi başlayayım?
sevgiler
0
@pheno
ses ve öfke de aynı teknikle mi yazılmış yoksa o düz öykü/roman mı?
ses ve öfke de aynı teknikle mi yazılmış yoksa o düz öykü/roman mı?
0
bu nasil mükemmelliyetciliktir anlamadim. Biri yorum yapmış kitap icin dedigin lafa bak.
bence durum bundan ibaret:
m.facebook.com
bence durum bundan ibaret:
m.facebook.com
0
ses ve öfke de bilinç akışı tekniğiyle yazılmıştır evet. iki kitabı da okudum, ikisi de güzel kitaplar.
0
Kim olduğunu, hayattaki konumunu, zevklerini, zekasını falan bilmediğin, dış kapının dış mandalı bir adamın yorumundan bu kadar etkilenmen çok ilginç.
0
superyetenekliajan
Arkadaşlar, ben muhafazakar bir üniversitede okuyorum. Yani burada sağ havası sert esiyor :) Üniversite açıldığından beri, bir Atatürkçü Düşünce Kulübü kurulmamış. Belki de kurdurtmadılar, bilemiyorum.Ben şansımı zorlayarak bu kulübü kurmaya karar verdim sonraki yıl başlangıcında. Bu konuda yanımda
Arkadaşlar, ben muhafazakar bir üniversitede okuyorum. Yani burada sağ havası sert esiyor :) Üniversite açıldığından beri, bir Atatürkçü Düşünce Kulübü kurulmamış. Belki de kurdurtmadılar, bilemiyorum.
Ben şansımı zorlayarak bu kulübü kurmaya karar verdim sonraki yıl başlangıcında. Bu konuda yanımda olacak arkadaşlarım da var.
Ama, merak ettiğim birkaç konu var. Atatürkçü Düşünce Kulüplerinin, Atatürkçü Düşünce Derneği ile bir bağlantısı var mı? Yoksa kafamıza göre kurabiliyor muyuz?
Bu konuda bana bilgi verebilirseniz sevinirim. Yalnızca bu konu da değil tabi, genel olarak önerileriniz, tavsiyeleriniz varsa açığım.
Ben şansımı zorlayarak bu kulübü kurmaya karar verdim sonraki yıl başlangıcında. Bu konuda yanımda olacak arkadaşlarım da var.
Ama, merak ettiğim birkaç konu var. Atatürkçü Düşünce Kulüplerinin, Atatürkçü Düşünce Derneği ile bir bağlantısı var mı? Yoksa kafamıza göre kurabiliyor muyuz?
Bu konuda bana bilgi verebilirseniz sevinirim. Yalnızca bu konu da değil tabi, genel olarak önerileriniz, tavsiyeleriniz varsa açığım.
0
üniversitenin kendi içinde kulüpleri denetleyen kurulu veya birimi vardı yanlış hatırlamıyorsam.. onayı onlar veriyor neticesinde.. kendi içinde başkan, başkan yardımcısı, sekreteri falan oluyor.. en az şu kadar üyeyle kurulabilir tarzında bir şartta olabilir.. kulübe internet sitesi falan açabiliyorsunuz..
üniversite kulüpleri ile dernekler arasındaki farkı zaten arama motorlarından öğrenebilirsiniz.. denk değiller, adk ile add arasında organik bir bağ yok.. yanlışım varsa diğer arkadaşlar düzeltirler..
üniversite kulüpleri ile dernekler arasındaki farkı zaten arama motorlarından öğrenebilirsiniz.. denk değiller, adk ile add arasında organik bir bağ yok.. yanlışım varsa diğer arkadaşlar düzeltirler..
0
kafana göre kulüp kurabilirsin. istediği kadar muhafazakar üniversite olsun bunu engelleme şansları yok. (olaki engelleme ile karşılaştın şikayet etmekle falan tehtit et. işe yaramazsa sosyal medyayı veya siyasi partilere falan git yardımcı olurlar) belli prosedürleri tamamlaman gerekiyor sadece. işte bi tane danışman hoca olacak yönetim kurulu olacak en az 10 kişi falan mı ne toplican vsvs
dernek, kulüp, topluluk bunların hepsi birbirinden farklı şeylerdir. mesela sen dernek açamazsın çünkü o isimle zaten bir dernek var. o dernek istediği şehirde şube olarak derneğini açabilir.
senin açtığın atatürkçü düşünce kulübü ile aynı misyona ve vizyona sahip olması da zorunlu değil. sen kulüp açarsan üniversitenin yönetmeliklerine uygun şekilde istediğin çizgide yürüyebilirsin.
dernek, kulüp, topluluk bunların hepsi birbirinden farklı şeylerdir. mesela sen dernek açamazsın çünkü o isimle zaten bir dernek var. o dernek istediği şehirde şube olarak derneğini açabilir.
senin açtığın atatürkçü düşünce kulübü ile aynı misyona ve vizyona sahip olması da zorunlu değil. sen kulüp açarsan üniversitenin yönetmeliklerine uygun şekilde istediğin çizgide yürüyebilirsin.
0
gezegen olan pluton
Ösym'nin ocak 2016 açıklaması gereği, denklik kaldırılmadan önce olan sınavlarda olan puanlar, sonuç kağıdında bir geçerlilik süresi belirtmiyorsa aynı dönemin denkliği ile sayılacaktır diye açıklaması oldu.Fakat; ielts sınav sonuç kağıdında "It is recommended that the candidate's language ability a
Ösym'nin ocak 2016 açıklaması gereği, denklik kaldırılmadan önce olan sınavlarda olan puanlar, sonuç kağıdında bir geçerlilik süresi belirtmiyorsa aynı dönemin denkliği ile sayılacaktır diye açıklaması oldu.
Fakat; ielts sınav sonuç kağıdında "It is recommended that the candidate's language ability as indicated in the test report form be re-assessed after two years from the date of the test" diye yazıyor; yani bir geçerli olma durumundan çok 2 yıl sonra tekrar değerlendirilmesi tavsiye edilir diyor.
Sonuçta, bir yerlere başvururken bu belge bu yönden geçerlidir diyebilir miyiz?
Fakat; ielts sınav sonuç kağıdında "It is recommended that the candidate's language ability as indicated in the test report form be re-assessed after two years from the date of the test" diye yazıyor; yani bir geçerli olma durumundan çok 2 yıl sonra tekrar değerlendirilmesi tavsiye edilir diyor.
Sonuçta, bir yerlere başvururken bu belge bu yönden geçerlidir diyebilir miyiz?
0
passion rules the game
bir söyleyin. iyi, güzel kızlar hep kapılmış. bu mantıkla iyi, yakışıklı erkekler de kapılmıştır. demek ki kümeye giremedik. n'apsak ya? teoride zehir gibiyim, pratik sallanmakta.evde mi kaldım? herkes birini bulmuş ya. siz kaç yaşında evlendiniz? ya da kaç yaşındasınız, kaç yıldır ilişkidesiniz?kim
bir söyleyin. iyi, güzel kızlar hep kapılmış. bu mantıkla iyi, yakışıklı erkekler de kapılmıştır. demek ki kümeye giremedik. n'apsak ya?
teoride zehir gibiyim, pratik sallanmakta.
evde mi kaldım? herkes birini bulmuş ya. siz kaç yaşında evlendiniz? ya da kaç yaşındasınız, kaç yıldır ilişkidesiniz?
kimi sevsem sensin. aman pardon, kimi sevsem ilişkide. bir de bilmem kaç yıllık, öyle kısa süre de değil.
danke!
teoride zehir gibiyim, pratik sallanmakta.
evde mi kaldım? herkes birini bulmuş ya. siz kaç yaşında evlendiniz? ya da kaç yaşındasınız, kaç yıldır ilişkidesiniz?
kimi sevsem sensin. aman pardon, kimi sevsem ilişkide. bir de bilmem kaç yıllık, öyle kısa süre de değil.
danke!
0
Cinsiyetini anlamadim ama oyle bir sey yok. Egitimli kesim (gercek egitim, her diplomali degil) zaten bilincli oldugu icin ilk uzun iliskisinde evlilige dalmiyor. Sen de onlardansan hoc de gec degil. Ama cahil biriysen ve kendin gibi biriyle evleneceksen gec kalmis olabilirsin. Cahiller kendilerini tanimadan aski bilmeden ergenlik duygularini mantikli saniyor. Ortaya carpik aileler, tuhaf cocuklar cikiyor.
0
@Traveller hocam o konuda haklısın da gençlik de yok olup gidiyor, eski heyecan kalmıyor. 30 yaşından sonra herhalde bir ilişki için çok da istekli hissetmem gibime geliyor. :D
edit: hocam dedim cinsiyet belli oldu herhalde :D
edit: hocam dedim cinsiyet belli oldu herhalde :D
0
Ben de kimi sevsem ya parmaginds yuzuk ya da bilmediğim sevgilisi çıkıyor,:(
K,24 .
K,24 .
0
29 k, 2 ay sonra 30 yasinda olacagim. 1 yillik iliski. Erkek arkadasim da ayni yasta, hatta aramizda 1 gun var.
0
aynı dertten müzdaribim ama evde kalmaktan çok hayatımı yaşıyorum diyebilirim.
sevme - sevilme duygularını tekrar hissedip ciddi bir ilişkiye başlayabileceğimi sanmıyorum.
bu yaştan sonra da aklı başında insan bulmak zorlaştığı için, bu hayatlık bana geçmiş olsun, bir daha ki sefere.
sevme - sevilme duygularını tekrar hissedip ciddi bir ilişkiye başlayabileceğimi sanmıyorum.
bu yaştan sonra da aklı başında insan bulmak zorlaştığı için, bu hayatlık bana geçmiş olsun, bir daha ki sefere.
0
iliski olan insanlar yurutebiliyor mu ? bir de buna bak. herkesin yuzugu bilmem nesi var diye karalari baglama. bak millet buraya gelip neler anlatiyor. bilmiyorum okudun mu?
yok iste kocasi mac izledikten sonra ortaligi kirip dokmus, falan sonra milletten akil istiyor. akil verilince de tersliyorlar falan. yani olay istikrar ve mantikta. bir kez daha soyluyorum, iliski yasamayi bilmiyor insanimiz.
yok iste kocasi mac izledikten sonra ortaligi kirip dokmus, falan sonra milletten akil istiyor. akil verilince de tersliyorlar falan. yani olay istikrar ve mantikta. bir kez daha soyluyorum, iliski yasamayi bilmiyor insanimiz.
0
Erkek evde kalmaz, yaşı da geçmez. Ben hiç duymadım bi erkek hakkında "evde kalmış" dendiğini.
İyi güzel kızlardan yaşıtın olanlara bakıyorsun herhalde. Onlar kapıldı evet. Ama yaşı küçüklerden güzel olup da henüz kapılmamış olan çok. Kadın olsaydın işin çok zordu.
İyi güzel kızlardan yaşıtın olanlara bakıyorsun herhalde. Onlar kapıldı evet. Ama yaşı küçüklerden güzel olup da henüz kapılmamış olan çok. Kadın olsaydın işin çok zordu.
0
29 k
Bekarim, evliliğe sıcak bakıyorum ama olmazsa da çok uzulmem herhalde. Ya da üzülürüm, bilemedim şimdi.
Bu yaştan sonra evlenmemek değil de çevredeki evlenmemiş arkadaşlarla yalnızca evlilik muhabbeti yapmak biraz can sıkıcı oluyor. "Kaç yaşına geldik, düzenli bi ilişkimiz bile yok. Bizden geçti. Zamanında aklımızı kullanacaktik. Artık aşık da olamayız. Eskisi gibi heyecalanamayiz da. Ne zaman çocuğum olacak benim? Kırk yaşında mi? Doğru söyle, ben hafif bi kadın miyim? Erkekler o yüzden mi evlenecek kadın gözüyle bakmiyor bana?" vs vs. Tam bende de karamsar bir hava oluşuyor, sonra yanımıza evli biri gelip "Bütün erkekler öküz" vs diyince amaaaan diyorum.
Fakat yalnızlık kötü. Rüyalarda yüzük, gelinlik görme klişeleri insanın asabini bozuyor. Yani evlenmek bi gelişim ödevi, olmazsa olmaz bir şey mi yoksa tercih mi bilemiyorum.
Bekarim, evliliğe sıcak bakıyorum ama olmazsa da çok uzulmem herhalde. Ya da üzülürüm, bilemedim şimdi.
Bu yaştan sonra evlenmemek değil de çevredeki evlenmemiş arkadaşlarla yalnızca evlilik muhabbeti yapmak biraz can sıkıcı oluyor. "Kaç yaşına geldik, düzenli bi ilişkimiz bile yok. Bizden geçti. Zamanında aklımızı kullanacaktik. Artık aşık da olamayız. Eskisi gibi heyecalanamayiz da. Ne zaman çocuğum olacak benim? Kırk yaşında mi? Doğru söyle, ben hafif bi kadın miyim? Erkekler o yüzden mi evlenecek kadın gözüyle bakmiyor bana?" vs vs. Tam bende de karamsar bir hava oluşuyor, sonra yanımıza evli biri gelip "Bütün erkekler öküz" vs diyince amaaaan diyorum.
Fakat yalnızlık kötü. Rüyalarda yüzük, gelinlik görme klişeleri insanın asabini bozuyor. Yani evlenmek bi gelişim ödevi, olmazsa olmaz bir şey mi yoksa tercih mi bilemiyorum.
0
geç değil; 32'ye kadar yolu var. ben çocuk 20 yaşına geldiğinde elim ayağım tutar olsun diye düşündüğümden 32 diyorum ama kendini dinamik hissettigin sürece daha ileriye de gotürülebilir.
okul biter bitmez evlenip 1 sene sonra bosanan onlarca çift var. boşver geç olsun güç olmasın.
okul biter bitmez evlenip 1 sene sonra bosanan onlarca çift var. boşver geç olsun güç olmasın.
0
21 yaşında evlenip elinde bebeyle gezsen daha mı iyiydi? kendimi öyle göremiyorum ya korkunç. çok klişe olacak ama yaşla alakası yok, kafa yapın oturacak evlilik için.
0
türkiye'de ortalama evlilik yaşı erkekler için 27.
28 olunca evde kalmış sayılırsın belki
28 olunca evde kalmış sayılırsın belki
0
24/e.
ben 27-30 yaş aralığında insanın kariyerine odaklanması gerektiğini düşünüyorum. işe vermeli insan kendini.
bir atansam 5-10 sene evlilik falan düşünmem anasını satiyim.
ben 27-30 yaş aralığında insanın kariyerine odaklanması gerektiğini düşünüyorum. işe vermeli insan kendini.
bir atansam 5-10 sene evlilik falan düşünmem anasını satiyim.
0
27,e.
tam bir hafta once bu soruyu sorsaydin muhtemelen evet derdim. umut yok derdim. cevabi da bilmiyorum derdim. ama paris'e gittim ve yeni dondum. ve yalnizdim, kafa dinlemeye. az once de sozlukte paris denince akla gelenler basligini okuyup kendi kendime egleniyordum.
ozetle evde kalmak diye bir sey yok dostum. kendine bir haftalik avrupa tatili ismarla. ne demek istedigimi anlayacaksin. anladigin sehirde bana kart at hatta. ciddiyim.
tam bir hafta once bu soruyu sorsaydin muhtemelen evet derdim. umut yok derdim. cevabi da bilmiyorum derdim. ama paris'e gittim ve yeni dondum. ve yalnizdim, kafa dinlemeye. az once de sozlukte paris denince akla gelenler basligini okuyup kendi kendime egleniyordum.
ozetle evde kalmak diye bir sey yok dostum. kendine bir haftalik avrupa tatili ismarla. ne demek istedigimi anlayacaksin. anladigin sehirde bana kart at hatta. ciddiyim.
0
eğer üniversiteyi hakkıyla okumuş biriysen ve hayatını hep bir şeyler yapmaya adamışsan evde kalmamışsın. kendini karıya kıza adayıp da kişisel olarak hiçbir gelişim göstermeseydin evde kalmış olabilirdin.
0
35 e, ben evde kaldım, sana daha vakit var, raat ol, 33 den önce evde kalmış sayılmıyon.
0
lynyrd skynyrd
Arkadaşlar selam. Daha önce de sordum lakin herhangi bir cevap alamadım. Benim askerlik tecilim 31 mart 2016'da sona erdi. Bahar dönemi yüksek lisans başvuruları geçtiğimiz ayda yapıldı ve ben başvuru yapamadım. Şimdi ise güz dönemi başvurularını bekliyorum. Sorun şu ki askerlik tecilim sona erdiği
Arkadaşlar selam. Daha önce de sordum lakin herhangi bir cevap alamadım. Benim askerlik tecilim 31 mart 2016'da sona erdi. Bahar dönemi yüksek lisans başvuruları geçtiğimiz ayda yapıldı ve ben başvuru yapamadım. Şimdi ise güz dönemi başvurularını bekliyorum. Sorun şu ki askerlik tecilim sona erdiği için yoklama kaçağı durumundayım sanırım. Dolayısıyla güz dönemine kadar bekleyip yüksek lisans başvurusunu yaptıktan sonra ve yoklama kaçağı olmama rağmen askerliğimi tecil ettirebilir miyim? Yoksa şubede askere gitmemi gerektiğini mi söylerler? Bu konudaki bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim. Başvuru yapacağım okulla da iletişime geçeceğim. Zira bu muamma Canımı sıkıyor. Sevgiler.
0
benzer şekilde başvurmuştum, önce yüksek lisansı hallet, kaydını kesin olarak yaptır, sonra şubeye tecil ettirmeye git. sorun olmuyor. gerçi bu dediğim 3 sene önceydi.
0
merak ediyorum
Her mulakatta heyecanlaniyorum ve nabzim hizlaniyor. Bunu nasil kontrol altina alabilirim? Sizin yaptiginiz ozel bir sey var mi? Tavsiye kitap da olabilir ya da herhangi bir yol gosterici kilavuz.
Her mulakatta heyecanlaniyorum ve nabzim hizlaniyor. Bunu nasil kontrol altina alabilirim?
Sizin yaptiginiz ozel bir sey var mi?
Tavsiye kitap da olabilir ya da herhangi bir yol gosterici kilavuz.
Sizin yaptiginiz ozel bir sey var mi?
Tavsiye kitap da olabilir ya da herhangi bir yol gosterici kilavuz.
0
kendinden eminsen zaten heyecan yapacak birşey yok, bir de doğal olmak lazım, rol yaparsan da heyecan yapabilirsin tabii.
0
tecrübeyle sakinleşirsin. hem iş tecrübesi hem mülakat tecrübesi.
hobi olarak mülakata giden arkadaşlarım var benim, hem piyasının neresinde olduklarına bakıyorlar hem de farklı mülakat tecrübesi ediniyorlar.
hobi olarak mülakata giden arkadaşlarım var benim, hem piyasının neresinde olduklarına bakıyorlar hem de farklı mülakat tecrübesi ediniyorlar.
0
ilk is deneyimi için yapilan görüşmelerde zorlanmak doğaldır. sonuçta is ile ilgili sorulara istenen yanıtlari veremeyebilir insan.
ancak, deneyim sahibi olduktan, yani isi öğrendikten sonraki görüşmelerde daha rahat olunur. cunku gideceğiniz is görüşmesinde sorulacaklari, zaten günlük hayatiniza yapıyorsunuzdur. o yüzden gerilmeye de gerek olmaz.
ancak, deneyim sahibi olduktan, yani isi öğrendikten sonraki görüşmelerde daha rahat olunur. cunku gideceğiniz is görüşmesinde sorulacaklari, zaten günlük hayatiniza yapıyorsunuzdur. o yüzden gerilmeye de gerek olmaz.
0
zamanla oluyor gerçekten, konunda uzmanlaşmaya başlayınca, bir muhtaçlığın olmayınca ve de işveren seni değil sen işvereni seçmeye başlayınca heyecan çok azalıyor.
0
bunun bir oyun olduğunu, mülakatı yapan eziğin de wcde patır patır sıçan sevişen ağlayan utandığı kompleksleri olan sıradan bir insan olduğunu aklımda tutuyorum.
ama tabi bu yapısal bir şey. tansiyonu düşük insanlar pek heyecanlanmazmış, benim de öyle.
ama tabi bu yapısal bir şey. tansiyonu düşük insanlar pek heyecanlanmazmış, benim de öyle.
0
dostum heyecanın seni çok etkiliyorsa ve buna gerçekten engel olamıyorsan eğer, eczaneden passiflora şurup al. bitkisel sakinleştirici şurup. rahatlarsınn:)
0
ilk yüzyüze mülakatımda 1.5 saatlik teknik teste tabi tutulmuştum yurtdışında. zorla başladığım için artık heycan ya da stres yapmıyorum. neyse o abi. kimseye fazlasını satmaya çalışma. dün mesela 3 kişinin katıldığı bi mülakata girdim. gayet rahat geçti çünkü bende ne varsa onu anlattım. buradaki insan kaynakları çalışanları biraz dikkatlidir oturuşuna kalkışına el ve yüz hareketlerine bakıyolar. türkiyede laçka bu işler. o yüzden daha rahat geçiyor. işin özü kendin ol sadece olay bu.
0
harvey
Basit olsun, beğendiğim filmleri yıllara göre sıralasın, türlere göre ayırsın, beğenilerime göre film önersin. Hepsi bu kadar. Var mı tavsiyeniz?İmdb'yi biliyorum, daha basit, sade bir yer arıyorum.
Basit olsun, beğendiğim filmleri yıllara göre sıralasın, türlere göre ayırsın, beğenilerime göre film önersin. Hepsi bu kadar. Var mı tavsiyeniz?
İmdb'yi biliyorum, daha basit, sade bir yer arıyorum.
İmdb'yi biliyorum, daha basit, sade bir yer arıyorum.
0
lucky strike
bu sabah "askerlik işlemlerinizi yaptırmadığınız için yoklama kaçağı olarak aranıyorsunuz" diye bi mesaj geldi msb'den.2015 haziranda mezun oldum. yılbaşından sonra e-devletten baktığımda tecil tarihi 04.02.2016 olarak görünüyordu.25.01.2016 da ise bir yüksek lisans programına kaydoldum. tekrardan e
bu sabah "askerlik işlemlerinizi yaptırmadığınız için yoklama kaçağı olarak aranıyorsunuz" diye bi mesaj geldi msb'den.
2015 haziranda mezun oldum. yılbaşından sonra e-devletten baktığımda tecil tarihi 04.02.2016 olarak görünüyordu.
25.01.2016 da ise bir yüksek lisans programına kaydoldum. tekrardan e devletten baktığımda 04.02.2017 olmuştu o tarih. bu sabahki mesajdan sonra baktığımda ise "en yakın askerlik şubesine gidin" şeyi çıkıyor.
haftaya pazartesi işe başlayacağım. askerlik belgesi lazım. askerlik şubesine adım atmadan bu işi halletmenin bir yolu yok mu? orduya 5 dakikamı bile harcayayım istemiyorum.
2015 haziranda mezun oldum. yılbaşından sonra e-devletten baktığımda tecil tarihi 04.02.2016 olarak görünüyordu.
25.01.2016 da ise bir yüksek lisans programına kaydoldum. tekrardan e devletten baktığımda 04.02.2017 olmuştu o tarih. bu sabahki mesajdan sonra baktığımda ise "en yakın askerlik şubesine gidin" şeyi çıkıyor.
haftaya pazartesi işe başlayacağım. askerlik belgesi lazım. askerlik şubesine adım atmadan bu işi halletmenin bir yolu yok mu? orduya 5 dakikamı bile harcayayım istemiyorum.
0
artık askere gitmeyenler için e devletten belge almak mümkün. şu tarihe kadar askerlik şubesiyle ilişkisi yoktur gibi bir kağıt çıkarabiliyorsunuz.
0
hocam o belgeyi e-devletten çıkartabileceğimi biliyorum zaten. o belgeyi çıkartamıyorum çünkü "en yakın askerlik şubesine gidiniz" yazıyor.
0
hmm pardon ben hala 2017 gözüküyor zannediyordum. y.lisans öğrenci belgenle gideceksin askerlik şubesine başka çare yok :(
0
Subeye gitmeden bir yolu yok malesef, yoklama kacagi gozukuyorsun. Muhtemelen mezun oldugundaki tecil tarihi hala ogrenci oldugun varsayilarak verilen tarih. Okuldan mezun oldugunla ilgili belge subeye ulastiginda otomatik olarak son yoklamaya tabi oluyorsun (gidip muayeneye giriyorsun ve +2 yil tecilden faydalanmak istiyorsan dilekce veriyorsun), ancak mezun olduktan sonra bunun bir son tarihi var (her sene degisiyor, kasim veya aralik sonuna kadar olabiliyor, seninki kesin 2015 icindedir). Bunu yaptirmazsan yoklama kacagi oluyorsun, sonra ogrencilige baslasan da bu kaydi otomatik silmezler. Uzun lafin kisasi, her turlu askerlik subesine gitmen gerekiyor. Basina bir sey gelmez korkma, cok ufak bir para cezasi olabilir sadece. Onu da subeden istemezler baska yere yatiriliyor.
0
ya ben lan neyse
şöyle bir haber buldum da haberin başadamı kim tanıyamadım?http://www.memurlar.net/haber/572149/
0
lafıolmaz
Çalışması Türk askerî tarihinin tamamını kapsasın istiyorsa, hangi dilleri öğrenmeli?
Çalışması Türk askerî tarihinin tamamını kapsasın istiyorsa, hangi dilleri öğrenmeli?
0
aslında bilgim yok, konunun uzmanı değilim.
ama ilk kolektif türk askeri birlikleri abbasilere dayandığı için farsça ve arapça diyorum ben. zaman skalası belirtilmemiş gerçi ama en ciddi askeri etnik hareketlilik abbasilerle başlıyor türkler için. ben öncelik arapça olmak üzere arapça ve farsça diyorum bu yüzden.
ama ilk kolektif türk askeri birlikleri abbasilere dayandığı için farsça ve arapça diyorum ben. zaman skalası belirtilmemiş gerçi ama en ciddi askeri etnik hareketlilik abbasilerle başlıyor türkler için. ben öncelik arapça olmak üzere arapça ve farsça diyorum bu yüzden.
0
İslâm öncesi dönem için elbetteki Çince şart. Sonraki dönemler için özellikle Abbâsî ordusunda yükselen Türk komutanlar ve paralı askerler vs. bilgiler Arapça kaynaklarda bol bol bulunabilir.
0
Abbasilerden bahsetmiyor zaten. Abbasilerdeki kölemenlerden bahsediyorlar. Önce kaynak araştır bence. Türk tarihi çin kaynakları ile başlıyor ama ne kadar yazılı kaynakları vardır bilemeyiz. Denilen gibi, çince farsça arapça mantıklı. Balkanlarda çok uzun süre durdular. Onlara da bi bak. İngilizce kesin zaten. Belki yakın Osmanlı tarihi için Fransızca ve Almanca da yararlı olabilir, ıslahat zamanları için. Redditte Amerikalı bi çocuk tezi için türkçe osmanlıca arapça farsça öğrenmişti. O aklıma geldi. Çince öğrenebilecek kadar vaktin olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Diğerleri de zor diller
0
ya ben lan neyse
o zaman da net cevap alamamıştım ve soruyu duyan herkes gülmüştü. ibneler... :) tabi 10 seneden fazla olmuş soralı. üniversite hazırlık zamanları..."mustafa kemal'in bu savaş becerisi acaba matematikteki başarısıyla mı alakalıdır?"şimdi soruyu çok daha anlaşılır ve ilişkilendirilebilir sorabilirdim
o zaman da net cevap alamamıştım ve soruyu duyan herkes gülmüştü. ibneler... :) tabi 10 seneden fazla olmuş soralı. üniversite hazırlık zamanları...
"mustafa kemal'in bu savaş becerisi acaba matematikteki başarısıyla mı alakalıdır?"
şimdi soruyu çok daha anlaşılır ve ilişkilendirilebilir sorabilirdim ama aynen o zamanki gibi sormak istedim.
siz ne dersiniz bu soruya?
"mustafa kemal'in bu savaş becerisi acaba matematikteki başarısıyla mı alakalıdır?"
şimdi soruyu çok daha anlaşılır ve ilişkilendirilebilir sorabilirdim ama aynen o zamanki gibi sormak istedim.
siz ne dersiniz bu soruya?
0
matematik veya başka herhangi bir alandaki başarısı atatürk ün zekasıyla ilgilidir.
aynı şekilde savaştaki başarısı da
yalnız soru öyle 10 yıl boyunca hatırlanacak kadar orjinal bir soru değil. boşa hamallık etmişsin hafızana.
aynı şekilde savaştaki başarısı da
yalnız soru öyle 10 yıl boyunca hatırlanacak kadar orjinal bir soru değil. boşa hamallık etmişsin hafızana.
0
Problem cozebilme yeteneği kuvvetli bir zekaya sahipmis iste. Bunu matematikte de gosterir, savas alaninda da, siyasette de.
0
matematikte bir başarısı yok m.kemal'in. 33 ile 37 arasında kendini türkçe ile ilgili çalışmalara verip geometrik terimleri türkçeleştirmesi pek başarı sayılmaz.
savaş becerisi de var mı, ona da emin değilim. trablusgarb ve suriye'de ciddi kayıplar yaşamıştır.
başarılı bir devlet adamı olarak nitelendirebiliriz sanırım kendisini sadece. orda da matematiğe yatkınlığı etkili olmuş olabilir.
savaş becerisi de var mı, ona da emin değilim. trablusgarb ve suriye'de ciddi kayıplar yaşamıştır.
başarılı bir devlet adamı olarak nitelendirebiliriz sanırım kendisini sadece. orda da matematiğe yatkınlığı etkili olmuş olabilir.
0
lucky strike
selam, ilk kez bu ikinci aşamaya geçiyorum. ilkinde insan kaynaklarıyla görüştüm şimdi departman müdürüyle görüşeceğim. ilk görüşmem olumlu sonuçlanmış.daha önce bu aşamaya geçmediğim için neyle karşılaşacağımı pek bilmiyorum. her aşamada olduğu gibi burada size danışayım dedim.insan kaynaklarıyla n
selam, ilk kez bu ikinci aşamaya geçiyorum. ilkinde insan kaynaklarıyla görüştüm şimdi departman müdürüyle görüşeceğim. ilk görüşmem olumlu sonuçlanmış.
daha önce bu aşamaya geçmediğim için neyle karşılaşacağımı pek bilmiyorum. her aşamada olduğu gibi burada size danışayım dedim.
insan kaynaklarıyla ne şekilde konuşmam gerektiğini lisans zamanı girdiğim onlarca seminerde falan az çok öğrenmiştim. yani şirketi ne kadar tanıyorsun, bu işi ne kadar istiyorsun ve bu işle ilgili bir girişimin olmuş mu vs bunlara bakıldığını biliyordum.
şimdi departman müdürüyle görüşeceğim için nasıl gideceğini kestiremiyorum. acaba ik ile olan görüşmeye benzer bir görüşme mi geçer? yada şuna dikkat et dediğinizi bir şeyler var mı? bu işlerin her işe her pozisyona her şirkete göre farklılaştığını biliyorum ama genel olarak nasıl gider onu bilmek istiyorum.
bir de bu aşamaya tahminen kaç kişi geçmiştir? yani işe alınma şansım nedir sizce? ayrıca görüşme saat 5'te yapılacak. bunda bi uğursuzluk aramalı mıyım?
künye: tecrübesiz, yüksek lisans öğrencisi.
daha önce bu aşamaya geçmediğim için neyle karşılaşacağımı pek bilmiyorum. her aşamada olduğu gibi burada size danışayım dedim.
insan kaynaklarıyla ne şekilde konuşmam gerektiğini lisans zamanı girdiğim onlarca seminerde falan az çok öğrenmiştim. yani şirketi ne kadar tanıyorsun, bu işi ne kadar istiyorsun ve bu işle ilgili bir girişimin olmuş mu vs bunlara bakıldığını biliyordum.
şimdi departman müdürüyle görüşeceğim için nasıl gideceğini kestiremiyorum. acaba ik ile olan görüşmeye benzer bir görüşme mi geçer? yada şuna dikkat et dediğinizi bir şeyler var mı? bu işlerin her işe her pozisyona her şirkete göre farklılaştığını biliyorum ama genel olarak nasıl gider onu bilmek istiyorum.
bir de bu aşamaya tahminen kaç kişi geçmiştir? yani işe alınma şansım nedir sizce? ayrıca görüşme saat 5'te yapılacak. bunda bi uğursuzluk aramalı mıyım?
künye: tecrübesiz, yüksek lisans öğrencisi.
0
ilk görüşmenden çok farklı geçmeyecek. sadece pozisyonla ilgili daha detaylı bilgi verip, bununla alakalı tecrübelerini sorgulayabilirler, yine sektöre bağlı olarak durum soruları sorabilirler, yani şöyle şöyle olsa naparsın, şimdiye kadar ne yaptın böyle bir şeyle ilgili, gibi. onun dışında, bu aşamaya yüzde elli aday geçmiştir. Eğer çok spesifik bir pozisyonsa daha bile az kişi geçmiş olabilir. bundan sonraki görüşme daha belirleyici olacaktır. tecrübelerime dayanarak söylüyorum bunları :)
görüşmenin saati departman müdürünün programına göre ayarlanmıştır o yüzden uğursuzluk aramaya gerek yok.
görüşmenin saati departman müdürünün programına göre ayarlanmıştır o yüzden uğursuzluk aramaya gerek yok.
0
her pozisyon için ikinci görüşmeye alınan kişi sayısı farklıdır bilemeyiz, beş de olur kırk da. müdür daha teknik konuları konuşur. ik o şirkete uyup uymadığına, müdür o işi yapıp yapamayacağına bakar. yapılacak işi başarabileceğini göstermen lazım. ama burda bir etken de müdürle iş güç dışında da bi frekans yakalamak, sonuçta adam/kadın hem kendi altında hem de ekibin diğer üyeleriyle uyumlu çalışacak birini arıyor olacak. müdürün yoğun programı varsa saat 6 bile olur, o konuda sıkıntı yok.
0
tecrübesizsen kasmana hiç gerek yok.
Sonuçta IK dan geçtiğine göre müdür CV'yi gördü demektir.
Zaten tecrübesi olduğunu biliyor. Sınav olarak geçmeyecektir.
Seni sosyal olarak tanımaktan fazlası zaten gelmez adamların elinden.
Ha tabi CV 'de yabancı dil varsa o test edilebilir. Çizimciysen bir obje çizdirilebilir o kadar. Saat 5 de olması uğursuzluk getirmez. kaç kişinin bu aşamaya geçtiğini de bilemeyiz ama kariyer'den başvurduysan orada "başvuran kişi sayısı" gözüküyor. o fikir verebilir.
senin durumunda kaç kişi olursa olsun, tamamen tecrübesiz birini arıyorlarsa vizyonu en yüksek olan tercih edilecektir diye tahmin ediyorum. iyi giyin.
Sonuçta IK dan geçtiğine göre müdür CV'yi gördü demektir.
Zaten tecrübesi olduğunu biliyor. Sınav olarak geçmeyecektir.
Seni sosyal olarak tanımaktan fazlası zaten gelmez adamların elinden.
Ha tabi CV 'de yabancı dil varsa o test edilebilir. Çizimciysen bir obje çizdirilebilir o kadar. Saat 5 de olması uğursuzluk getirmez. kaç kişinin bu aşamaya geçtiğini de bilemeyiz ama kariyer'den başvurduysan orada "başvuran kişi sayısı" gözüküyor. o fikir verebilir.
senin durumunda kaç kişi olursa olsun, tamamen tecrübesiz birini arıyorlarsa vizyonu en yüksek olan tercih edilecektir diye tahmin ediyorum. iyi giyin.
0
departman müdürünün kim olduğunu bulamadım linkedinden, ik'yı arayıp "yarın kiminle görüşeceğim ismini söyler misiniz?" desem şey olur mu peki?
0
normalde isim vermiş olmaları gerekiyordu. vermedilerse arayıp sorabilirsin bence sıkıntı olmaz.
0
ik ile yapılan görüşme pek bir şeyi belirlemez, orada elenenler genelde cv'si yalan yanlış olan veya sivri tiplerdir. Asıl sonucu amirle yapacağın görüşme belirler.
Kiminle görüşeceğini kesinlikle öğren ve linkedin'den falan o kişinin çalışma alanlarına bak bu konularda çok detaylı olmasa da araştırma yap. Yeni mezun olduğunu zaten bildikleri için çok fazla üstüne gelmezler teknik sorularla. Onun sana soruları bittiğinde senin sorun olup olmadığını soracaktır muhtemelen, bir kaç soru sor kesinlikle. İşi istediğini belli et.
Umarım hayırlı sonuçlanır, bol şans.
Kiminle görüşeceğini kesinlikle öğren ve linkedin'den falan o kişinin çalışma alanlarına bak bu konularda çok detaylı olmasa da araştırma yap. Yeni mezun olduğunu zaten bildikleri için çok fazla üstüne gelmezler teknik sorularla. Onun sana soruları bittiğinde senin sorun olup olmadığını soracaktır muhtemelen, bir kaç soru sor kesinlikle. İşi istediğini belli et.
Umarım hayırlı sonuçlanır, bol şans.
0
yetkili birine benzeyen abi
1-Dünyada en fazla sivil katliam yapan PKK'ya hala terör örgütü değil bence diyen var mı, varsa argümanı ne? 2-PKK sivil katliam yaparak kendiyle çelişmiyor mu? 3-Bu sivil katliamlarla neyi amaçlıyorlar?
1-Dünyada en fazla sivil katliam yapan PKK'ya hala terör örgütü değil bence diyen var mı, varsa argümanı ne? 2-PKK sivil katliam yaparak kendiyle çelişmiyor mu? 3-Bu sivil katliamlarla neyi amaçlıyorlar?
0
dün huffington post jame taylor'ın post'unu yayınladı (james taylor'dı dimi?). altında tonlarda "siz de kürtleri senelerdir öldürüyosunuz, genocide, isi'e yardım ve yataklık" falan filan diye yorum vardı.
yabancılarda yani pkk baya şirin şeker bişey gördüğüm kadarıyla
terörizm'in kelime anlamı zaten sivil hayatı bozmaktır. o nedenle yaptıkları kendi içinde çelişmiyor
yabancılarda yani pkk baya şirin şeker bişey gördüğüm kadarıyla
terörizm'in kelime anlamı zaten sivil hayatı bozmaktır. o nedenle yaptıkları kendi içinde çelişmiyor
0
1-dünyada en fazla sivil katliamı yapan örgüt pkk değil. "pkk terör örgütüdür" diye hep bir ağızdan söylesek sorunlara bir çare bulacak mıyız? hadi hep birlikte bağıralım. PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR. ne değişti?
2- pkk sivil katliamını 2001'den (2004'te olabilir) sonlandırmıştı. ondan önce de böyle sistematik olarak sivil katletmiyordu. ve zaten canlı bomba hadisesi pkk nın kuruluş ideolojisine de şimdiki ideolojisine aykırı bir şey. işid gibi örgütler canlı bombayı "allah yolunda cennete gitmek için vs" gibi argümanlarla yapıyor. ve cennete gideceğine inanan adamın kendini patlatması saçma gelmiyor. ama cennetin varlığına inanmayan bir örgütün elemanlarının kendini patlatması kendisiyle çelişiyor evet. (hedefin sivil olmadığını okudum pkk'ya yakın kaynaklarda. hedef güvenpark ve haliyle siviller değilmiş gerçi ama ne fark eder)
3-sivil katliamı ile değil ama ankara'da bomba patlatarak hedefledikleri şey savaşı tüm türkiye'ye yaymak. ki bu haziran sonunda yayınlanan deklarasyondan beri böyle. eylemler baharın gelmesiyle başladı/devam edecek sanırım.
2- pkk sivil katliamını 2001'den (2004'te olabilir) sonlandırmıştı. ondan önce de böyle sistematik olarak sivil katletmiyordu. ve zaten canlı bomba hadisesi pkk nın kuruluş ideolojisine de şimdiki ideolojisine aykırı bir şey. işid gibi örgütler canlı bombayı "allah yolunda cennete gitmek için vs" gibi argümanlarla yapıyor. ve cennete gideceğine inanan adamın kendini patlatması saçma gelmiyor. ama cennetin varlığına inanmayan bir örgütün elemanlarının kendini patlatması kendisiyle çelişiyor evet. (hedefin sivil olmadığını okudum pkk'ya yakın kaynaklarda. hedef güvenpark ve haliyle siviller değilmiş gerçi ama ne fark eder)
3-sivil katliamı ile değil ama ankara'da bomba patlatarak hedefledikleri şey savaşı tüm türkiye'ye yaymak. ki bu haziran sonunda yayınlanan deklarasyondan beri böyle. eylemler baharın gelmesiyle başladı/devam edecek sanırım.
0
1- PKK terör örgütü değil bence demek suç teşkil ediyor, o yüzden kimse öyle bi şey demez kolay kolay :)
sivil katliam konusunda PKK bugüne dek hep "sivillere zarar vermeyiz" açıklamaları yaptı. sivillere zarar verdikleri eylemler için de özür dilediler, "isteyerek olmadı" gibi. bazı eylemlerin de kendilerinden haberi olmadan inisiyatif kullanan gruplar tarafından yapıldığını ve desteklemediklerini belirttiler (örneğin Mavi Çarşı saldırısı gibi). son zamanlardaki sivillere yönelik saldırılarda ise sorumluluğu kendi üzerine almadan, yine kendilerinden ayrılan alt örgütlere yıkmaya başladılar. ki en bilineni Kürdistan Özgürlük Şahinleri diye bilinen örgüt. bu tiplerin açıklamalarından şu sonuç çıkıyor: "PKK eylemlerini belirli kalıplarda tutuyor, devlete devletin diliyle karşılık vermiyor, onlar bizim sivillerimizi öldürüyosa biz de intikam duygusuyla bunu yaparız."
tabii sıradan bir insana TAK ile PKK farklı şeylerdir diye anlatamazsın, onun için silahlı Kürt hareketinden olan herkes aynıdır. ki gerçekten de TAK ile PKK'nin birbirinden bağımsız hareket ettiğine dair inandırıcı bir kanıt da yok. PKK'nin "bunlar bizim yaramaz çocuklar, bizi dinlemiyolar" tavrında olması Kürt hareketini aklamıyor kimsenin gözünde. belki bazı salak solcular "ama o eylemleri PKK yapmadı ki" diyebilir, genel olaraksa kimse ciddiye almaz, haklı olarak.
yani demek istediğim, PKK terörist değil diyenler her şeyden önce "PKK sivil kayıplarına duyarlı, sivillerin öldüğü o eylemleri PKK yapmıyor" görüşündeler. devletin üniformalı silahlı güçleriyle savaşmayı da terör olarak kabul etmiyorlar.
2- PKK sivil katliam yaparak kendiyle çelişiyor. ama dediğim gibi bu zamana dek hep kendilerini aklamak için kendilerinden bağımsız başka grupları suçladılar veya sorumluluk aldıklarında da "yanlışlıkla oldu" deyip özür dilediler. sanki insan yaşamı bu kadar basitmiş gibi.
3- misilleme. "Kürt halkı öldürülüyosa, baskı altında yaşıyosa, özyönetim ve kendi kaderini tayin hakkına saygı duyulmuyosa size de aynısını yaşatırız" diyorlar bence.
sivil katliam konusunda PKK bugüne dek hep "sivillere zarar vermeyiz" açıklamaları yaptı. sivillere zarar verdikleri eylemler için de özür dilediler, "isteyerek olmadı" gibi. bazı eylemlerin de kendilerinden haberi olmadan inisiyatif kullanan gruplar tarafından yapıldığını ve desteklemediklerini belirttiler (örneğin Mavi Çarşı saldırısı gibi). son zamanlardaki sivillere yönelik saldırılarda ise sorumluluğu kendi üzerine almadan, yine kendilerinden ayrılan alt örgütlere yıkmaya başladılar. ki en bilineni Kürdistan Özgürlük Şahinleri diye bilinen örgüt. bu tiplerin açıklamalarından şu sonuç çıkıyor: "PKK eylemlerini belirli kalıplarda tutuyor, devlete devletin diliyle karşılık vermiyor, onlar bizim sivillerimizi öldürüyosa biz de intikam duygusuyla bunu yaparız."
tabii sıradan bir insana TAK ile PKK farklı şeylerdir diye anlatamazsın, onun için silahlı Kürt hareketinden olan herkes aynıdır. ki gerçekten de TAK ile PKK'nin birbirinden bağımsız hareket ettiğine dair inandırıcı bir kanıt da yok. PKK'nin "bunlar bizim yaramaz çocuklar, bizi dinlemiyolar" tavrında olması Kürt hareketini aklamıyor kimsenin gözünde. belki bazı salak solcular "ama o eylemleri PKK yapmadı ki" diyebilir, genel olaraksa kimse ciddiye almaz, haklı olarak.
yani demek istediğim, PKK terörist değil diyenler her şeyden önce "PKK sivil kayıplarına duyarlı, sivillerin öldüğü o eylemleri PKK yapmıyor" görüşündeler. devletin üniformalı silahlı güçleriyle savaşmayı da terör olarak kabul etmiyorlar.
2- PKK sivil katliam yaparak kendiyle çelişiyor. ama dediğim gibi bu zamana dek hep kendilerini aklamak için kendilerinden bağımsız başka grupları suçladılar veya sorumluluk aldıklarında da "yanlışlıkla oldu" deyip özür dilediler. sanki insan yaşamı bu kadar basitmiş gibi.
3- misilleme. "Kürt halkı öldürülüyosa, baskı altında yaşıyosa, özyönetim ve kendi kaderini tayin hakkına saygı duyulmuyosa size de aynısını yaşatırız" diyorlar bence.
0
pkk'yı kuran kim : abd. abd bu bölgede bir kürt devleti istiyor. pkk isterse tüm Türkiye'yi havaya uçursun, terör örgütü olarak tanımazlar. Yine de bazı bürökratik engellerle çok uğraşmamak için TAK gibi farklı isimlerle yapıyorlar. Asla pkk böyle bir saldırıyı üstlenmez mesela.
Türkiye'nin ne düşündüğü çokta umurlarında değil zaten. kürt devletinin startı verildi.
pkk, Türkiye'yi de bölüp bir kürdistan kurmak istiyor. Amacı bu. Bunun için siyaset, propaganda, silah, savaş her şeyi deniyor ve dener.
Yapacak iş belli : Terörle mücadeleyi kökten değiştireceğiz. Bombayı patlatan yanında, ona yardım eden, ankaraya gelene kadar destek veren, bombayı temin eden, twitter'dan destekleyen teröristlerin hepsinin götünde bomba patlatmazsan bitmez bu iş.
Türkiye'nin ne düşündüğü çokta umurlarında değil zaten. kürt devletinin startı verildi.
pkk, Türkiye'yi de bölüp bir kürdistan kurmak istiyor. Amacı bu. Bunun için siyaset, propaganda, silah, savaş her şeyi deniyor ve dener.
Yapacak iş belli : Terörle mücadeleyi kökten değiştireceğiz. Bombayı patlatan yanında, ona yardım eden, ankaraya gelene kadar destek veren, bombayı temin eden, twitter'dan destekleyen teröristlerin hepsinin götünde bomba patlatmazsan bitmez bu iş.
0
1. dünyada en fazla sivil katliamı yapan örgüt pkk değil. pkk terör örgütü değil bence diyenler var, birincisi yurtdışı cihangirliler, diğerleri ırkçı kürtler.
2. pkk hiçbir zaman sivil katliam yapmadığını savunsa da bunun örnekleri var. bunun yanında eski özel timci ayhan çarkın'ın "o bebeği biz öldürdük" gibisinden itirafları ve erdal sarızeyebek'in "ihaneti gördüm" kitabında paylaştığı kimi anektodlar var. böylesine çetrefilli bir konuda, uluslararası bir çok rantın döndüğü terör meselesinde çoğu zaman hiçbir kaynağa güvenemiyorum. işi kanunsuz yapan herkes teröristtir benim gözümde.
3. sivil katliamlar terör örgütlerinin toplum psikolojisine etki etmeyi amaçlıyor görünse de, esas amaçları savaştıkları devletlere "bak gözünün önünde neler yapıyorum" meseajı veriyor. kaldı ki son ankara katliamı için konuşacak olursak ellerine yüzlerine bulaştırdıklarından adım gibi eminim. resmen gtlerine girdi ve kendi tabanları bile eleştiriyor diye düşünüyorum.
pkk'nın yurtdışında neden sevimli bir örgüt, özgürlük ordusu gibi göründüğüne gelirsek, bu ülkeyi 60 yıldır yöneten sağ kafaların "ecdad, din, iman, millet" kafasından kurtulmamasından kaynaklanıyor. milli gurur denen naneye o kadar hapsolduk, tüm dünyayı kendimize ve kültürümüze o kadar düşman belledik ki, ne bir lobileşmemiz, özetle sağlam bir ağımız olamadı bu yüzden. pkklılar mağdur sıfatıyla kendilerini güzel pazarladılar.
2. pkk hiçbir zaman sivil katliam yapmadığını savunsa da bunun örnekleri var. bunun yanında eski özel timci ayhan çarkın'ın "o bebeği biz öldürdük" gibisinden itirafları ve erdal sarızeyebek'in "ihaneti gördüm" kitabında paylaştığı kimi anektodlar var. böylesine çetrefilli bir konuda, uluslararası bir çok rantın döndüğü terör meselesinde çoğu zaman hiçbir kaynağa güvenemiyorum. işi kanunsuz yapan herkes teröristtir benim gözümde.
3. sivil katliamlar terör örgütlerinin toplum psikolojisine etki etmeyi amaçlıyor görünse de, esas amaçları savaştıkları devletlere "bak gözünün önünde neler yapıyorum" meseajı veriyor. kaldı ki son ankara katliamı için konuşacak olursak ellerine yüzlerine bulaştırdıklarından adım gibi eminim. resmen gtlerine girdi ve kendi tabanları bile eleştiriyor diye düşünüyorum.
pkk'nın yurtdışında neden sevimli bir örgüt, özgürlük ordusu gibi göründüğüne gelirsek, bu ülkeyi 60 yıldır yöneten sağ kafaların "ecdad, din, iman, millet" kafasından kurtulmamasından kaynaklanıyor. milli gurur denen naneye o kadar hapsolduk, tüm dünyayı kendimize ve kültürümüze o kadar düşman belledik ki, ne bir lobileşmemiz, özetle sağlam bir ağımız olamadı bu yüzden. pkklılar mağdur sıfatıyla kendilerini güzel pazarladılar.
0
az önce başka bir soruya cevap olarak yazdıklarımın bir kısmını buraya yapıştırıyorum:
pkk'nın şimdiye kadar biz askerle-polisle savaşıyoruz sivillerle işimiz yok deyip özellikle marjinal solcular, kürtler ve yabancı devletler nezdinde meşruiyet kazanma düşüncesi vardı. yaptıkları eylemlerdeki sivil kayıplarında da ya yanlışlıkla oldu diyorlardı yada bunu biz yapmadık yada bizden bağımsız olarak TAK yaptı diyorlardı.
son aylarda uğradıkları hezimette iyice saldırganlaştılar ve ülkenin en güvenli yeri olması gereken başkentte bombalı eyleme giriştiler ve yine biz yapmadık tak yaptı dediler, diyeceklerdir.
ışıd de benzer kafada. aynı mezhebi paylaştıkları ve önemli bir lojistik üs olarak gördükleri sunni türk halkına diğer ülkelerde yaptıkları eylemleri yapmayı göze alamıyorlar. halkın bir bölümünden aldıkları desteği ve hoşgörüyü kaybetmeyi göze alamıyorlar. çünkü biliyorlar ki türk halkı (buradan kastım ırk olarak türklük değil, sunni sıradan vatandaş) eylem yaptıkları diğer ülkelerin halkına benzemiyor. kendilerinden gördükleri kesime yapılacak bir saldırıya (kim olursa olsun) topluca tepki gösteriyorlar. (sunni sıradan vatandaşın suruçta ve ilk ankara patlamasında bu tepkiyi vermemesinin nedeni, orda ölenleri ne yazık ki kendilerinden görmemeleriydi)
son ankara patlamasında da emniyetin değerlendirmesi şu yönde: oradaki teröristlerin amacı aracı, çevik kuvvetin içinde olmazsa önünde patlatmaktı ancak bir nedenle panikleyen teröristin bombayı erken patlattığı yönünde. yani orda da bakın biz aslında sivilleri değil polisi hedef aldık diyeceklerdi, beceremediler.
pkk'nın şimdiye kadar biz askerle-polisle savaşıyoruz sivillerle işimiz yok deyip özellikle marjinal solcular, kürtler ve yabancı devletler nezdinde meşruiyet kazanma düşüncesi vardı. yaptıkları eylemlerdeki sivil kayıplarında da ya yanlışlıkla oldu diyorlardı yada bunu biz yapmadık yada bizden bağımsız olarak TAK yaptı diyorlardı.
son aylarda uğradıkları hezimette iyice saldırganlaştılar ve ülkenin en güvenli yeri olması gereken başkentte bombalı eyleme giriştiler ve yine biz yapmadık tak yaptı dediler, diyeceklerdir.
ışıd de benzer kafada. aynı mezhebi paylaştıkları ve önemli bir lojistik üs olarak gördükleri sunni türk halkına diğer ülkelerde yaptıkları eylemleri yapmayı göze alamıyorlar. halkın bir bölümünden aldıkları desteği ve hoşgörüyü kaybetmeyi göze alamıyorlar. çünkü biliyorlar ki türk halkı (buradan kastım ırk olarak türklük değil, sunni sıradan vatandaş) eylem yaptıkları diğer ülkelerin halkına benzemiyor. kendilerinden gördükleri kesime yapılacak bir saldırıya (kim olursa olsun) topluca tepki gösteriyorlar. (sunni sıradan vatandaşın suruçta ve ilk ankara patlamasında bu tepkiyi vermemesinin nedeni, orda ölenleri ne yazık ki kendilerinden görmemeleriydi)
son ankara patlamasında da emniyetin değerlendirmesi şu yönde: oradaki teröristlerin amacı aracı, çevik kuvvetin içinde olmazsa önünde patlatmaktı ancak bir nedenle panikleyen teröristin bombayı erken patlattığı yönünde. yani orda da bakın biz aslında sivilleri değil polisi hedef aldık diyeceklerdi, beceremediler.
0
kendi kaderini tayin etme hakkı halkın sadece bir kesiminin katılımı ile degil, tümden yahut ezici cogunlugunuun katılımıyla gercekleşmeli, bu şekilde destek bulur.
hayalperest değil, insancıyım.
universitede yoğun pkk propagandasına mazur kalmıs tabiri caizse beyni yıkanmış bir elemanım var, ezberletilenleri sacmalayıp duruyordu ilk geldigi sıralarda. yavas yavas düzelttik tabii ama sorun şu, kac kürtsünüz bu memlekette diyorum gerine gerine 20 milyon diyor, bak birak 20'yi, 10'u 5'i, 2 milyonunu sokağa cıkarabiliyor musun diyorum, hayır diyor. e sen bu halkın nasil temsilcisi olacaksin ki?
oldu o zaman, 7 haneli apartmanda adamın 6 dairesi benim 1 dairem olsun, bilmem ne apartmanına özgürlük diyerek diger 6 kiracının ''haklarını'' koruyup o binayı ele gecirmeye calisayim ben. aptalca degil mi.
hayalperest değil, insancıyım.
universitede yoğun pkk propagandasına mazur kalmıs tabiri caizse beyni yıkanmış bir elemanım var, ezberletilenleri sacmalayıp duruyordu ilk geldigi sıralarda. yavas yavas düzelttik tabii ama sorun şu, kac kürtsünüz bu memlekette diyorum gerine gerine 20 milyon diyor, bak birak 20'yi, 10'u 5'i, 2 milyonunu sokağa cıkarabiliyor musun diyorum, hayır diyor. e sen bu halkın nasil temsilcisi olacaksin ki?
oldu o zaman, 7 haneli apartmanda adamın 6 dairesi benim 1 dairem olsun, bilmem ne apartmanına özgürlük diyerek diger 6 kiracının ''haklarını'' koruyup o binayı ele gecirmeye calisayim ben. aptalca degil mi.
0
sivil katliamlar konusunda da, pkk yandaşı bunu zaten görmez yahut intikam olarak algılar o adamlara lafım yok. oyle boyle bir savaşın tarafına koymuslar kendilerini, hak ettikleri neyse bulurlar yalnız.
bizim gerzek cihangirlilere acıyorum ben bunu aklamaya çalıştıkca. koyun dediginiz akp secmeninden zerre farkınız var mı acaba.
bu mallara iyi bi pr calismasiyla simdi nefret ettikleri tayyibe taptırabilirsin. eline saz, bir kac sosyalist espri. boyle mal bunlar.
bizim gerzek cihangirlilere acıyorum ben bunu aklamaya çalıştıkca. koyun dediginiz akp secmeninden zerre farkınız var mı acaba.
bu mallara iyi bi pr calismasiyla simdi nefret ettikleri tayyibe taptırabilirsin. eline saz, bir kac sosyalist espri. boyle mal bunlar.
0
merakımdan soruyorum, en fazla sivil öldüren terör örgütü kimdi? yani en fazla öldürenlerden biri pkk, en azından bu konuda ilk üçtelerdir elbet, bunda herkes hemfikirdir herhalde. hele ki eta, ira gibi örgütlerle karşılaştırdığımızda iyice vahşi gözüküyor pkk. terör örgütü değil demek bildiğiniz hata bana göre. yorum farkını falan geçtim, somut bir hatadır. ister intikam için olsun, ister tüm gezegene barış getirmek amacıyla olsun, pkk vahşi bir terör örgütü sonuçta. ha devletler de diğer terör unsurları tabii bana kalırsa. alayı yerin dibine girsin.
@acemi, bu arada sivil-asker ayrımı saçma değil bana kalırsa. yani tabii ki ölmesin asker-polis falan ancak ortada bir çatışma varsa, çatışmanın her iki tarafından da ölümlerin olacağı aşikar demektir. bu beklenen bir sonuç yani. ancak çatışmanın herhangi bir tarafında bulunmayan kendi halindeki sivilin katledilmesi bambaşka bir durumdur bence.
@acemi, bu arada sivil-asker ayrımı saçma değil bana kalırsa. yani tabii ki ölmesin asker-polis falan ancak ortada bir çatışma varsa, çatışmanın her iki tarafından da ölümlerin olacağı aşikar demektir. bu beklenen bir sonuç yani. ancak çatışmanın herhangi bir tarafında bulunmayan kendi halindeki sivilin katledilmesi bambaşka bir durumdur bence.
0
pkk değilmiş bilmem neymiş vs. gibi konuşmaların hiçbir anlamı yok. hepsi aynı ve ortak hareket ediyorlar www.gazetevatan.com
ısrarla hayır terör örgütü değil diyenler, daha ne yapmasını bekliyorlar bu silahlı örgütün... onların ailesinden biri ölünce mi terör örgütü olacak pkk?
evet, en çok sivil katleden terör örgütüdür.
ısrarla hayır terör örgütü değil diyenler, daha ne yapmasını bekliyorlar bu silahlı örgütün... onların ailesinden biri ölünce mi terör örgütü olacak pkk?
evet, en çok sivil katleden terör örgütüdür.
0
Tüm dünyada denince iş değişir, rowanda da daha fazla insan öldürüldü yada yaralandı eğer terör sayılırsa (örgüt müydü o da tartışılır), işıd tahmin ediyorum ki daha fazla insan öldürmüştür. Bir zamanlar mısır ve genel orta doğudaki örgütler de daha fazla öldürmüştür diye tahmin etmekteyim.
Terör'ün kendi içinde çelişmesi pek olası değil. Bombalı yada ateşli silahlarla yapılan her saldırı da ilgisiz insanların ölmesi mümkün. Hatta aynı şeyi devletlerde yapıyor. Tek farkı devletler o kadar kolay yargılanmıyor.
sivil, idari yada askeri otoriteye yapılan bütün saldırıların tek amacı intikam duygusudur bana göre. Daha az şiddet içeren ancak çok daha az insan ve silahla çok daha etkili eylemler yapabilirler, ülkeyi felç edebilirler ve taleplerini kabul ettirebilirler. PKK her zaman devlet yönetiminden ve zaman zaman da devletin kendisinden şikayet etmiş ancak hiç bir zaman yönetim kademelerine veya devlete karşı bir eylem yapmamıştır. Şimdiye kadar devlet yönetiminde bulunan kişilere yapılan saldırıların hiç birisini üstlenmemiş ve hatta tertiplememiştir. Madem yönetim biçimini beğenmiyorsun o halde yönetim ile savaş, el oğlundan ne istiyorsun?
Terör'ün kendi içinde çelişmesi pek olası değil. Bombalı yada ateşli silahlarla yapılan her saldırı da ilgisiz insanların ölmesi mümkün. Hatta aynı şeyi devletlerde yapıyor. Tek farkı devletler o kadar kolay yargılanmıyor.
sivil, idari yada askeri otoriteye yapılan bütün saldırıların tek amacı intikam duygusudur bana göre. Daha az şiddet içeren ancak çok daha az insan ve silahla çok daha etkili eylemler yapabilirler, ülkeyi felç edebilirler ve taleplerini kabul ettirebilirler. PKK her zaman devlet yönetiminden ve zaman zaman da devletin kendisinden şikayet etmiş ancak hiç bir zaman yönetim kademelerine veya devlete karşı bir eylem yapmamıştır. Şimdiye kadar devlet yönetiminde bulunan kişilere yapılan saldırıların hiç birisini üstlenmemiş ve hatta tertiplememiştir. Madem yönetim biçimini beğenmiyorsun o halde yönetim ile savaş, el oğlundan ne istiyorsun?
0
@selam,
rowanda dediğin iç savaş değil mi?
devlet terörüyle pkk'yı kıyaslamak, pkk'yı masumlaştırıyor mu? konu ne zaman pkk'nın yaptıklarına gelse bazı kişiler ama devlet de insan öldürüyor falan diyor. yani bir şiddet eylemi diğerini meşrulaştıracaksa, hapishanedeki tüm katilleri salalım gitsin...
rowanda dediğin iç savaş değil mi?
devlet terörüyle pkk'yı kıyaslamak, pkk'yı masumlaştırıyor mu? konu ne zaman pkk'nın yaptıklarına gelse bazı kişiler ama devlet de insan öldürüyor falan diyor. yani bir şiddet eylemi diğerini meşrulaştıracaksa, hapishanedeki tüm katilleri salalım gitsin...
0
1. onu diyenlerin büyük çoğunluğu kendisini "biz kürt'üz" diyerek kürtlerin temsilcisi ilan etmeye çalışan kırk yılın değişmez abd yardakçısı feodal ağa çocuklarının particikleri, arkasından gidenler vs. ve elbette bunları düşünmüş, kurmuş, planlamış ulusların hükümetleri, sipariş aydınları vs.
sosyoloji, ekonomi, psikoloji dünyada sipariş şekilde belli bir grubun elinde üretiliyor. elbette her çeşit düşünce çıkıyor ama mainstream şeyler fon bulanlar, fonları kimlerin sağladığı belli, komplo momplo yok, görünen köyü görmemekte ısrar eden ahmaklar veya görmüyormuş ayağına yatan şark kurnazları var sadece. böylece birleşmiş devletler de kızılderili kısırlaştırılması ve 51-52 her neyse devletçiğini bağlayan üst bir anayasan olması "patriot"luğuna uyarken, öbürkünün üniterliği ve egemenlik haklarını korumak istemesi "faşizm" oluyor. tarihi kazananlar yazıyor, tanımları da onlar yazıyor, neyin demokrasi olduğu, kime gitmesi gerektiğini falan da.
2. pkk: kürdistan işçi partisi. yer: türkiye. halihazırda Türkiye'nin bir işçi partisi var mı, var. pkk işçi hakları için mi savaşıyor? hayır. silahları almış abd'den israil'den kıçını kiralıyor, eroin satıyor, mal kaçırıyor, boşaltılan yerlere doluyor, emperyalist devletler ne istiyorsa teker teker yerine getiriyor, karşılığında da olası yeni bir ülkenin ilk üst sınıfı olma hayalini kuruyor.
pkk olmayan bir ülkenin işçi partisi olma iddiası ile 84'te oluştuğundan beri silahlı ve yediği tek bir halt var: solu parçalara ayırmak, ulusal bütün gerçekten de devirici etkin sol siyaset cephesi oluşmasını engellemek, yani "sol" fikrini işgal etmek ve tanımın yüzünü gözünü dağıtmak.
sivil katliam dolayısıyla pkk ile çelişmiyor. pkk hiçbir zaman sol olmadı. etnikçilik yaparak bir planı takvime uygun yürüttü.
tabii ki takiyyenin bini bir para, tabii ki kendini başka sunmaya çalışıyor ama bunu yabancı basında müthiş bir finansmanla yapıyor. burada bunu savunanların hepsi görevli. tek yaptıkları şu: bütün sol partilere sız, hepsini domine et, "sol" kavramını tekeline al, uymayana "faşist" diyerek hepsini pıstır, herkes solcu olabilmenin senin etnik faşoağalarını desteklemekten geçtiğini düşünsün çünkü hepsi kitap ezberleyen ama okuduğu hakkında zerre düşünemeyen salaklardan oluşuyor neredeyse ve nasılsa, endoktrine etmek de çok kolay oluyor, bu açıdan beyni yıkanmış yobazlardan hiçbir farkları da yok. yani güruh kafası. oysa ki bolşevik partisi'ndeki en önemli gelenek parti içi çatır çatır çzeleştiri, tartışmalardır. bu herifler tartışmaz, direkt yafta yapıştırır, en karakteristik özellikleridir. bunu çok kurnazca yapanı da var, avrupai şekilde, alenen ve hamca yapanı da var.
çok ciddi think tanklerde üretilen yöntemlerin yukarıdan aşağı uygulaması ile bütün sol ve yasal örgütlere sızmış durumdalar; illegal olanlarda zaten bunlar bok götürüyor.
dolayısıyla kurt kuzu postuna girdiğinde ona bakınca "kuzu" görenler için pkk kendiyle çelişir (onlar için komplocu sandıklarının öngördükleri bir şeyin doğru çıkması bir deus ex machina vakasıdır ve açıklanmaya gerek duyulmaz; böyle koyunlara da böyle güdülmek yakışır, verdiğin referansa bakma gereği duymaz, "hüloğğ"un diğer versiyonu gider herkesin hayatını kaydıracak kararları topyekün alır, çünkü o koca götünü kaldırıp karşı fikirleri check edemez) ona bakınca kurdu görenlere göre hiçbir çelişki yoktur, eğimi gören istikameti de görür, nesine şaşıracak.
3. "bu ülkeden gitmek istiyorum/bu ülkeyi skeyim/artık bu ülkeden nefret ediyorum/sokağa çıksam ölür müyüm/otobüse binsem ölür müyüm/ o zaman o istediklerini yapsak da olur, bu istediklerini yapsak da olur---> "herşeye eyvallah" noktasına getirmek. korkutmak, değer sorgulatmak, bireyselleştirmek ve vazgeçtirmek.
dışarıda bu ülkede yedikleri bokları "tayyip'e karşı savaş" diye tanıtıyor nasılsa tüm reuters, associated press vb ajanslardan çıkma haberler. abd, ingiliz vs gazeteler. kendi halkını öldürmüyor da, hükümetle savaşıyor diyorlar yani. zaten free pass aldıklarını bildiklerinden çok rahat yapıyorlar bunları. senin valin, senin olacak vali, senin askerini silahsız ördek gibi bekletip vurdurtursa, karşı saldırıya izin çıkarmazsa, sen mayınları sökersen 5 sene önce sıfır sorun diye, sen "bokunuzu yerim, ülkeye hizmet ederim" moduna gelmiş bir şerefsizi tekrar lider yapacak şekilde yok olmuş pkk'yı azdırır, norveçlerde sözler verirsen gizli gizli, adamlar cesaret alır.
bunu türkiye kendi kendine yaptı ve türkiye'nin hala umrunda değil.
kısacası neyi amaçladıklarını anlamak istiyorsan toplumdaki değişikliklere, çıkan yeni kararlara, anayasa değişikliği planlarına vs'e bakacaksın, yani "kimin işine yaradı, ne dendi kim kar edecek dendi, kim karlı çıktı" bunları sorman, parayı takip etmen, ışid'in adam öldürerek boşalttığı yerlere kimin girdiğine bakman, o nedenle diğer ülkelerin durumuyla da ilgilenmen, kendi savaşından önce şimdi kürdistan özerk bölgesinin olduğu yerde kimler vardı, tapular kimindi, suriye'de kimler vardı, şimdi kimler doldu bakman iyi olabilir.
türkiye'de bahaneyle çıkarılabilecek bir iç savaşa kimler atlayarak dış müdahale eder, iç savaş çıkarmasna bile çıkarma tehdidininyarattığı krkuyla milleti hangi şartlara boyun eğdirebilir, neleri kabul ettirebilirsin, bak esaret ölümden yeğdir diyerek neleri ele geçirebilirsin falan bunları düşünmek lazım sanırım.
algı operasyonunun en önemli kısımlarından birisi kısacası bu. milleti yıldırmak. ordunun bunlar tam da bu işi yapabilsin diye içeri atılması ve zayıflatılmasından çok iyi yararlandılar, mecliste neredeyse herkes bunlar için anlaşmış anca iyi polis-kötü polisi oynuyor zaten. bir tavsiyem olacak: ordunun savaşamıyorken birden nasıl savaşır, pkk'lılara operasyon yapabilir hale geldiğini araştırabilirsiniz. ne oldu da orduya izin çıktı, valiliklerden yetki geri alındı? halk orduya bölgede ne dedi, onun üzerine ordu hükümete ne aktardı?
neyse. kusura bakmayın, uzun yazdım, sinirim bozuk, leblebi yer gibi insan öldürmeye başladılar...
sosyoloji, ekonomi, psikoloji dünyada sipariş şekilde belli bir grubun elinde üretiliyor. elbette her çeşit düşünce çıkıyor ama mainstream şeyler fon bulanlar, fonları kimlerin sağladığı belli, komplo momplo yok, görünen köyü görmemekte ısrar eden ahmaklar veya görmüyormuş ayağına yatan şark kurnazları var sadece. böylece birleşmiş devletler de kızılderili kısırlaştırılması ve 51-52 her neyse devletçiğini bağlayan üst bir anayasan olması "patriot"luğuna uyarken, öbürkünün üniterliği ve egemenlik haklarını korumak istemesi "faşizm" oluyor. tarihi kazananlar yazıyor, tanımları da onlar yazıyor, neyin demokrasi olduğu, kime gitmesi gerektiğini falan da.
2. pkk: kürdistan işçi partisi. yer: türkiye. halihazırda Türkiye'nin bir işçi partisi var mı, var. pkk işçi hakları için mi savaşıyor? hayır. silahları almış abd'den israil'den kıçını kiralıyor, eroin satıyor, mal kaçırıyor, boşaltılan yerlere doluyor, emperyalist devletler ne istiyorsa teker teker yerine getiriyor, karşılığında da olası yeni bir ülkenin ilk üst sınıfı olma hayalini kuruyor.
pkk olmayan bir ülkenin işçi partisi olma iddiası ile 84'te oluştuğundan beri silahlı ve yediği tek bir halt var: solu parçalara ayırmak, ulusal bütün gerçekten de devirici etkin sol siyaset cephesi oluşmasını engellemek, yani "sol" fikrini işgal etmek ve tanımın yüzünü gözünü dağıtmak.
sivil katliam dolayısıyla pkk ile çelişmiyor. pkk hiçbir zaman sol olmadı. etnikçilik yaparak bir planı takvime uygun yürüttü.
tabii ki takiyyenin bini bir para, tabii ki kendini başka sunmaya çalışıyor ama bunu yabancı basında müthiş bir finansmanla yapıyor. burada bunu savunanların hepsi görevli. tek yaptıkları şu: bütün sol partilere sız, hepsini domine et, "sol" kavramını tekeline al, uymayana "faşist" diyerek hepsini pıstır, herkes solcu olabilmenin senin etnik faşoağalarını desteklemekten geçtiğini düşünsün çünkü hepsi kitap ezberleyen ama okuduğu hakkında zerre düşünemeyen salaklardan oluşuyor neredeyse ve nasılsa, endoktrine etmek de çok kolay oluyor, bu açıdan beyni yıkanmış yobazlardan hiçbir farkları da yok. yani güruh kafası. oysa ki bolşevik partisi'ndeki en önemli gelenek parti içi çatır çatır çzeleştiri, tartışmalardır. bu herifler tartışmaz, direkt yafta yapıştırır, en karakteristik özellikleridir. bunu çok kurnazca yapanı da var, avrupai şekilde, alenen ve hamca yapanı da var.
çok ciddi think tanklerde üretilen yöntemlerin yukarıdan aşağı uygulaması ile bütün sol ve yasal örgütlere sızmış durumdalar; illegal olanlarda zaten bunlar bok götürüyor.
dolayısıyla kurt kuzu postuna girdiğinde ona bakınca "kuzu" görenler için pkk kendiyle çelişir (onlar için komplocu sandıklarının öngördükleri bir şeyin doğru çıkması bir deus ex machina vakasıdır ve açıklanmaya gerek duyulmaz; böyle koyunlara da böyle güdülmek yakışır, verdiğin referansa bakma gereği duymaz, "hüloğğ"un diğer versiyonu gider herkesin hayatını kaydıracak kararları topyekün alır, çünkü o koca götünü kaldırıp karşı fikirleri check edemez) ona bakınca kurdu görenlere göre hiçbir çelişki yoktur, eğimi gören istikameti de görür, nesine şaşıracak.
3. "bu ülkeden gitmek istiyorum/bu ülkeyi skeyim/artık bu ülkeden nefret ediyorum/sokağa çıksam ölür müyüm/otobüse binsem ölür müyüm/ o zaman o istediklerini yapsak da olur, bu istediklerini yapsak da olur---> "herşeye eyvallah" noktasına getirmek. korkutmak, değer sorgulatmak, bireyselleştirmek ve vazgeçtirmek.
dışarıda bu ülkede yedikleri bokları "tayyip'e karşı savaş" diye tanıtıyor nasılsa tüm reuters, associated press vb ajanslardan çıkma haberler. abd, ingiliz vs gazeteler. kendi halkını öldürmüyor da, hükümetle savaşıyor diyorlar yani. zaten free pass aldıklarını bildiklerinden çok rahat yapıyorlar bunları. senin valin, senin olacak vali, senin askerini silahsız ördek gibi bekletip vurdurtursa, karşı saldırıya izin çıkarmazsa, sen mayınları sökersen 5 sene önce sıfır sorun diye, sen "bokunuzu yerim, ülkeye hizmet ederim" moduna gelmiş bir şerefsizi tekrar lider yapacak şekilde yok olmuş pkk'yı azdırır, norveçlerde sözler verirsen gizli gizli, adamlar cesaret alır.
bunu türkiye kendi kendine yaptı ve türkiye'nin hala umrunda değil.
kısacası neyi amaçladıklarını anlamak istiyorsan toplumdaki değişikliklere, çıkan yeni kararlara, anayasa değişikliği planlarına vs'e bakacaksın, yani "kimin işine yaradı, ne dendi kim kar edecek dendi, kim karlı çıktı" bunları sorman, parayı takip etmen, ışid'in adam öldürerek boşalttığı yerlere kimin girdiğine bakman, o nedenle diğer ülkelerin durumuyla da ilgilenmen, kendi savaşından önce şimdi kürdistan özerk bölgesinin olduğu yerde kimler vardı, tapular kimindi, suriye'de kimler vardı, şimdi kimler doldu bakman iyi olabilir.
türkiye'de bahaneyle çıkarılabilecek bir iç savaşa kimler atlayarak dış müdahale eder, iç savaş çıkarmasna bile çıkarma tehdidininyarattığı krkuyla milleti hangi şartlara boyun eğdirebilir, neleri kabul ettirebilirsin, bak esaret ölümden yeğdir diyerek neleri ele geçirebilirsin falan bunları düşünmek lazım sanırım.
algı operasyonunun en önemli kısımlarından birisi kısacası bu. milleti yıldırmak. ordunun bunlar tam da bu işi yapabilsin diye içeri atılması ve zayıflatılmasından çok iyi yararlandılar, mecliste neredeyse herkes bunlar için anlaşmış anca iyi polis-kötü polisi oynuyor zaten. bir tavsiyem olacak: ordunun savaşamıyorken birden nasıl savaşır, pkk'lılara operasyon yapabilir hale geldiğini araştırabilirsiniz. ne oldu da orduya izin çıktı, valiliklerden yetki geri alındı? halk orduya bölgede ne dedi, onun üzerine ordu hükümete ne aktardı?
neyse. kusura bakmayın, uzun yazdım, sinirim bozuk, leblebi yer gibi insan öldürmeye başladılar...
0
fatihkkk
hiç yakalayamadım. noldu? ne anlama geliyor bu? var mı güzel bi fıkra?
hiç yakalayamadım. noldu? ne anlama geliyor bu? var mı güzel bi fıkra?
0
hiç girmeyeceklerdi ama bir katil onları çağırdı, onlarda gitti. azımsanmayacak bir müslüman ülkesi rusya, kafalarına anca dank etti, bu vahşi, ülke, din, dil ayırmayan, işid yarın onlarıda vurabilir. sırf bir deniz üssü için değmez dediler ve siktir olup gittiler.
0
abd'yle anlaştılar diyorlar, petrol fiyatlarını yükseltiyorlar şimdi. istediklerini aldılar herhalde.
0
çıkmıyor. katillere savaştılar birçoğunu da etkisiz hale getirdiler. katilleri artık suriye devlet başkanı esad ve suriye ordusu kovalayacak. milis kuvvetler de buna yardım edecek. sadece bir kısmını çekiyor birliklerin. bu cenevre görüşmeleri için bir jest bence.
0
türkmenlerle savaştılar, çok katildi onlar ya, zaten düşürülen mig katil türkmenleri değil işidi bombalıyordu değil mi? soyundan şüphe eden kıçını ona buna satar.
0
rusya'nin çok önceden yerleştiği alanlara özgür suriye ordusu ve cihatçı çeteler iyice yaklaşıp tehdit altına alınca çıkıp gelmişti. bütün cihatçı köpekleri istavrit kılçığı gibi ayıkladı temizledi şimdi hava gücünü geri çekiyor. hiyemim ve tartus üsleri duracak dedi putin buralardaki rus birlikleri aynen devam. sınır güvenligini saglayan s400'ler de duruyor. google'a soyuz neft yazıp araştırın. rusya ile suriye arasında 2014'te doğalgaz anlaşması yapıldı. suriye'de çok ciddi doğalgaz rezervleri bulundu. şu an cihatçıların tehdidi ortadan kalktığı için hava gücü geri çekiliyor bi yandan da akdenize uçak gemisi yolladı rusya. ne olur ne olmaz diye
0
archery
This e-mail is to be sent to x to confirm your acceptance to y.Tam olarak karşılığı nedir? Ya bahsedilen mail gönderilmiş ya da benim göndermem bekleniyor. Tam çeviremedim.
This e-mail is to be sent to x to confirm your acceptance to y.
Tam olarak karşılığı nedir? Ya bahsedilen mail gönderilmiş ya da benim göndermem bekleniyor. Tam çeviremedim.
Tam olarak karşılığı nedir? Ya bahsedilen mail gönderilmiş ya da benim göndermem bekleniyor. Tam çeviremedim.
0
lucky strike
bim'de satılan makarna sosları kaldırılmış. tam yeni alışmıştım hem de çok ucuzdu. barilla sosları çok pahalı geliyo bana. barilladan ucuza makarna sosu yok mu piyasada? ucuz olanlarını soruyorum tabi
bim'de satılan makarna sosları kaldırılmış. tam yeni alışmıştım hem de çok ucuzdu. barilla sosları çok pahalı geliyo bana.
barilladan ucuza makarna sosu yok mu piyasada? ucuz olanlarını soruyorum tabi
barilladan ucuza makarna sosu yok mu piyasada? ucuz olanlarını soruyorum tabi
0
habib
Arkadaşlar, mezun olduğum bölümdeki hocaların bana istisnasız büyük kazıkları oldu. Referans vericem diyip vermediler, 8 kredi ders aldığım adam seni tanımıyorum dedi. Yaşadığım yıldırma politikaları vs anlatılacak gibi değil.Çok şükür ki ben bu Allah'ın belası bölümden 15'de mezun oldum. Yüksek lis
Arkadaşlar, mezun olduğum bölümdeki hocaların bana istisnasız büyük kazıkları oldu. Referans vericem diyip vermediler, 8 kredi ders aldığım adam seni tanımıyorum dedi. Yaşadığım yıldırma politikaları vs anlatılacak gibi değil.
Çok şükür ki ben bu Allah'ın belası bölümden 15'de mezun oldum. Yüksek lisans için referans istediğim 8 kişi de referans vermedi. Söz verip yapmayanlar oldu. Diğer bölümden hocalar ve misafir ders veren hocalar olmasa yükseğe kabul alamıyordum.
O kadar sinirliyim ki anlatamam. Mezun olduğum bu bölümle ilgili olarak sert bir yazı yazdım. Yazı şu;
----YAZI-----
içindeki tüm akademisyen kadrosuyla beraber allah'tan belasını bulup sonsuza kadar yok olmasını dilediğim rezil bölüm.
öncelikle; sizin gibi zavallıların bu bölümde akademisyen olmasından utanç duyuyorum. sadece x ve y hocalar insan bu bölümde. size yemin ediyorum. bu iki kişi dışında oturup 5 dk muhabbet edilecek insan yok.
öyle bir bölüm ki; toplamda 8 kredi ders aldığınız, her türlü inovatif fikrinizi danıştığınız top sakallı mailinize cevap vermez, akşamına ararsınız; kahvesini tüttürürken "öö bön sönö tönömöyöröm kö" diyip kapatır telefonu. aman hocam nasıl tanımazsınız, neredeyse 1 sene yüzümü gördünüz, araştırma olmayan bir master için referans istiyorum dediğinizde, ortalaman da düşükmüş neyini öveyim ki derler. aynı gün, kimya bölümünden insanlar, tabi ki veririm çok sevindim bu alanı isteyen çok az insan var der.
öğrencisine bir gün canım ertesi gün gerizekalı diyen manyaklarıyla, referans vericem diyip vermeyenleriyle, laboratuvarıyla 1 katı kaplayıp pasta yemek dışında hiçbir şey yapmayanlarıyla, mit'in sorularını araklayıp soran basma elbiselileriyle, canından bezmiş her gün ağlatılan mutsuz asistanlarıyla, yok size ps-ms diyip sınıftan çıkan hocasıyla, öğrenci dostu gibi görünüp selam vermeyenleriyle yok olsunlar abi.
burayı seçecek kardeşim; eğer asosyal bir nerd değilsen burada mutlu olma imkanın yok, çünkü bu insanlar normal değil. güzel bölüm diyen kolpa videolara ve fb'da 2 arkadaşı olan tiplere falan kanmayın. allah rızası için koç, sabancı gibi okullara gidin. bakın oraya giden arkadaşlarım master'da hayvan gibi mutlular. öyle mutlular ki bu bölümde geçirdikleri günlere lanet ediyorlar.
---YAZI---
Bu yazıyı okuyan bir hoca doğrudan benim olduğumu anlar ve bana 1 maille ulaşabilir.
Şimdi merak ettiğim şu ki; bunlar bu yazıyı gördükten sonra, benim kabul aldığım okulla iletişime geçip kabulümü düşürebilirler mi? Çünkü referans istediğim zaman ilgili yetkililerin mail adresleri bazılarında var.
Ya da başka bir sıkıntıya sebep olurla mı? Dava açabilirler mi mesela?
Teşekküler.
Çok şükür ki ben bu Allah'ın belası bölümden 15'de mezun oldum. Yüksek lisans için referans istediğim 8 kişi de referans vermedi. Söz verip yapmayanlar oldu. Diğer bölümden hocalar ve misafir ders veren hocalar olmasa yükseğe kabul alamıyordum.
O kadar sinirliyim ki anlatamam. Mezun olduğum bu bölümle ilgili olarak sert bir yazı yazdım. Yazı şu;
----YAZI-----
içindeki tüm akademisyen kadrosuyla beraber allah'tan belasını bulup sonsuza kadar yok olmasını dilediğim rezil bölüm.
öncelikle; sizin gibi zavallıların bu bölümde akademisyen olmasından utanç duyuyorum. sadece x ve y hocalar insan bu bölümde. size yemin ediyorum. bu iki kişi dışında oturup 5 dk muhabbet edilecek insan yok.
öyle bir bölüm ki; toplamda 8 kredi ders aldığınız, her türlü inovatif fikrinizi danıştığınız top sakallı mailinize cevap vermez, akşamına ararsınız; kahvesini tüttürürken "öö bön sönö tönömöyöröm kö" diyip kapatır telefonu. aman hocam nasıl tanımazsınız, neredeyse 1 sene yüzümü gördünüz, araştırma olmayan bir master için referans istiyorum dediğinizde, ortalaman da düşükmüş neyini öveyim ki derler. aynı gün, kimya bölümünden insanlar, tabi ki veririm çok sevindim bu alanı isteyen çok az insan var der.
öğrencisine bir gün canım ertesi gün gerizekalı diyen manyaklarıyla, referans vericem diyip vermeyenleriyle, laboratuvarıyla 1 katı kaplayıp pasta yemek dışında hiçbir şey yapmayanlarıyla, mit'in sorularını araklayıp soran basma elbiselileriyle, canından bezmiş her gün ağlatılan mutsuz asistanlarıyla, yok size ps-ms diyip sınıftan çıkan hocasıyla, öğrenci dostu gibi görünüp selam vermeyenleriyle yok olsunlar abi.
burayı seçecek kardeşim; eğer asosyal bir nerd değilsen burada mutlu olma imkanın yok, çünkü bu insanlar normal değil. güzel bölüm diyen kolpa videolara ve fb'da 2 arkadaşı olan tiplere falan kanmayın. allah rızası için koç, sabancı gibi okullara gidin. bakın oraya giden arkadaşlarım master'da hayvan gibi mutlular. öyle mutlular ki bu bölümde geçirdikleri günlere lanet ediyorlar.
---YAZI---
Bu yazıyı okuyan bir hoca doğrudan benim olduğumu anlar ve bana 1 maille ulaşabilir.
Şimdi merak ettiğim şu ki; bunlar bu yazıyı gördükten sonra, benim kabul aldığım okulla iletişime geçip kabulümü düşürebilirler mi? Çünkü referans istediğim zaman ilgili yetkililerin mail adresleri bazılarında var.
Ya da başka bir sıkıntıya sebep olurla mı? Dava açabilirler mi mesela?
Teşekküler.
0
yer yer hakaret içeren kelimeler ve imalar var. bence yazıyı tekrar elden geçirerek daha sakin bir şeyler yazabilirsiniz. hakaret olunca işin içinde, sıkıntı yaşamanız muhtemel. zaten canınızı sıkmışlar, e kurtulmuşsunuz da...
boşverin derim
boşverin derim
0
Zamanında bir derste, hocaların projemi doğru dürüst yönlendirmemesi ve sonucunda kötü not almama karşılık, hocanın "Üzülme, yaz okulunda tekrar alırsın." manasında birşey demesi üstüne sözlükte hocanın başlığı altında yazdığım bir "kötü not alan öğrencisine "üzülme, yaz okulunda alırsın." diyebilen bir akademisyen" tadında entry, hocanın ben dahil birkaç kişiyi odasına çağırıp sorgu çekmesine sebep oldu.
Dikkat et derim.
Dikkat et derim.
0
Akademisyen eleştiren bir insan "referans 'vericem diyip' vermeyenleriyle" gibi bozuk bir yazım kullanıyorsa haklılığına inanamam. Bilimsel disiplin edinmek beraberinde dile saygı duymak, dili nitelikli biçimde kullanmak gibi tutumları da beraberinde getirir. Bunlardan birinin eksik olması size saygı duymamızı engeller. Eğer birilerini eleştirecekseniz bunun nesnel bir dayanağı olması gerekiyor. Sizin sözlükte yazdığınız şey kişisel bir saldırganlık içeriyorsa bunu hemen kaldırabilirler.
0
hakaretleri biraz törpüleyip yazarsanız dava açsalar bile bir sıkıntı olmaz.
ayrıca akademik dünya networkler ile ilerliyor, kabul aldığınız master'a çomak sokabilecek güçleri varsa şanslarını denerler.
bunun yanında siz akademik kariyer düşünüyorsanız kesinlikle yapmayın derim. hiç bir girişimde bulunmasalar bile ilerde bunun olumsuzluğunu yaşarsınız mutlaka.
ayrıca akademik dünya networkler ile ilerliyor, kabul aldığınız master'a çomak sokabilecek güçleri varsa şanslarını denerler.
bunun yanında siz akademik kariyer düşünüyorsanız kesinlikle yapmayın derim. hiç bir girişimde bulunmasalar bile ilerde bunun olumsuzluğunu yaşarsınız mutlaka.
0
@kalemdefter, yazımla ilgili kısma cevap vermeyeceğim.
Nesnel dayanak:
1) Maillere olumsuz dönüş bile yapılmaması.
2) Verilen sözün tutulmaması
3) Seni tanımıyorum denilmesi
Nesnel dayanak:
1) Maillere olumsuz dönüş bile yapılmaması.
2) Verilen sözün tutulmaması
3) Seni tanımıyorum denilmesi
0
zavallı, manyaklarıyla vs. bunlar net hakaret. ancak hakaret öyle bir durum ki, sövmeye gerek yok. kişinin onuru zedelensin, rencide olsun yeter gibi bir durum. dolayısıyla, o bölümde onlar gibi akademisyenlerin olmasından utanç duyman bile bir hakaret durumunu oluşturabilir.
bir doktora "seni doktor yapanın ben..." demen bile hakaret suçunu oluşturur. anlıyoruz sinirlisin ancak daha fazla sıkıntı yaşamaman açısından "eleştiri" sınırında kalan bir yazıya dönüştürmeni tavsiye ederim.
bir doktora "seni doktor yapanın ben..." demen bile hakaret suçunu oluşturur. anlıyoruz sinirlisin ancak daha fazla sıkıntı yaşamaman açısından "eleştiri" sınırında kalan bir yazıya dönüştürmeni tavsiye ederim.
0
hoca eğer senin olduğunu anlarsa ve uğraşmak isterse uğraşır, ekşideki entry'si yüzünden okuldan uzaklaştırma alımıştı biri. senin hocan bunu yapamasa bile akademik anlamda işine taş koyar.
ayrıca 8 kredilik ders aldın diye seni tanımak zorunda değil. akşam bir hocayı araman da ayrıca ayıp.
www.milliyet.com.tr
ayrıca 8 kredilik ders aldın diye seni tanımak zorunda değil. akşam bir hocayı araman da ayrıca ayıp.
www.milliyet.com.tr
0
Herkese teşekkür ediyorum. Sorumu anlayıp net cevap verenlere daha çok teşekkür ediyorum :D Burada haklı mıyım diye sormadım. Başıma bela açarlar mı diye sordum. Gördüm ki açarlarmış. Sağolun tekrardan.
0
Kendini belli etmeden daha genel konulardan eleştir. Kafaya takıp yine de kim olduğunu bulabilirler. Artık kurtulmuşsun. Riske atma derim
0
evet açabilir. baya ağır olmuş akademisyenlerin çoğu kompleksli buluttan nem kapan tipler zaten. ha illa öfkemin yatışması için yazmam lazım diyosan sadece şu kısmı yaz:
burayı seçecek kardeşim; eğer asosyal bir nerd değilsen burada mutlu olma imkanın yok, çünkü bu insanlar normal değil. güzel bölüm diyen kolpa videolara ve fb'da 2 arkadaşı olan tiplere falan kanmayın. allah rızası için koç, sabancı gibi okullara gidin. bakın oraya giden arkadaşlarım master'da hayvan gibi mutlular. öyle mutlular ki bu bölümde geçirdikleri günlere lanet ediyorlar.
burayı seçecek kardeşim; eğer asosyal bir nerd değilsen burada mutlu olma imkanın yok, çünkü bu insanlar normal değil. güzel bölüm diyen kolpa videolara ve fb'da 2 arkadaşı olan tiplere falan kanmayın. allah rızası için koç, sabancı gibi okullara gidin. bakın oraya giden arkadaşlarım master'da hayvan gibi mutlular. öyle mutlular ki bu bölümde geçirdikleri günlere lanet ediyorlar.
0
dedim dedim de kime dedim
ne yapıyorsunuz olum? ben bir tanesinden sıkılıyorum. kendi kendinize ayar mı veriyorsunuz? kanallar için entry mi kasıyorsunuz? şizofrenik hallerle farklı farklı kişilerden başlıklar açıp onlara mı yazıyorsunuz?ulan 100 verdin 150 verdin.3-4 tane aldın 600tl para etti. geri dönmese bu para geri zek
ne yapıyorsunuz olum? ben bir tanesinden sıkılıyorum. kendi kendinize ayar mı veriyorsunuz? kanallar için entry mi kasıyorsunuz? şizofrenik hallerle farklı farklı kişilerden başlıklar açıp onlara mı yazıyorsunuz?
ulan 100 verdin 150 verdin.3-4 tane aldın 600tl para etti. geri dönmese bu para geri zekalısın demek zaten. nasıl para kazanıyorsunuz lan hesaplardan?
açıklayın lan! yakarım valla sözlüğü.
ulan 100 verdin 150 verdin.3-4 tane aldın 600tl para etti. geri dönmese bu para geri zekalısın demek zaten. nasıl para kazanıyorsunuz lan hesaplardan?
açıklayın lan! yakarım valla sözlüğü.
0
hocam ayıptır söylemesi entry satanlar var 10 tl ye. (benden duymuş olmayın ama)
0
Reklam yapanlar var. Dijital ajanslar veya reklam ajansları kullanıyor işte.
0
neynep
"Demir kırat" bir hayli kapsamlı ve detaylı bir belgesel. İlgilenenlere tavsiye ederim, ancak, daha az detaylı, daha büyük resmi, daha derli toplu anlatıp, 80lere yoğunlaşan bir belgesele ihityacım var. Toparliyamiyorum, bulamadım da. Can Dündar'ın vardı diye hatırlıyorum, ama bulamadım.Öneriniz var
"Demir kırat" bir hayli kapsamlı ve detaylı bir belgesel. İlgilenenlere tavsiye ederim, ancak, daha az detaylı, daha büyük resmi, daha derli toplu anlatıp, 80lere yoğunlaşan bir belgesele ihityacım var.
Toparliyamiyorum, bulamadım da.
Can Dündar'ın vardı diye hatırlıyorum, ama bulamadım.
Öneriniz var mıdır acep?
Teşekkür ederim.
Toparliyamiyorum, bulamadım da.
Can Dündar'ın vardı diye hatırlıyorum, ama bulamadım.
Öneriniz var mıdır acep?
Teşekkür ederim.
0
o çeşit 3 tane belgesel yaptılar. mali birand yaptı sanırım.
60 darbesi
71 muhtırası
80 darbesi
bunlara giden süreçle beraber anlatıyordu. zaten birbiriyle bağlantılılar. yani bu üçünü izleyince 1950-1980 arası dönemi anlamış oluyorsun.
60 darbesi
71 muhtırası
80 darbesi
bunlara giden süreçle beraber anlatıyordu. zaten birbiriyle bağlantılılar. yani bu üçünü izleyince 1950-1980 arası dönemi anlamış oluyorsun.
0
bunun yaninda bay pipo kitabini da oku ve elinden geldigince bu olaylar ve donemler hakkinda bircok belgeseli izle. tek pencereden bakilinca ister istemez bazi seyler icin fanatik oluyor kimseler.
mesela kanli 1 mayis'in da belgeselini izle. continental otel'e kimliksiz giris yapan ve ates acanlari incele vs vs.
6-7 eylul olaylari var, bunu da listene ekle. en son finali filler ve cimenler ile bitir. hukumetin aslinda bu zamana kadar birbirlerini porno santaji ile nasil devirdiklerini goreceksin.
mesela kanli 1 mayis'in da belgeselini izle. continental otel'e kimliksiz giris yapan ve ates acanlari incele vs vs.
6-7 eylul olaylari var, bunu da listene ekle. en son finali filler ve cimenler ile bitir. hukumetin aslinda bu zamana kadar birbirlerini porno santaji ile nasil devirdiklerini goreceksin.
0
lucky strike
yüksek lisans öğrencisiyim. kendi lisans ve yl alanımla çok olmasa da biraz uzaktan bir bölümün araştırma görevliliği kadrosu için ortalama kalitede sayılacak bir vakıf üniversitesinden kabul aldım. (isim vermemek için bu kadar kıvrandırıyorum cümleyi ama akademik camia tarifimi anlamıştır)sorum şu,
yüksek lisans öğrencisiyim. kendi lisans ve yl alanımla çok olmasa da biraz uzaktan bir bölümün araştırma görevliliği kadrosu için ortalama kalitede sayılacak bir vakıf üniversitesinden kabul aldım. (isim vermemek için bu kadar kıvrandırıyorum cümleyi ama akademik camia tarifimi anlamıştır)
sorum şu, akademik kariyer düşünenen ve bunu (eğer yapacaksa) en tap üniversitelerde düşünen biri için ortalama kalitede (bölüm ve alan bazı için konuşuyorum ancak genel anlamda da high level sayılmaz) bir özel üniversitede araştırma görevlisi olarak atanmak kariyerin potansiyelini sekteye uğratır mı? bu 1.
2. soru olarak asgari ücrete yakın bir para teklif ediliyor (devlet üniversitelerinde aynı görev için ücret 3500 tl civarında iken). birinci soruyla bağlantılı olarak eğer akademik kariyer hedefini sekteye uğratmayacaksa bu paraya bu iş değer mi?
sorum şu, akademik kariyer düşünenen ve bunu (eğer yapacaksa) en tap üniversitelerde düşünen biri için ortalama kalitede (bölüm ve alan bazı için konuşuyorum ancak genel anlamda da high level sayılmaz) bir özel üniversitede araştırma görevlisi olarak atanmak kariyerin potansiyelini sekteye uğratır mı? bu 1.
2. soru olarak asgari ücrete yakın bir para teklif ediliyor (devlet üniversitelerinde aynı görev için ücret 3500 tl civarında iken). birinci soruyla bağlantılı olarak eğer akademik kariyer hedefini sekteye uğratmayacaksa bu paraya bu iş değer mi?
0
@devilred, işte tecrübesizliğimden soruyorum ben de. bir alakası olabilir mi diye.
hiç bir şeye mecbur değilim. sadece iyi bir cv yaratmak istiyorum.
ben bazı hocaların cv'sine bakıp böyle saçmalıklar görünce gülüyorum mesela.
"aa, o vasat üniversiteye gidecek kadar mı çaresizdi? ben olsam taş yerdim yine de orda bulunmazdım"
hiç bir şeye mecbur değilim. sadece iyi bir cv yaratmak istiyorum.
ben bazı hocaların cv'sine bakıp böyle saçmalıklar görünce gülüyorum mesela.
"aa, o vasat üniversiteye gidecek kadar mı çaresizdi? ben olsam taş yerdim yine de orda bulunmazdım"
0
Akademik camiadayım ama tarifi anlamadım.
Akademik kariyeri en top üniversitelerde yapmayı düşünmek güzel, herkesin hayali de o işler o kadar kolay olmuyor. Hayata çotank diye en üst yerden, en istediğin yerden başlaman imkansız değil ama zor. Bu noktada uzun vadede iyi bir üniversiteye geçmeyi düşünürsen özel bir ünide ar gör olarak çalıştığın dönemler kariyerini sekteye uğratmaz, aksine deneyim açısından faydalı olur. Akademik kadro alımlarında nereden geldin nereye gidiyorsuna zaten neredeyse hiç bakmıyorlar merak etme, iş %85 torpile, tanıdığa bakıyor.
İkinci olarak da o paraya o iş akademik gelecek düşünen biri için değer ama öbür türlü değmez. Çünkü özel ünilerde ar gör olan arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla eşek gibi çalıştırıyorlarmış. Tam bir stajyer kafası. Her işi yaptırmak, giriş çıkış saatlerini milimetrik denetlemek, hocalara ayakçılık yaptırmak vs vs. Biz devlette gayet rahatız. Ben yerinde olsam özelde değil devlette kadro yakalamaya çalışırdım.
Akademik kariyeri en top üniversitelerde yapmayı düşünmek güzel, herkesin hayali de o işler o kadar kolay olmuyor. Hayata çotank diye en üst yerden, en istediğin yerden başlaman imkansız değil ama zor. Bu noktada uzun vadede iyi bir üniversiteye geçmeyi düşünürsen özel bir ünide ar gör olarak çalıştığın dönemler kariyerini sekteye uğratmaz, aksine deneyim açısından faydalı olur. Akademik kadro alımlarında nereden geldin nereye gidiyorsuna zaten neredeyse hiç bakmıyorlar merak etme, iş %85 torpile, tanıdığa bakıyor.
İkinci olarak da o paraya o iş akademik gelecek düşünen biri için değer ama öbür türlü değmez. Çünkü özel ünilerde ar gör olan arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla eşek gibi çalıştırıyorlarmış. Tam bir stajyer kafası. Her işi yaptırmak, giriş çıkış saatlerini milimetrik denetlemek, hocalara ayakçılık yaptırmak vs vs. Biz devlette gayet rahatız. Ben yerinde olsam özelde değil devlette kadro yakalamaya çalışırdım.
0
Doçentlik torpil olayı zaten . Özel Üniversitede çalışmış olmana bakmazlar. Vasat üni falan demiyor millet. anadoluda dandik bir yerde yüksek lisans doktorayı tamamlayıp Prof olan çok kişi var. Burası Türkiye , boğaziçi Odtü mezunu değilsen oralardan kabul alman çok zor. Kendi öğrencileri için bile zor. Ama ALES ve ortalama yüksekse zorla bence
0
gidilmez o üviv'e yaaa. rezalet bi yer orası. ıyyy.
ayrıca arkadaşlar çok karşı çıkmış ama bence cidden CV kirletmek diye bir şey var.
bence mesela
- lise: tr'nin en iyi liselerinden biri
- lisans: tr'nin en iyi üniv'lerinden biri
- yüksek: kocaeli ya da uludag ya da antalya falan gibi bi üniv.
bence burada bu lise ve üniv'den sonra bu okullarda yüksek yapmak CV kirletmektir. hiç yüksek yapılmasa daha şık. tabi çok yanılıyor da olabilirim.
ayrıca arkadaşlar çok karşı çıkmış ama bence cidden CV kirletmek diye bir şey var.
bence mesela
- lise: tr'nin en iyi liselerinden biri
- lisans: tr'nin en iyi üniv'lerinden biri
- yüksek: kocaeli ya da uludag ya da antalya falan gibi bi üniv.
bence burada bu lise ve üniv'den sonra bu okullarda yüksek yapmak CV kirletmektir. hiç yüksek yapılmasa daha şık. tabi çok yanılıyor da olabilirim.
0
buff + 1
En iyi üniversitelere girmen için iki şeyden en az biri şart:
1. Doktoranı yurtdışında (mümkünse Amerika'da) yapmış olman
2. Politik tanıdıklarının, yakınlarının olması
Tübitak son 8 senede 1000 kişiyi yurtdışına doktoraya gönderdi. Seçilmelerin çoğunun neye göre yapıldığını tahmin edebilirsin. Onların doktoraları bitiyor ve büyük bir kısmı üniversitelerde kadroları doldurmak üzere geri dönüyorlar.
33a kadrosu yakında kalkacak gibi görünüyor, devlette çalıabileceğin kadronun da 50d olduğunu hatırlatmak gerek.
Tabii ki hayal et ve bu doğrultuda çalış. İstisnalar hep olacaktır, sen de bu istisnalardan biri olabilirsin de; yine de bunları bilmek gerek.
İlk soru için, asistan olduğun yer o kadar önemli değil; önemli olan yüksek lisans - doktora yaptığın üniversite. Boğaziçi'nin öğrencilerinden Kültür'de asistan olanlar var mesela. Onlar mezun olduğunda Kültür Üni. mezunu değil, Boğaziçi mezunu olacaklar.
İkinci soru için, akademik kariyer düşünüyorsan değer ama düşünmüyorsan değmez.
En güzeli, bu asistanlığı alıp yapılabildiği kadar parayı biriktirmek, sonra da doktora için kapağı yurtdışına atmak. Sonrasında döndüğünde istediğin üniversitelerde çalışabilme olasılığın daha yüksek, ki bu da tanıdığa bakabilir.
En iyi üniversitelere girmen için iki şeyden en az biri şart:
1. Doktoranı yurtdışında (mümkünse Amerika'da) yapmış olman
2. Politik tanıdıklarının, yakınlarının olması
Tübitak son 8 senede 1000 kişiyi yurtdışına doktoraya gönderdi. Seçilmelerin çoğunun neye göre yapıldığını tahmin edebilirsin. Onların doktoraları bitiyor ve büyük bir kısmı üniversitelerde kadroları doldurmak üzere geri dönüyorlar.
33a kadrosu yakında kalkacak gibi görünüyor, devlette çalıabileceğin kadronun da 50d olduğunu hatırlatmak gerek.
Tabii ki hayal et ve bu doğrultuda çalış. İstisnalar hep olacaktır, sen de bu istisnalardan biri olabilirsin de; yine de bunları bilmek gerek.
İlk soru için, asistan olduğun yer o kadar önemli değil; önemli olan yüksek lisans - doktora yaptığın üniversite. Boğaziçi'nin öğrencilerinden Kültür'de asistan olanlar var mesela. Onlar mezun olduğunda Kültür Üni. mezunu değil, Boğaziçi mezunu olacaklar.
İkinci soru için, akademik kariyer düşünüyorsan değer ama düşünmüyorsan değmez.
En güzeli, bu asistanlığı alıp yapılabildiği kadar parayı biriktirmek, sonra da doktora için kapağı yurtdışına atmak. Sonrasında döndüğünde istediğin üniversitelerde çalışabilme olasılığın daha yüksek, ki bu da tanıdığa bakabilir.
0
kesinlikle devlet kadrolarını zorlayın. Olmuyorsa özel sektörde biraz deneyim kazanmak da sorun olmaz. Bizde genelde lisans-yl-doktora-postdoc-evlilik şeklinde gider. Gelişmiş kafalarda bu yok. Gidersin 2 yıl çalışırsın sonra tekrar dönersin.
Bana da kızacaklar ama ben de cv kirletmek olarak görüyorum. Hele ki patron üniversitelerinde akademik kadronun durumu rezalet.
Bana da kızacaklar ama ben de cv kirletmek olarak görüyorum. Hele ki patron üniversitelerinde akademik kadronun durumu rezalet.
0
lucky strike
dizipub'da yok. googledan çıkan sitelere de güvenemiyorum. sb.
dizipub'da yok. googledan çıkan sitelere de güvenemiyorum. sb.
0
mojiziku
Aksam besten sonra ve haftasonu boş vaktim var, boş boş oturmak istemiyorum. Nereye gitsem ne yapsam?Sur malum, başka neresi var?Uzun süre kalmayacağım on gün falan kalacağım :) hani gezmek görmek yemek vb
Aksam besten sonra ve haftasonu boş vaktim var, boş boş oturmak istemiyorum. Nereye gitsem ne yapsam?
Sur malum, başka neresi var?
Uzun süre kalmayacağım on gün falan kalacağım :) hani gezmek görmek yemek vb
Sur malum, başka neresi var?
Uzun süre kalmayacağım on gün falan kalacağım :) hani gezmek görmek yemek vb
0
orhan asena tiyatrosu yillardır tadilatta. tiyatro yoktur şimdi.
ofis'te don kişot sahaf var. üst katı kafe/bar tarzı bir yer. tiyatora cafe'yi biliyorsanız o civarlarda.
giderseniz armen'e selamlarımı da iletin
edit: diyarbakır'da gezilecek görülecek yerlerin tamamı sur'da idi. o yüzden gezilecek görülecek hiç bir yer yok artık.
ofis'te don kişot sahaf var. üst katı kafe/bar tarzı bir yer. tiyatora cafe'yi biliyorsanız o civarlarda.
giderseniz armen'e selamlarımı da iletin
edit: diyarbakır'da gezilecek görülecek yerlerin tamamı sur'da idi. o yüzden gezilecek görülecek hiç bir yer yok artık.
0
saçdemeti
bir kitabi okumadan once/sonra neler yaparsiniz? ornegin kitapla ilgili degerlendirmeleri/yorumlari okur musunuz veya yazariyla ilgili bir arastirma yapar misiniz? hangi platformlari kullaniyorsunuz bunlar icin? ben kitaba baslamadan once ilk kez okudugum bir yazarsa yazarin kisa biyografisini okuyo
bir kitabi okumadan once/sonra neler yaparsiniz? ornegin kitapla ilgili degerlendirmeleri/yorumlari okur musunuz veya yazariyla ilgili bir arastirma yapar misiniz? hangi platformlari kullaniyorsunuz bunlar icin? ben kitaba baslamadan once ilk kez okudugum bir yazarsa yazarin kisa biyografisini okuyorum once, varsa kitabin kendisinden, yoksa da wikipediadan falan. kitabi bitirdikten sonra da eksisozlukteki entryleri okurum. sizin rutininiz nasil?
0
okuduklarımın yüzde 90'ından fazlası klasik olduğu için, ön bilgim az çok vardır. ama kitabı bitirdikten sonra yorumları okuyorum daha ziyade.
en son ölü canlar'ın yorumlarını okumuştum sözlükten misal. öyle olması daha iyi bir yerde. es geçtiğin noktaları görebiliyor, bu yüzden kendine de kızabiliyorsun, ben neden görmedim diye.
en son ölü canlar'ın yorumlarını okumuştum sözlükten misal. öyle olması daha iyi bir yerde. es geçtiğin noktaları görebiliyor, bu yüzden kendine de kızabiliyorsun, ben neden görmedim diye.
0
Goodreads'e bir bakarım. Okuduktan sonra varsa wisecrack videosunu izlerim, sparknotes sayfasına göz atarım. Bi de ekşi'ye bakarım.
0
telefonda, sürekli yenilerini eklediğim bir kitap listem var. bu listede okuduğum kitaplarda önerilen kitaplar ve çevremde kitaplarla ilgili zevklerine inandığım 2-3 kişinin önerdiği kitaplar olur. kitabı okumadan önce arka kapakta yazılanlar okurum,bir de internetten satın alırken yorumlarına kısa bir süre bakarım. özel,farklı veya fazla bişey yapmıyorum. yeni bir kitabı,yazarı,serüveni tanıma krizinden fazla önem vermiyorum aslında.
0
eğer yazarının adını daha önce duymuşsam, kitabın önünde arkasında ne yazıyor hayatta okumam. hatta önsözü bile okumam, en sona bırakırım.
yazarın adını daha önce bilmiyorsam konusuna bakarım ve yazıyorsa yazarın biyografisini okurum. nerde doğmuş, hangi yıllar arası yaşamış bunlar önemli sorular.
bunlar roman içindi.
araştırma veya tarih kitabı okuyacaksam, mutlaka ama mutlaka yazanın biyografisini okurum. ayrıca çevirmeni de didik didik araştırırım, daha önce hangi kitapları çevirmiş? kitabı baltalamış olabilir mi? gibi.
kitabı bitirmeden de asla hakkında yazılan reviewslara değerlendirmelere eleştirilere bakmam.
yazarın adını daha önce bilmiyorsam konusuna bakarım ve yazıyorsa yazarın biyografisini okurum. nerde doğmuş, hangi yıllar arası yaşamış bunlar önemli sorular.
bunlar roman içindi.
araştırma veya tarih kitabı okuyacaksam, mutlaka ama mutlaka yazanın biyografisini okurum. ayrıca çevirmeni de didik didik araştırırım, daha önce hangi kitapları çevirmiş? kitabı baltalamış olabilir mi? gibi.
kitabı bitirmeden de asla hakkında yazılan reviewslara değerlendirmelere eleştirilere bakmam.
0
ryze
neden biçok ilişki böyle? birlikteyken üzerine titrediğiniz biri ya da sizin üzerinize titreyen birinden ayrılırken neden nefret edersiniz? hiç orta yolu yok mudur bunun? illa kötü mü olmak zorunda ayrılıklar? kafamda deli sorular
neden biçok ilişki böyle? birlikteyken üzerine titrediğiniz biri ya da sizin üzerinize titreyen birinden ayrılırken neden nefret edersiniz? hiç orta yolu yok mudur bunun? illa kötü mü olmak zorunda ayrılıklar? kafamda deli sorular
0
Duyguların bencilliği yüzünden. Sevgi kendinden vermek değil de sahip olmaya dayanıyorsa, sahip olduğun şeyi kaybedince sevgin hastalıklı bir hal alır. İnsanların bilerek ve isteyerek yaptıkları tercihleri, işler yolunda gitmeyince aşağılamaları bana çok aptalca geliyor.
0
Karakter ile alakalı, çocukluktan kalma. Kazanma hırsı ilişkilerde de var. İnsanlar kötü bencil ve yalancı. Masum değiliz, hiç Birimiz.
0
çocukluktan kalma falan değil. 30 yaş üstü değilseniz ve güzel güzel ayrılmayı becerebiliyorsanız hiç sevmemişsinizdir diye düşünüyorum.
kan dökülmeli kan. seven insan kan döker.
kan dökülmeli kan. seven insan kan döker.
0
